Farkındalık
13 Ocak 2025, 09.07 A- A+
Hepimiz hayatımızın bir noktasında geçmişte yaptığımız bir hataya, söylediğimiz bir söze ya da yaşadığımız bir ana gereğinden fazla takılı kalmışızdır.
Gece yastığa başımızı koyduğumuz da
"keşke şöyle yapsaydım"
düşünceleri zihnimizi kemirir ya da bir anda, hiç olmadık bir yerde,
geçmişte yaşadığımız bir anı yüzümüze tokat gibi çarpar.
Ama neden bu kadar çok takılıp kalıyoruz? Geçmiş, bize bir şeyler öğretmek için vardır,
bir zindan gibi içine hapsolmamız için değil. Hatalarımızdan ders alıp, doğru olanı anlamamızı sağlar.
Ama bazen geçmişe dönüp dönüp bakmak, aslında bizi bir döngüye hapseder.
Aynı hataları yeniden düşünür, aynı pişmanlıkları tekrar yaşarız.
Zihnimiz o anları öyle bir büyütür ki gerçek boyutlarını kaybeder.
Gerçekte küçücük bir sorun olan bir olay, zihnimizde devasa bir dağa dönüşür.
Geçmişte takılı kalmanın en acı tarafı, şimdiyi elimizden almasıdır.
Bugün yaşamak, nefes almak, bir şeyler öğrenmek, yeni yollar keşfetmek için buradayız.
Ama geçmişin gölgesi o kadar uzun ki, bugünü aydınlatmamıza izin vermez.
Zihniniz geçmişte gezdikçe, ellerinizden şu anın fırsatları kayıp gider.
Gelecek, bize ait bir alan.
Geçmişin zincirlerini kırmadıkça o alanda hareket etmeyi bırak,
öyle bir alanımız olduğunu bile fark edemeyiz...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir