portakal
15 Aralık 2024, 21.49 A- A+
Çok yıllar önce ,şehrimizin yahudi mahallesi diye tanınan muhitinde çok güzel çocukluk yaşayarak büyüdüm.. Yazacağım anıma rağmen, her şey güzeldi...
Dört yaşında falanım ,bir gün:
Annemin misafirleri gelmiş ,biz çocukları kapı önünde oynamaya çıkarmışlar. Hiç çocuğu olmayan Luna teyze bizi sevgiyle izleyip ,sonra da hepimize birer portakal vermişti .Ben kapımıza oturup portakalı dişleye dişleye soymaya çabalarken annem bizi kontrole kapıya çıkıp: O elinde ki portakal nerden ve saire sordu ,söyledim bende. Ben size kimseden bir şey almayacaksınız diye tembihlemedim mi .diye diye portakalımı alıp kafama vura vura portakalı mahvetti ve sokağın ortasına karşı kaldırıma doğru fırlatıp attı. Hızla İçeri girdi.
Kapıda öyle kalakaldım .Baktım kimsenin umurunda değilim. Kimi portakalını açmış yiyor. kimi hala açmaya çalışıyor. Bende gittim portakalımı aldım. Gene kapımıza oturdum ezilmiş ,parçalanmış portakalımı yedim diyorum ama yani suyunu içtim ,çok güzeldi..))
çıkarılacak ders; kafaya vurulan portakal çok sulu oluyor ve kafa darbelerin unutturuyor...
YORUMLAR