gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Sussam gönül razı değil!

14 Nisan 2025, 22.30
A- A+
Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil!
Ama yine de söylemeden duramadım.
Daha doğrusu sormadan duramadım!
Allah aşkına, nedir bu iklim anlaşması dedikleri?
İyi midir, hoş mudur? Yoksa içi boş mudur?
Başımıza örülen bir çorap mıdır?
Yoksa ayağımıza köstek, boynumuza halka mıdır?
Darmaduman har vurup harman savurduk dünya nimetlerini, yedik, içtik, saçtık, savurduk. Bir yerine beş aldık, beş yerine on attık. Yemedik çöpe, giymedik çöpe, kullanmadık çöpe. Bu kadar israfın sonunda bize yetmez, yetişemez oldu dünya.

Şimdilerde bizi üstünden atmaya bahane arıyor, bi sağdan vuruyor bi soldan. Nerden kime denk gelirse artık.
Çılgınca artan insan~canlı popülasyonu evreni yordu illaki. Şimdilerde tek tek basarak da yürüsek artık ayak izimiz kalacak hem de en karbonlusundan.
Yeni dünya düzeni denen düzen içerisinde karbonsuz yaşamaya çalışacağız.
Ekmeden, içmeden, üretmeden.
Sormadan, soramadan, soracak birini bulamadan...
Ne verirlerse, ne kadar verirlerse o kadarına şükrederek belki.
Ne yana dönsek zordayız o belli.
Elimizde verilen çubuğun iki ucu da aynı, neresinden tutarsan tut artık!

YORUMLAR

15 Nisan 2025, 10.54
+Yenilenebilir enerji yatırımları arttı (Güneş paneli satışı anlaşması bana göre)
- Sera gazı emisyonları düşmedi, arttı.
- En çok kirletenler (ABD, Çin, Hindistan) hâlâ çok yüksek emisyon yapıyor.
- Finansman destek adaletsizliği.
- Zorunlu değil, gönüllü sistem

Anlaşmalar tek başına çözüm değil, ama başlangıç için önemli. Gerçek değişim, uygulamada ve kararlılıkta saklı. Şu anda dünyada “söz çok, icraat az” dönemi yaşanıyor.
Kesinlikle yetersiz.
15 Nisan 2025, 11.05
Lilam seni görmek ne güzelsmile Resmi
Konuyla ilgili kısa bir anlatım paylaşayım çok net açıklamış 

https://youtu.be/NIa68XXtYik?si=ez6jmS-KZdj1ZE0M

Zaten bir şey hayırlı olsa bizimkiler istemez daha çok kontrol daha çok vergi için yine insanların tepesine çökecekler sanayi, tarım, hayvancılık tekelleşecek
Ayrıca sıcaklık düşürmek için kısa vadede saçma çözümler gelecek havaya kükürt bombası atmak gibi yani dünyanın iyice içine….
Sen iklimi bu kadar düşünüyordun niye elektrikli arabaya geçemedik niye rüzgar ve güneş enerjisinden yeterince faydalanamıyoruz bu iklim anlaşması evet sadece bir kılıf 
Kısa vadede bu iş çözülür mü Allah aşkına! 1-2 derece düşürceklermiş
Sıkıyosa konut yapımını orman kesimini azaltsınlar anca sıradan halkın tepesine binerler kimsenin iklimi düşündüğü yok maden ocakları ülkenin en güzel akciğerlerine yapılırken ne diyim bunu da söylemeleri komik geliyor şu ana kadar iklim adına bir şey yapıldığını gördük mü de anlaşma olunca yapılcağına inanacağız. Midem bulanıyor sevimli poz takınıp iyi niyetli görünen şeytanlardan. 
Anca sana bana dokunur bu işin ucu, içtiğin sigaranın çıkardığı gazın hesabını sorarlar.
İklimi bozmak adına bu kadar şey göz göre göre yapılırken hala kananlar varsa da sanırım başka alemlerde yaşıyorlardır.
Kusura bakma ltf sinirleniyorum düşündükçe, güzel şeyler yaz lilam okuyalım 
15 Nisan 2025, 11.41
Merhaba Lila,

İklim meselesinden yola çıkarak, insanlığın ortak çıkmazına dair farkındalığınla sessiz bir isyan dile getirmiş, az sözle çok şey anlatmışsın yine.

Kalemine ve yüreğine sağlık...
15 Nisan 2025, 21.16
Biraz uzun olacak ama yazıyı görünce bende bir hikaye! eklemek istedim
 Sene 1876
Yağmur bardaktan boşalırcasına yağıyordu.evin altındaki ahıra toplanan kalabalık, korkulu gözlerle yerde yatan ineğe bakıyordu. Zavallı ineğin etrafında, ufacık ahırın içinde, ellerinde gaz lambaları ile çember oluşturmuş yaklaşık 20 den fazla kişi vardı. Köyün her hanesinden en az bir fert gelmişti.
Köyün imamı durmadan dua okuyordu.
Bu ufak dağ köyü hayvancılıkta geçimini sağlıyordu.Ama son bir ayda doğan bütün buzağılar ölüyordu! Hemde aynı şekilde. Önce ayağa kalkmaya çalışıyor, sonra sırtında büyük bir yük varmışçasına hafifçe diz çöküyor, sonrasındada son nefeslerini veriyorlardı.
İmam alnından aşağı süzülen terlere aldırmadan diğer bir dua ya geçti. Bu arada inek hafifçe yerinden doğruldu. doğum başlıyordu. buzağının önce ayakları gözüktü ve sair derken samanların üzerine düşüverdi. Annesi onu önce güzelce yalayarak temizledi. Buz kesmiş ahali dikkatle buzağıya bakıyordu . Yavru buzağı ayaklarının üzerine doğrulduğunda yine aynı şekilde sırtında bir yük varmış gibi sendeledi, diz çöktü. Son nefesini vermeden önce gözleri kömür gibi karardı. Kalabalık korku ile bağırırken hocanın dua sesi birden kesildi. Hocanında gözleri aynı buzağınınki gibi simsiyah olmuştu.
Bayılmadan önce son gücü ile bağırdı
-çoban!!
Korku ve öfke ile yürüyen köylü mezarlıkta çobanın mezarını arıyordu. Kiminin elinde kürek kiminde nacak kiminde tırpan...
Mezarın başına geldiklerinde hırsla mezarı kazmaya başladılar. Mezarın dayama tahtasını açan adam korku ile bir çığlık attı
-Bu mezar boş!
İlerleyen yıllarda bir gecede cahil kalacak ahali içerisinden, okumayı bilen tek ve en yaşlı ihtiyar adam,yağmura aldırmadan çamura karışmış mezar tahtasını eline aldı. Üzerindeki belli belirsiz yazıyı okurken tüylerinin ürperdiğini hissetti.
Şalvarının iplikten kemerini sıkarken ahaliye döndü. Herkesin duyabileceği bir ses tonuyla bağırdı!
-kötü günler geride kaldı! Artık bizi daha kötü günler bekliyor. Kemer sıkma zamanıdır...
Şaşkınca ihtiyar adama bakan köylüler sordular
-mezar tahtasında ne yazıyor ki baba sultan?
İhtiyar adam umutsuzca konuştu
-mehmet
-şimşek!!!!
Diye bağırdı ahali. İhtiyar adamın yanındaki ağaca şimşeği düştüğünü görünce...

Ufak bir notlar;
Yazılanlar okuyanın yorumladığı- anlamak istediğiniz kadardır.
Bak yine baya uzun olmuş yorum, az daha zorlasam bir blog çıkarmış tühhhh:p

Lilaa susmadığınız için teşekkürler , sorguladığınız için teşekkürler, sorgulamaya yönelttiğiniz için teşekkürler ve yazınız için teşekkürler
16 Nisan 2025, 04.24
benim ki yorum gibi değil ama tebessümle okudum
bunun için teşekkür ederim sana
gene tebessüm ettiren bir konu bir dil yazarsan severek okurum
ama etmezsem o zaman yorum yaparım
bu yorumluk değil keyifliydi
16 Nisan 2025, 09.44
Sevgili acemipro, kafam karma karışık, kendim için değil artık endişen bizden sonrakilere.
Dünya ve düzeni de benim kafamın içi kadar karışık
16 Nisan 2025, 09.49
Sevgili runem. Teşekkür ederim sıcacık sözlerine.
Çok doğru dedin, bir günde olmadı bütün herşey, bas bas bağırarak geldi bu sıkıntılı günler. Gerçekten sinir bozucu idare edenlerin liyakatsiz ve evrene saygısızlığı. Hatta evrene değil sadece.
16 Nisan 2025, 09.51
Sevgili uçurum ; aslında sussam ne yazsam ne.
16 Nisan 2025, 10.06
Sevgili Sancho-Panza; hep birlikte gülümseyelim olmaz mı. Sevgiler, teşekkürler. 
16 Nisan 2025, 10.10
Sevgili _DistuRbed_ sizin yorum benim yazıdan daha güzel olmuş.
Doğru diyorsun, yorumlar yazıyı tamamlıyor. 
Hikayeyi de gülümseyerek okudum, bizim de kafamıza şimşek düştü işte.
16 Nisan 2025, 10.37
İnsan evladı işte, önce bozar sonra da bozduğunu onarmak için çabalar ve fakat aslında bu onarım, ileride yeni sorunlar, çabalar ve yeni yasakların da yeni başlangıcıdır.
Ellerinize sağlık.
16 Nisan 2025, 17.21
Dünyada görüp de şaşıracağım hiçbir aykırı, çirkin, münasebetsiz ve bir yığın beter sıfatlar içeren durum kalmadı gerçi. Ama yine de susmaya gönlüm razı gelmedi. Niyeti de bilemem ama insan ya böyle bir yazı yazmamalı veya kimin resminin önünde poz vereceği şuurunu taşımalı. 
16 Nisan 2025, 19.32
Sevgili Cezbe; anlamaya çalıştım ama anlayamadım yorumunu. Oysa tam seni gördüğüme sevindim diyecektim.
16 Nisan 2025, 19.33
Çok haklısın sevgili Yelove, şimdi sıkıntısını çekiyoruz hep beraber. 
16 Nisan 2025, 20.25
                           Kötü yönetimlerin cezasını, aklı eren, çoğu iyi eğitimli ,namusuyla çalışan halkı ödüyor...Yazacak söyleyecek o kadar çok şeyimiz var ki, yazamıyorum daha doğrusu ,hangi birini yazacağımı bilemiyorum. Öyle çok ki... 
                           Kötü yönetim derken bile yanlış yazmış olabilirim. Kötü yönetim için bile biraz bilgi yetenek falan lazım. Ama görüldüğü üzere bizde hiç biri yok .Olmayınca da parasını verenin emrinde çalışılıyor, Yani parayı veren düdüğü çalıyor.
                           Epeydir uluslar arası yayın yapan Çin ve Japon tv kanallarını günde 15*16 saat izliyorum. Ayrıca gezicileri, belgeselleri izliyorum. Öleceğim aklıma gelirde de ,börtü böcek yedikleri iddia edilen ne idüğü belirsiz dinleri  olan Çin halkına özeneceğim aklıma gelmezdi.                       
                           Okul yıllarımızda ,Çin'de kadın erkek bir örnek  asker elbisesi giymek zorunda olduklarını,  tek çocuk zorunluluğu ve saire ve saire olumsuz söylentiler duyardık. Tıpkı Kuzey Kore gibiydiler. Ama bu gün. iç ve dış politikaları sayesinde en ücra köyündeki halkın bile refah düzeyi çok çok iyi. Tabiri caizse de affedin eşek gibi çalışıp kral gibi yaşıyorlar. Köylerde manken fiziğinde güzel kızlar tarlada bağda bahçede gerektiğinde çamur içinde çalışıyorlar .Şehir de ise nerdeyse eğitimsiz insan yok ,İngilizce bilmeyen yok, çalışmayan da yok. Lüks içinde yaşıyor herkes  Ama işleri bitince de yerel giysilerini giyip eğlenceye koşuyorlar. Nepal sınırında ki  Çin kasabasında 50 bin evin yıkıldığı yazılmıştı. İki ay sonra, inşa ettikleri  çelik kontrüksiyonlu deprem evlerine depremzedeler yerleştirilmeye başlandı...Dikkatimi çeken başka bir detay da şu, hani biz çin'liyiz ,bize fikren dinen yakın olduğumuz ülkelerle birlik olalım, cefasını çekelim* demiyorlar, Afrika da  ,adını ilk defa duyduğum ada ülkeleriyle bile ticari anlaşmalar yapıyorlar .En son da Tru.mp 'ın gümrük konusunda Çin'e %130 zam lı tarife uygulaması haberinden sonra Çin lideri, Vietnam'a, Kamboçya 'ya ikişer günlük geziler yaptı .Dünya lideri gibi karşılandı ,Zamanlaması çok güzeldi. Elbette birilerini çatlattı . Bunların olması için liyakatli yönetimlerin, adaletle çalışmaları şart. Bunu anlamak içinde eğitim şart.
                     Sevgili LİLA ,uzun yazdığım için özür dilerim ,İçimizdeki derdi dökmek için sizi beklemişiz meğer, Düşünen beyinlere çok ihtiyacımız olduğu bu günlerde ,yazınız bize umut verdi.  Emeğinize ,o güzel  yüreğinize, elinize sağlık.

Yorumların tamamı çok güzel, Hep beraber bir yerde buluşup bu konuları  konuşmak tartışmak güzel olurdu.
Selam ve sevgiler ,
        

16 Nisan 2025, 22.33
Sevgili Perperike özür dilemek ne kelime, hoşgelmişsiniz. Oturup konuşsak konuşulacak çok şey olduğu kesin.
Güzel bakan gözlerle yazılan güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. Sevgiyle kalın. 
17 Nisan 2025, 01.26
Ne dediğimi sadece senin anlayabileceğin şekilde yazmıştım aslında. Madem teferruat gerekiyor anımsaman için yazayım. Muzdarip olduğun durumun mimarlarından söz ediyorum; maden için ağaç katleden zorbalardan, hes projeleriyle yok edilen bitkiden hayvandan, daha yapım aşamasında bile olmayan kanal projelerinin bilimi, çevreyi, iklimi hiçe sayan ağız sulandırıcı rantına yapışıp kalan, bu uğurda her şeyi yapabildiğini gördüklerimizden. Daha daha 5-10 sayfa yazarım, bak yorumlarda da yazmış arkadaşlar. Abdülhamit diyorum canım ya. Gamyun’a eklediğin fotoların birinde, fonda başmimarın çerçeveli fotosu ve önünde de sen vardın, onu hatırlatmak istedim ve samimiyetini sorguladım. Tabii döne döne de olsa, insan dediğinin doğru yolu bulma ihtimali de iyi bir ihtimaldir, niyet iyiyse tabii…
17 Nisan 2025, 08.33
Günaydın sevgili Cezbe. Açıklama yapmak zorunda mıyım? Belki hayır! Fakat ben zorunlu hissettim. 
Söz ettiğin fotoları tekrar ekledim dikkatle tekrar bakarsın.
Şu kadar söyleyeyim sana, ne döneğim ne de şuursuz. Beni bilen biliyor zaten, bilmeyen de bilmesin. 
Şükür ki dönmeden yerimizde dik duranlardanız. 
Sevgiyle kal canım. 
17 Nisan 2025, 10.12

İnsanların bir fotoğraf karesinden karakter çözümlemesine gitmesi, üstelik bunu ima yoluyla yapması, bana çok ağır ve yanıltıcı geliyor. Herkesin bir geçmişi, bir fotoğrafı, bir durduğu an vardır. Bu anları bağlamından koparıp niyet biçmek, empatiyle değil, önyargıyla yapılır. Ve ne yazık ki, bu tür yaklaşımlar sorgulama değil; dolaylı suçlama niteliği taşır. Bir yazıya katılmamak, fikir belirtmek başka… ama bir insanın samimiyetini sorgulamak, hele ki bir görsel üzerinden ima yaparak bunu yapmak, bana göre sınır aşımından ve kişisel saldırıdan başka bir şey değil.
Yıllardır tanıdığımız biri hakkında bu kadar kolay hüküm vermek, hangi vicdana sığar bilmiyorum.
Lila’nın kendini ifade etmek zorunda kalması, susmak yerine nezaketle cevap vermesi, aslında her şeyi özetliyor.


17 Nisan 2025, 10.50
Gerçekten bulmaca çözdük, Lilam sihirli gözün yoktur inşallah;)) girip girip baktım büyüttüm. 
Şu anki iktidardan her ne kadar nefret etsem de bir fotoğrafın önünde durdu diye hayat hikayesi yazılması da aylaklıktan başka bir şey değil, he daha da nefret ettiğim bir yanda Atam bir yanda malum kişinin olması. Burada siyasi yazılar da gördük adam gibi altında hakarete girmeden tartışılabilir ama bu kadar kin ve nefretin çift taraflı biriktiği ortamda bu çok zor. Susmak istemeyen atsın kendini sokağa hiç bari artı bir kalabalık yapar. Zaten paylaştığım videoda bahsettiği kurbağa misali kavanozun içine bir kurbağa konur yavaşça ısıtılır kurbağa sıcaklık değişimini algılayamaz haşlanarak ölür eğer sıcak suya atarsan kurbağa sıçrayarak kaçardı. Bizim su kaynamadı buharlaştı tamamen ızgaraya döndük.

Cezbe denen şahsı muhteremin insanları tanımadan yaftalaması ilk değil bana da zamanında tipim de dahil çok  iftira atmışlığı var,  şaşırdım mı şaşırmadım. Keşke o 10 sayfa kişiye saldırmadan fikir beyan edilseydi de bilmeyenler bilgilenseydi. Vur kaç taktiği hiç hoş değil bize dövüşen değil istikrarla bıkmadan usanmadan konuları irdeleyen ve aktaran insanlar lazım. Yoksa ben de her önüme gelene çimdik atabilirim:) 
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın