gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

EY ÖZGÜRLÜK...

27 Ocak 2025, 19.31
A- A+
       Bir hikayenin baş rolünde olmak önemliydi mutlaka,hikayeyi kimin yazdığından bağımsız.Bir kitapta okuduğum ''İki tip insan var,fırtınayı yaratanlar ve o fırtınada savrulanlar'' sözüne muhalif olmak ne kadar da isterdim oysa ki,işte o zaman hikayenin kimin tarafından yazıldığı önem arz ederdi.Günümüz dünyasında büyük çoğunluğumuz fırtınada savrulan tarafta olduğumuz için sesimiz boğuk,çığlıklarımız tiz,bir koroya katılım cesaretimiz de kırık olduğundan soloya mahkum edilişimizin diyetini ödüyoruz farkındalık kavramından uzak.İşte bu sebeptendir batan her iğnenin bedeni daha da hissiz hale getirmesi,iğnenin beden ile ten uyumunu yakaladığı zaman dilimlerini hatırladığımızda daha bir gururlanmamız,haliyle günümüzle karşılaştırma durumunda da ''O eski halimden eser yok şimdi'' dramına bağlıyoruz.Aslında sorun olan eski halin değil,yaşadığın coğrafyanın her geçen + zaman diliminde cesaretini alması,işte koro olamayıp solo da kalmak durumu da uygulanan mobbingin faturası.

       ''Oradaydım''.Gündem her nedense belli zaman aralıklarıyla Gezi'ye geliyor,hani ilk paragrafta altını çizdiğim koro olayını en son o ortamda yaşadım kendi adıma,Gururlu,cesaretli bir o kadar da kendinden emin,ne için orada olduğunun farkında,Ülkesini seven ve günümüzdeki tablonun az-çok öngörüsünü yapıp mücadele eden binlerce çöldeki kum taneleri.İtibar suikastine uğratılan şeyi bire bir yaşayınca toplumun nasıl bir illüzyona maruz bırakılmak istendiğini daha net görebiliyorsunuz,o yüzden hiç bir algıya yenik düşmeden ''Oradaydım'' diyebiliyorum.Tarih boyunca bütün ülkelerin gelişimine bakın sadece, zamanın geçmesinin Ortadoğu ülkelerini özgürlük açısından geriye götürdüğü göreceksiniz,eski Afganistan'ı inceleyin ya da eski İran'ı ,çok kısa bir süre sonra Suriye'yi,biz bu yüzden Türkiye olarak bataklıkta açan bir çiçek değil miydik? Atatürk'ün sağlam temellere oturttuğu Genç Türkiye Cumhuriyeti ivmelenerek özgürlükler konusunda,Kadın hakları konusunda belli bir seviyeye gelmeyecek miydi?

       Araf denilen şey bu galiba,tam da bu,hani Babam Ve Oğlum filminde Sadık babası Hüseyin ile en vurucu sahnede bir yüzleşme yaşar ve ''Bana gittin diyorsun ya Baba,ben ne gidebildim ne kalabildim,ne oraları evim bildim ne de kafamın içindeki sizden kurtulabildim'' der,''Memleket Meselesi'' konusu özelinde tam da bu noktadayız bir çoğumuz.Bazen uzak durma yönünde kendimize telkin de bulunuyoruz sonra da içimiz rahat etmiyor tekrar kendimizi bu sorunsalın göbeğinde buluyoruz.Özgürlükler konusunda ise her geçen gün kalbimiz daha da çok acıyor,karşılaştırma şansı olanlar bedeni günümüze ait olsa da ruhu devamlı daha güzel günlere gönderiyor.''Niyetimiz kimseyi kırmak değildir,şuradakini buraya koymak değildir,arada bir zülfü yare dokunduk,tam yerine rast geldi manzara koyduk'' diyerek Olacak O Kadar kadrosunu ve Levent Kırca'yı anarak son veriyorum sözlerime + başlık ve içerik konusu şarkıyı da not olarak iliştiriyorum.Katılmak isteyenlerle koro oluşturup söyleyebiliriz,solo yormadı mı? Bir an evvel bu güzel Ülkeyi hatırla EY ÖZGÜRLÜK..Haydi kalın sağlıcakla...


       

YORUMLAR


Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın