gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

geçer mi - gaçar mı:?

13 Nisan 2025, 14.07
A- A+

             
               Ertesi yıl, eş durumundan atamam merkeze beş km olan en yakın köye çıktı. Sabah köyün arabası gelip  evimizden alıyor öğleden sonra evlerimize bırakıyor. Çok yakın çok güzel bir köy  .Şansıma yine dördüncü sınıfları aldım. Müdür çok iyi bir hanım, acemi sayılırım diye her sorunuma yardımcı olan ,güler yüzlü bir hanım.

              Ders yılı başladı ,ilk ders ,öğrencileri tanımak amaçlı isim soyadı falan sorup çocukları konuşturdum .Hepsi şirin güzel çocuklardı. Daha sonra ki derste herkes en sevdiği mevsimi neden sevdiğini yazsın, adını soyadını da alta yazsın ,ben okuyacağım .dedim. 
                  Öğrencilerden güleç yüzlü bir kız çocuğunun doğru düzgün bir tek kelime bile yazamadığını hatta adını bile yanlış yazdığını gördüm...Kağıtları aldığım gibi müdüre hanımın odasına gittim.. 
 Açıkladı, ailesinin en küçük çocuğu ,gelip gidiyor işte. Annesi epey yaşlı burası köy, bir diploması olsun diye geliyor işte falan anlattı. Yapacak bir şey yok. Tamam dedim. Allahtan iyi huylu, arkadaşlarıyla geçinen bir çocuk ,ayrıca annesi çok ilgili ama onunda yapacak bir şeyi yok:)

                   Yarı yıl tatili geldi, geçti .İkinci dönemin ilk günü okula geldik .Okulun kapısında bekleşen çocuklarla birlikte bir de büyük kadın var. Yaklaşınca tanıdım.  Daha  selam ,hoş geldin diyemeden başladı.- Aman hocanım ,canım hocanım, kurbanın olayım kızımın şu karnesini düzeltiver ve saire ve saire...Ben şaşkınım çünkü hiç bir yoklamadan beş almamış hatta tek doğru kelime yazamamış ama ben müdüre hanımın tavsiyesiyle tüm notlarını orta ,geçer vermişim...Geçer not verdim daha ne yapmamı istiyorsun falan diyorum .O dinlese bile dediğinden vaz geçmiyor Tek kelime yazamayan çocuğa beş veremezdim diyorum ,anlamıyor. Nerdeyse ağıt yakıyor, Ağıt yakarken bir ara ,bu kızı şimdi kimse almaz evde kalacak başıma falan  diyor. Haa  iş değişti. Neden kızını kimse almaz söyle bana dedim .Söyledi; Derslerine  gaçar yazmışsın, köyde kızımın adı gaçar diye çıkarsa kimse almaz deyince konu anlaşıldı.))
                  
                    Nerden görüp özendiysem ,o sene  ( e ) harfini yarım çember ve yukardan aşağıya çemberi  bölen çizgi olarak yapıyordum. Karneleri  yazarken bu  kızcağımızın karnesinde ölçü kaçmış, çizgi ,çemberi tamamen kaplayınca e ' ler a  olmuş ,dolayısıyla geçer notu  gaçar olmuş.

                     Yedek karneyle durumu düzelttik. Bize de okulda tebessümü, bana da yıllarca unutmayacağım anısı kaldı. 

                      Daha sonra yazı dersinde el yazısına başladık ,Hem öğrenciler, hem ben sürekli kullanmaya başladık. Övünmek gibi olmasın (hiç bir yanlış anlamaya da fırsat vermeyecek kadar) el yazım, hala çok güzeldir...

YORUMLAR

14 Nisan 2025, 00.14
Sınıf öğretmenlerin köy anıları unutulmazdır.Köydeki öğretmenligın tadi da bir baskadir.Benim de en guzel yillarim koyde gecti.Yazinizi okuyunca o yillarim gozumun onunden gecti.Bu arada benim de el yazım guzeldir:)Kaleminize sağlık.
14 Nisan 2025, 11.44

Ablacığım, ne tatlı bir anı bu!
Okurken hem güldüm hem de gözümde o köy sınıfı, o güleç yüzlü çocuk ve karne başında ağıt yakan anne canlandı. “Geçer”in “gaçar”a dönüşmesi öyle sade ama unutulmaz bir detay olmuş ki, insanın hafızasında film sahnesi gibi kalıyor.

Anlatımındaki doğallık, samimiyet… sanki karşılıklı oturmuşsun da bana anlatıyormuşsun gibi hissettirdi. Köy hayatının içindeki o kendine has mizahı, ama bir yandan da çaresizliğin altındaki duyguyu o kadar güzel yansıtmışsın ki…

Çok teşekkür ederim bu yazı için.
İyi ki yazmışsın, iyi ki paylaşmışsın… 

14 Nisan 2025, 13.09
Ne güzel bir köy ve insanları varmış öyle :)
İlk okulda, kafasını derslere çok fazla veremeyen, konsantrasyon eksikliği yaşamış ve fakat geçer not almış bir insan olarak, “Gaçar” beni o günlere götürdü.
Anılarınızı dinlemek çok güzel.
Ellerinize sağlık hocam.
14 Nisan 2025, 20.38
Sevgili Güliz, bir meslektaşımın kendi anılarını hatırlatmak beni sevindirdi. Zaman ayırıp yorum yazdığınız için teşekkür ederim.
Sevgiler.

Sevgili NightCall kardeşim. yazımı beğendiğin için sevindim mutlu oldum. Çok nazik, çok efendi bir evlatsın, ailen ve genlerin çok güzel çok sağlam tahmin ediyorum. 
Benim meslek hayatımda yazdığıma benzer mizah veya dram içeren pek çok anım var. Bir çoğu acemilik dönemimde bir çoğu da biraz patavatsız ,hesapsız konuşuvermemden ileri geliyor sanırım. Ama iyiyim de, başarı ödüllerim falan var çünkü övünmek gibi olmasın  diyecektim ama oldu bile:))
Çok selamlar sevgiler ...

Sevgili Yelove, on dört sene hep merkeze yakın köylerde, kalan yıllarımı da merkez okullarında çalıştım. Onca yıllarım da edindiğim tecrübeme dayanarak emin olduğum bir şey var. O da geçer vererek,  zar  zor  geçirdiğim öğrenciler en vefalı en dürüst en sadık en güzel çocuklarımdır . Ne zaman önemli bir günüm olsa hastalığım vs olsa önce onlar  koşar gelirler. ,elimi öperler. Bir öğretmen başka ne ister ki. Oysa maddi manevi çok emek verdiğim ,çok zeki öğrencilerim de olmuştu ,Bir çoğu şimdi önemli mevkiler de meslek sahipleri ama işte ilk koşan onlar olmuyor. Olsun buna da şükür diyorum.
Sevgiler. selamlar.

15 Nisan 2025, 12.43
Değerli Hocam, 

Öğretmen olmak, çocukların bakışları ardındaki dünyayı görebilmek... Ne mutlu ki hala daha bizlere öğretiyorsunuz. Çok yüce bir mesleğe sahipsiniz. 

Kaleminize sağlık. Hürmetler...
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın