MİZAHIMI KAYBETTİM,GÖZLERİNİ GÖRMEM GEREK...
30 Aralık 2024, 10.20 A- A+
Hani bir mizansen vardır,eski yıl yaşlanmış,beyaz sakal yapmış,bastonla zor yürüyen bir halde görünürken,yeni yıl taptaze,çıtır ve tazecik haliyle süzülür podyumda.Bu mizansende çocukluğumdan bu yana eski yılı erkek yeni yılı ise kadın olarak canlandırırım kafamda,artık nasıl bir algı ve duruma inanmışlık ise bendeki yeni yılda aylar ilerlerken, Kasım,Aralığa doğru o gencecik kız nasıl yaşlı başlı bir erkeğe dönüşür tamamen göz ardı ederim:) Yine bir yılı deviriyoruz ve ardımızda bıraktığımız yıla dair muhasebe yapıyoruz zaman zaman,ya da muhasebe yapmayı erteliyoruz gözümüzde canlandırdıkları olumsuz ise.''Mutlu hayat yoktur,mutlu anlar vardır sadece,çünkü mutluluk anlardan ibarettir,onun da farkına geçtikten sonra varırız'' gözlemi bana hep mantıklı gelmiştir,bu yüzden de 2024 yılına ait muhasebeyi yaparken kılavuzum kesinlikle bu söz olacaktır.
''Nerede bıraktım kalbimi bilmem,ah nerede vah nerede,bir bulabilsem ah nerede,ne olurdu yerinde duraydı,daha dün kalbim şuradaydı'' şarkısını Füsun Önal enerjisinde dinlerken,Tarık Akan 'ın minibüs seyir halindeyken ağaçtan Tarzan gibi sarkıp Gülşen Bubikoğlu'nun yanağına öpücük kondurduğu anda buldum kendimi muhasebeyi yaparken.''Ne alaka'' demeyin lütfen,şu ahir ömrümde belki de içimde kalan tek şey benzer durumu gerçekleştirememek diyebilirim,2024 yılında da, yarına kadar bir ağaç,seyir halinde minibüs ve öpülesi bir yanak bulamadığım takdirde bu ütopik durum gencecik taptaze 2025'e kalacak,her geçen yıl reflekslerde ve cesarette oluşan tahribatı göz ardı ederek bu konuya dair gayet umutluyum:)
Zakkum grubunun muhteşem Anason şarkısında söylediği gibi ''Her geçen yıl birer birer masadan eksiliyor dostlar'' .O masadan kendimiz eksilene kadar sımsıkı tutunup gidenlerimizi anacağız bazen tebessüm bazen de gözyaşı ille,mutlaka bazılarımız için 2024 kayıplar yılı olmuştur,''Kalanlar gideni gönlünde taşır'' deyip taşıyacağız hayatımıza biçilen yol kadar.Muhasebe esnasında bakıyorum da 2024 benden neleri almış ya da nelerden kırpmış,yerine asla koyamayacağım hangi soyut ya da somut kavramlarım var.Elbet cevaplarım var kendimce,bazen kızgınlıkla,hatta bazen abartıp nefretle isyan ettiren cevaplarım.
Birbirinden alakasız gibi görünen paragraflarla konuyu nereye bağlayacağını bilemeyen ''ya ben buraya nereden geldim'' diyecek bir adam görüntüsü çiziyor olabilirim:) Ama orada durun,gayet de plan dahilinde fena gitmediğimi düşünüyorum:) Şaka bir yana hayatta olmazsa olmaz 2 kavram olduğunu düşünürüm hep,bu 2 kavram kaybedildiğinde hayat bitecekmiş gibi gelir.Şükür Vicdanla ilgili bir sıkıntı yaşamadığımı düşünüyorum,yaşadığımız Coğrafyanın ağır şartları bile olaylara ya da dramlara çekirdek eşliğinde katılmadığımı gördükçe bu konu özelinde beni gururlandırıyor ama diğer kavramla ilgili ciddi şüpheler taşıyorum,olmazsa olmazım Mizah sanki her geçen sene köreliyor ve bu beni inanılmaz derecede rahatsız ediyor,2024 muhasebesi esnasında da kendimle ilgili en çok fark ettiğim bu konudaki erime.
Ah Nerede şarkısındaki sözleri ''Nerede bıraktım mizahımı bilmem'' ya da Mithat Körler'in Güneşimi Kaybettim şarkısındaki sözleri ''Mizahımı Kaybettim'' olarak değiştirebilirim,gencecik-taptaze çıtır 2025 umarım Mizahımın kaybolan parçalarını bulmamı sağlar (çok umudum olmasa da) Siz siz olun vicdanınız ve mizahınızdan ödün vermeyin,her şartta bu 2 kavramı koruyun..Zira Noel ile yıl başının 2 farklı kavram olduğunu bir türlü algılayamayan güruh sizin vicdanınız ve mizahınızın üzerine oynamaya devam edecek.Yeni yıl,yeni umutlar,yeni başlangıçlar sizin sokağınıza uğrasın isterim ve o muhteşem geniş masanızdan eksilme olmaz umarım,Hepinize sağlıkla + sevdiklerinizle geçecek bir yıl dilerken ben son ses MİZAHIMI KAYBETTİM GÖZLERİNİ GÖRMEM GEREK şarkısı eşliğinde ve benden bir dörtlük ile yazımı sonlandırıyorum,Kalın sağlıcakla....
Belki bir şiire yaslamak lazım ömrü
Belki teni şiir kokan Ela gözlü bir Kadına
Bahanesi olacaksa Ela gözlü Kadın o şiirin
Sonsuza dek kaybolmalı o Ela'nın içinde...
YORUMLAR