Beni Kim Yazdı?
25 Şubat 2025, 15.38 A- A+Laptopu kucağıma çekiyorum. Bir süre ekrana bakıyorum. Harfler titriyor. Kelimenin sonundaki imleç yanıp sönüyor.
Bunu kim yazdı?
Ben mi?
Hatırlamıyorum.
Silme tuşuna basıyorum. Kelime kayboluyor.
İmleç sayfanın başında; tek başına yanıp sönüyor.
Laptopu kucağımdan atıyorum. Yatağımdan kalkıp odadan çıkıyorum. Buz gibi suyla kendime geldikten sonra elimde bir fincan Türk kahvesiyle geri dönüyorum. Laptopumu alarak çalışma masama yerleşiyorum.
Kahvemden bir yudum alıyorum.
İmleci izliyorum.
Sağımda bir karartı hissediyorum.
Refleksle o tarafa dönmem bir oluyor. Yerimden sıçrıyorum.
Bu kez uyanıkken…
"Allah aşkına!" Korku, panik, öfke...
Tepemde dikilen gölgeye bakıyorum. Gamlı baykuşum.
"Sessiz sedasız tepeme dikilmekten ne zaman vazgeçeceksin?"
Beni korkutmuş olması yine umurunda bile değil.
"Kâbus mu gördün?" diyor, ilgisiz bir sesle.
"...! Hatırlamıyorum."
Ama gözlerim hâlâ ekrandaki imleçte.
Bana bakıyor. “Ben seni gördüm. Uykunda konuşuyordun.”
Ona dönüyorum.
"Bana ‘UYAN!’ diyen sen miydin?"
Omuz silkerek cevap veriyor.
"Ben sadece izledim. Sen uyandığında burada değildim."
Sessizlik.
Tekrar ekrana dönüyorum. Kahvemden bir yudum daha alıyorum. O ise tepemde dikilmeye devam ediyor. Bir süre sonra uzaklaşan adımlarını duyuyorum.
Kapıya vardığında sesleniyor yeniden.
“Kapatmamı ister misin?”
Sandalyemde hafifçe kapıya dönüyorum.
“Lütfen…”
Tekrar ekrana bakıyorum.
⎸Var, yok, var, yok…
Bir harf beliriyor.
O...
İmleç yanıp sönüyor.
Gözlerim kocaman açılıyor. Gözbebeklerimin küçüldüğünü hissediyorum. Daha ne olduğunu anlamadan ikinci harf beliriyor.
Y...
Ve üçüncü.
U...
Ve dördüncü.
N...
Oyun mu?
"Oyun mu oynamak istiyorsun?" diye fısıldıyorum.
Ona yazmalı mıyım? Oyuna dahil olmalı mıyım?
Hayır! Sakın! Yapma!
İmleci alta kaydırıyorum. Parmaklarım klavyede hızla dans ediyor.
"Sen kimsin? Benden ne istiyorsun?"
Ekran titriyor.
Ellerim titriyor.
İşte yine… Başladı.
Bir cümle daha beliriyor.
"Ben... seni... yazıyorum."
Alt satıra geçiyor.
"Sen yazıdan ibaretsin."
Kim yazıyor?
Kim beni yazıyor?
İmleç yanıp sönüyor.
Ayağa kalkıyorum. Ciğerlerime hava çekmeye çalışıyorum ama olmuyor.
Anksiyete nöbeti mi?… Uzun zamandır olmuyordu.
"Git buradan. Seninle oynamayacağım!" diye söyleniyorum.
"Çok geç… Oyun başladı!"
Ses?!
Nasıl yani? Yazının dışına mı çıktık?
Kim söyledi bunu?
Kelime Word sayfasından sızıyor.
Harfler ekranın sınırlarını aşıyor.
Sadece yazı değil… Sadece ekranda değil…
Duvarlarımda.
Yatağımın başucunda.
Masamın kenarında.
Avuç içlerimde.
"Beni silemezsin."
Dudaklarım kıpırdamıyor. Ama sesimi duyuyorum.
Bunu ben mi söyledim? Nasıl?
Geri adım atıyorum.
Gözlerim yeniden laptopa kayıyor.
Ekran… ayna gibi yansıtıyor.
Kamera… nasıl açıldı?
Ekrandaki ben… gülümsüyor.
Benim sesimle konuşmaya başlıyor.
"Şimdi bana söyle."
Duraksıyor.
Gülümsemesi ağır ağır siliniyor.
Mimikleri yok oluyor, yüzündeki çizgiler silikleşiyor.
Gözleri gözlerimin içine işliyor.
Beni gerçekten görüyor mu?
Ve sonra, soğuk, donuk bir sesle fısıldıyor:
“Gerçek olduğuna kim karar verdi?”
YORUMLAR