Dilenci
30 Kasım 2024, 09.08 A- A+İsimsiz başlıyorum hikayeye hiç sahiplenmeden üzerime almadan çünkü biliyorum ki beni zaten sözlerinizle etiketleyeceksiniz, binbir türlü hikaye uydurup bak işte diyerek atıp tutacaksınız arkamdan, farkedilmeden yürüyemeyeceğim aranızda, her gördüğünüzde düşüncelerinizi takacaksınız peşime, kiminiz acıyarak, kiminiz üzülerek, kiminiz kınayarak bakacak ama hepiniz kendi yalanlarınızı ve yaralarınızı örtmek için yapacaksınız bunu oysaki ben sadece içinizden herhangi biriyim işte… Kendinizden buldugunuz kadar kaçacaksınız benden çünkü aynı sizlere benziyorum fazlası yok eksiği ile hatta. Siz hiç tanımadınız ki beni sadece tanıtmak istediniz kendinizi, övgüler yağdırdınız, methiyeler düzdünüz, yarattığınız hayaletlerinize inanılsın diye ama işte şu anda tüm hakikatinizle yüzleştirmek için sizi, takıyorum en şeffaf maskemi ve giyiyorum yırtık pırtık en eski entarimi.
Ne bir babanın ne bir ananın evladıyım, onlar da sadece bir isim koydular bana, bedelli öğretilerini aktaracakları hiç acımayan parçalarıydım, hissiz duyarsız, sinir hücreleri olmayan, saç gibi işte uzadıkça rahatlıkla kesebilecekleri istedikleri şekli verebilecekleri, tarzım değildi ama hiçbiri, daha zihnim olgunlaşmadan tüm maharetleriyle hızlıca nüfus ederek ele geçirdiler yanlışlarımı, özelliklerimi, hata yapma hakkımı ve deneyimlerimi çaldılar benden, potansiyelimi bile bilmeden. Belirlenmiş bir kalıbın içine her gün sokup çıkardılar şeklini alayım diye ve bakıyorum şimdi sizlere hepiniz birbirinize benziyorsunuz. Bir eviniz, kolunuza taktığınız eşiniz, düzenli gittiğiniz bir işiniz, üzerinize giydiğiniz güzel kıyafetleriniz var. Bugün tek bir dilek sorsam size çoğunuz eşinizi, işinizi, evinizi, kıyafetlerinizi değiştirirsiniz ve yine çoğunuz belki sadece çocuklarından vazgeçmez çünkü bacağınıza birşey olsa topallarsınız, kolunuz kopsa uzanamazsınız. Onlar da sizin hisli parçalarınız ne de olmasa. Kiminizin eli kopmuş, kiminizin ayağı. ,kiminizin kolu kırılmış, kiminizin bacağı,
Kesik yerlerinizden etinizi görebiliyorum.
Kabuk bağlamaya fırsat bulamamış yaralarınızdan akan kan bedeninize şekilsizce bulaşmış ve kurumuş. Naif bir tebessümle gizlemeye çalışsanız bile kırışmış alnınızla, çatılmış kaşlarınızla yüzünüze oturmuş bu kirli ifade.
Şimdi tüm bu suratsız ve acınası halinize bakıyorum da nasıl utanmadan kafanızı çevirerek önümden korkarak geçiyorsunuz. Korkmayın eşinizi, evinizi, kıyafetlerinizi istemiyorum. Sahip olmadığınız sevginizi, saygınızı, bilginizi de. Sadece yere düşürüp almaya üşendiğiniz bozukluklarınızı öne doğru ittiverin yeter. Bir ömür dilendiğinizi ve ne şekle girdiğinizi birtek ben görüyorum, zorunuza gitmesin sakın, kimseye söylemem. okuduğunuz üzere hem dilsizim hem de sağırım ben
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir