gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Benim Minik Sabote Edicilerim

07 Mayıs 2025, 06.40
A- A+

Kendi topuğuma sıkmakta ustayım. Ne zaman işler yolunda gitse, “Dur bakalım, bunu nasıl altüst edeceğim?” derken buluyorum kendimi. Resmen zihnimde bir kriz masası var ve hepsi benim aleyhimde çalışıyor. Neyse ki önden bir fincan kahve içiyorum da durumu biraz daha katlanılır hale getirebiliyorum.

Sürekli konuşan beynim “Ya şu şöyle olursa?” diyor. Öyle ki, en basit durumları bile on farklı senaryo üzerinden analiz edebilirim. Tabii bu analizlerin sonunda bir şey yapmam şart değil. Hatta genel itibarıyla düşünmek dışında hiçbir şey yapmamak gibi özel bir yeteneğim var.

Bendeki inat keçilerde var mıdır, bilmem. Bazen yaptığımın doğru olmadığını ya da başaramayacağımı bile bile “Neden olmasın?” demeyi çok seviyorum. Kafamın içindeki her denemeye açık olan “zihinsel oyun bahçesi” yüzünden olabilir bu. Oyuna döndürdüğüm bir fikirle değil tüm evreni karşıma alıp savaşabilirim gibi geliyor. Tabii genelde neyle savaşırsam savaşayım oyunun sonunda yaşadığım yenilgiyle paramparça yaşamak için ayrıca inat ediyorum.

Bağıran bir vicdanım var ama en güzel çözümüm ona kulak tıkamak. İnsanlara “hayır” demekte zorlanıyorum. Kendime gelince; “Bu kadar da olmaz! Yetti senin şımarıklığın…” Vicdanım tarafından bana açılmış bu davada haklı olduğum anları bile savunmaktan vazgeçiyorum. Sürekli kendi aleyhimde konuşuyorum.

Öfke kontrolünde en birinciyim. Bir bidon benzinin içerisine atılmış yanan küçük bir kibrit çöpü gibi bir anda ya patlayan öfkemin üzerine bir bardak su dökerek söndürebilirim de küçük bir kıvılcımı rüzgâr olup büyük bir yangına da çevirebilirim.

Benim minik sabote edicilerim, benim o şahsıma münhasır kusurlarım… Sizi seviyorum.


YORUMLAR

07 Mayıs 2025, 09.30
Ben de senin kendi kendine batırdığın iğneleri, bilerek isteyerey kendi canını acıtmalarını, önce en dibe atlayıp, sonra ordan bi çırpıda su üstüne çıkmanı, kendi kendinle konuşmalarını, yüzleşmelerini 
seviyorum.
07 Mayıs 2025, 09.55
kendini  hatalarınla kusurlarınla kabul ediş insanın özgüvenini arttırır sağlıklı ilişkiler kurmasını sağlar Sen zaten bu özelliğe sahipsin.bazen masum bi çocuk bazen öfkeli bi ergen bazen de herşeyi olgunlukla karşılan bi yetişkinsin .Çok yönlü ve renkli kişiliğini seviyorum.ayrıcaa son derece yeteneklisin .övgü duymayı sevmediğini de biliyorum ama napiim yazmadan edemedim .
keşke herkes senin gerçek kimliğini görebilse çook ama çok değerlisin .Senin o ufaklık sabote edicilerin de senin renklerin 
tekdüzelikten uzak canlı heyecanlı:)))))

07 Mayıs 2025, 12.03
Çok pardon; siz kendinizi sevmeye devam edin, en güzeli kendini sevmektir zaten bence de. Ben izninizle Uçurum blogu kaldırdı herhalde, en çok size hitaben uzunca bir yorum yapmıştım onu buraya ekleyeyim. Onaylanmadan yazı kaldırıldı çünkü.

Ya efendim ben bilemem kim kiminle samimidir, kim kimin ciğerini bilir. Ben burada yazı üzerinden yorum yaptım. NightCall sizin kılık değiştirmiş eski birisi olmadığınızı düşündüğümden yazma gereği hissettim, yoksa cidden o kadar birbiriyle çelişen ifadeleriniz var ki, tek kelam etmek bile gerekmiyordu. Benim Biradam yorumuna getirdiğiniz eleştiriye karşı durmam, yoruma yaptığınız eleştiriden ziyade, kullandığınız ifadelerin özneleriydi. HERKES, HİÇKİMSE gibi… Bu ortamda yeni biri olarak, hakkında fikir sahibi olmadığınız birine bu denli yüklenmemeliydiniz. Bilenler bilir; Biradam bir yazının altına yorum yapıyorsa, mutlak bir değer bulmuştur ki yorum yapmıştır. Veya fahiş hata vardır dövmeyi bırak gömmeye gelmiştir. Demediğinizi bırakmamışsınız ve dediklerinizin herkes tarafından yazdığınız gibi düşünüldüğünü ifade etmişsiniz. Gerçekten berbat bir yorumdu yaptığınız. 


Fikir özgürlüğü dediğiniz noktada, kendimle çeliştiğimi ifade etmişsiniz, yorumumu kopyalayarak bunu demek istemişsiniz. Bir yazının altında her türlü karşı fikir bulunabilir, kötü eleştiri vs. olabilir. Ama tüm bunlar, yazının okunup anlaşıldığı doğru bir algı eşiğinde gerçekleşmelidir. Bu yüzden Sayın YAZAR Rune Hanımın -bak yine koptum .dddd yazar yav kadın!!!!- okuyup anlamadığı ve yazanı kadınları aşağılamakla vs. suçladığı bir yorumu ben fikirden saymıyorum. Fikir dediğimiz bir mantığa oturmalı. Ha derseniz ki; bu iki insan samimiler ve birbirlerini tanıyorlar, bu yüzden yürütülen mantığın gerçeği var. E peki ben veya sizin aidiyetlerinize dahil olmayan başka bir sıradan vatandaş bunu nereden bilecek? Uçurum bildiğiniz itham edilmiş benim gözümde, çünkü yazıdan böyle bir anlam çıkarabilmek için gerçekten bir mellik gerekiyor. Bu özellik de hanımefendide gayet mevcut, bunu yakinen biliyorum yılların blog tanışıklığından ve eleştirdim. Ayrıca yazarın kişilik özelliği, meylettiği, kadına bakışı, siyasi görüşü vs. vs. beni ne alakadar eder ki. İsterse berbat birisi olsun, ben nihayetinde yazıya yorum yapıyorum.

Siz avukatlık yapmayın bence. Linç filan da yok ortada. Misal linç sizin bana Lila yazısı altında yaptığınızdı ki Uçurum da bahsettiğim “siz”e dahildi. Yine aynı teranelerle “biz Lila’yı tanıyoruz”a bağladınız. Ben görüşümü gayet net yazmıştım, dayanağı olan bir tezat görmüş ve sormuştum. Benim fikir özgürlüğümü es geçebilmiştiniz mesela. Yani yazmış olduğunuz ve eleştirdiğiniz şeyleri siz de bana bire bir yaptınız. Bu yüzden gazla çalışıyor olma ihtimali üzerinde durdum.

Ayrıca NightCall komik olmayın lütfen, Rune hangi açıdan kıskanılmış olabilir ki tarafımdan??? Ben kendi adıma sormuş olayım. Nesini, neden kıskanayım?? Kendisinin bana olan bir yandan zaafı -aşık olabilir cidden, çünkü ısrarla bir olmamızı teklif eden mesajlar atmıştı bana- .dddd bir yandan da haseti, fesatı ve kıskançlığı daha çook öncelerden beri yazdığım gibi uzaydan çıplak gözle seçilebilecek düzeydedir.



Yani şurda yemediğimiz iftira kalmadı yine. Yok Bilge’ye haber vermişim, yok Biradam’ı çağırmışım. Kişi kendinden bilir işi elbette, kendi başına hiç oluyorsa, illa ki kulis yapıyor, adam topluyor etrafına vs. herkesi de öyle yapıyor sanıyor. Tatlısu kurnazı: Her akıl sahibinin şıppadanak anlayacağı bir yalanı, bir düzeni insanlara dikte etmeye, empoze etmeye çalışan bir zeka kalibresine veya kalibresizliğine diyelim ev sahipliği yapan birey. Böyle tarif edilebilir, bilmeyenler öğrensin .dddd Bir de ağızda geveleme söz konusu; Uçurum ve ben mi düşmanmışız neymişiz .ddd Sanırım bunu söylemiş konu Cafo değil. Allahım sen koru .dddd Neyse Uçurum siz bana mesaj yazabilirsiniz bu arada, sizden bahsediyorsa merak ettim şimdi. Vallahi kimse gelip de “Cezbe’ye offline atma!” gibi bir münasebetsizlikte bulunmaz merak etmeyin .p


Ya bu arada şunu da öğrendik ki; ben tam 12’den vurmuşum. Ağır zırvalamıştı geçenlerde Perperika yazısının altında, anlattım birkaç kere fakat yine anlaşılamadım. “Hadi yazılarını editöre düzelttiriyorsun ama bu anlama-kavrama konusunda ne yapacaksın” demiştim. Yine iftira atmakla suçlanmıştım. Allah işte karşıma çıkarıyor, “benim kitabımı düzeltin a dostlar koşun ben imla bilmiyorum, cümlenin çatısını da çatamıyorum, bi el atın” .ddddddddd Ya bir de bu insan, beni kendince aşağılamaya çalışıyor “benim kitabım var, senin kitabın var mı, yok bir yerde yazıyor musun” filan diye. Hayır takılı değilim illa süper imla olsun diye elbette çok iyi yazarların bile imlaları kusurlu olabilir ve düzeltilebilir mesele yok. Mesele, olmadığını olduğunu sanmak. Şarkılardan fal tuttum aha da bunu yazdım süferim. Mana yok, imla yok, yok oğlu yok sözün özü. Matbaadan bozma yayınevleri bu tip yazamayan yazarcıkların zaaflarını bir güzel kullanıp parayı buluyorlar, eh Rune gibi tipler de kendilerini cidden bir şeyler yazıyorum sanıyor, yapacak bir şey yok. Her kör satıcının, kör bır alıcısı bulunur. 




07 Mayıs 2025, 13.30
      Kendi kendinle konuşup kararlar verip uygulamak . Şahsına münasır kusurların mı? acaba bunlar   kusur mu? Yoksa kendi içinde düşüncelerinde fikirlerinde olumlu olumsuz yönleri çizgi çekerek iki       tarafa yaymak mı? Düşüncenin üzerinde yoğunlaşıp bir tık daha olmalı mıydı acaba demek mi ?      Kendi içindeki çelişkiden yine kendin çıkabilmeyi başarmak bunun adı.Yeri gelmişken çoğu insan bu  yetiye sahip değil.
      Senin küçük sabote edicilerin işte o ince çizgide devreye giriyor Bence seni sen yapanda "minik   saboteciler" :))))
07 Mayıs 2025, 13.57
Cezbe, blog yazım altında seni görmek güzel.
Benimle ilgili kısımda onaylanmamış yorumunuzu buraya taşımanızda da bir sakınca görmüyorum. Kişisel saldırıya dönüşmeyecekse sabaha kadar bu işi çözmek için yazışalım, beni bozmaz. Ya da çözülmesin, dağınık kalsın, o da önemli değil; yeter ki sınırları aşmayalım.

Bu arada sahte bir kimlikle dolaşmıyorum. Beni hatırlar mısınız bilmem, ben Bertaraf. O nicki kapattıralı çok oldu. Bunu aldığımda Bertaraf. olarak almıştım ama sonra "NightCall" rumuzunu çok sevdim ve kitabımda bile bu mahlası kullandım. Buraya kadar bir sıkıntı yoktur umarım.

Öncelikle sizden ricam, benim blogum altında kimse için hakaret etmenize izin veremem. Farklı görüşünüz olur, sert eleştiriniz olur, eyvallah; ama eğer hakaret etmeye devam ederseniz yazdıklarınızı ciddiye almayacağım, bunu da baştan bilin.

Gelelim BirAdam için yaptığım yoruma. Doğru, kendisini tanımam. Ama bilmiyorsunuz ki bloğu yazan arkadaşı da tanımam. Hatta o bloğa yorum yapmayı bile düşünmezken, BirAdam’ın oldukça sert eleştirisini yıkıcı olarak algıladım ve bir yorum yapma gereği duydum. Herkesin hassas bir noktası var; benimkisi yazmak ve yazılanları okumak. Bana hitap etsin etmesin herkesi okuyorum — sayende bunu da dile getirmiş oldum, ufak bir teşekkürü de araya sıkıştırayım. Yani özetle, o yıkıcı eleştiriyi görünce dayanamadım. Belki de yazılara karşı daha hassas bir günümdeydim, bilemem. Ve BirAdam rumuzlu arkadaşa da hakaret etmedim; onun sertliği kadar sert bir eleştiride bulundum, hepsi o. Ama siz, o gün hiç tanımadığınızı söyleyerek ithamlarla dolu bir yorum bıraktınız.

Ben o gün size cevap vermediysem, bir bloğu daha kirletmemek içindi. Çünkü ne kadar farkındasınız bilmem ama hiç ayarınız yok. Sert eleştirilerinizden bahsetmiyorum, katılayım katılmayayım tam iyi bir sert eleştiri okuduğumu sanırken bir de bakıyorum ki kişisel saldırıya, hakarete dönüşmüş.

Fikir ayrılıklarına karşı değilim, hatta istiyorum; yazılarım olumsuz da eleştirilsin. Ama genelde beğenen insanlar yorum yapıyor. Hepimizin blogu için geçerli aslında bu. Beğenmeyen biri kolay kolay “ya şu da eksik olmuş” demiyor. Okuyup geçiyor. Ha bunu diyebilen varsa zaten bir samimiyet vardır aralarında — geçmişten gelen ya da yakın zamanda gerçekleşmiş. Bunu da inkâr edemezsiniz. Belki çok nadir, sessiz okuyuculardan biri, birbirimizi yalnızca yazılarımız kadar tanıyan biri çıkagelip bir şey söyler. Buna karşılık olarak saldırıda bulunmanın ya da “vay efendim sen şu ayrımcılığı yaptın” demenin doğru olduğunu düşünmüyorum.

Maalesef eleştiriye açık değiliz. Ha herkes de eleştiriye açık olmak zorunda değil, bu da ayrı bir tartışma mevzusu.

Sizinle kişisel bir problemim yok. Dışardan bir gözlemci olarak, ilk hakaretlere başlayan tarafın siz olması sebebiyle etkiye tepki doğuyor ve ben de ilk etkiyi üzerinizde yaratarak tepkinize maruz kalıyorum şu an. Bu nedenle buraya kadar gelme zahmetinde bulunmanızı saygıyla karşılıyorum.
Ama şunu bilmenizi isterim ki, her şeyi ince ayrıntısına kadar yakalamaya çalışan biri olarak şahsınızı değil, yaptığınız yorumları sert eleştirdim.

Eleştirilerimin hiçbirinde de hakaret yoktu. Kimseye de olmadı, olmayacak.
Bu nedenle de benim yazılarımın altında hakaret edilmesine izin veremem. Blog portal hepimizin ama şu an bana ait bir yazının altındaysanız, burası bana ayrılan bir oda. Çok istiyorsanız özel mesajlaşma sistemini kullanın ya da kendinize ait bir blog açın. Ben yazımı kimsenin kişisel hesaplaşmalarına dekor yapmam.

07 Mayıs 2025, 14.59
Bertaraf, evet şimdi oldu. Yazıları silmediyseniz gereken tüm cevaplar tarafımdan verilmiştir size ve tahminim sözü bağlamışımdır. Başkaca kelama hiç gerek yok.
07 Mayıs 2025, 15.18
Yüzüm de kocaman bir gülümsemeyle okudum yazıyı. :)) Okurken çok keyif aldım çok keyifli bir yazı 
olmuş. Kesinlikle sana katılıyorum kahve içince her şey daha katlanılır hâle geliyor. Bir de bizi biz 
yapan kusurlarımız.Olmazsa olmaz... Tek kelimeyle mükemmel...seviliyorsun "NİGHTCALL"
07 Mayıs 2025, 15.28
Hah bak sen busun işte. İki lafı bir araya getirmek için yığınla ter döken biri, içinde olan değil, sonradan oldurtmaya çalışan biri. Editör de tatilde mi, bu ne Türkçe azizim! Nasıl anlayacak bunu okuyan şimdi!! Satır arası kendini övdükçe öven, insanları birbirine düşürerek üste çıkmaya çalışan bir tipsin sen. Bu Bilge’yi Biradam’ı çağırma mevzuunu kopyalasaydın ya, ben senin kadar yazdıklarımın ezberini tutamıyorum. Senin “benim kitabım var, herkes duydu mu ben yazarım! Sen kimsin!” dediğin noktada, ben de kafa bulmuştum “Hiii herkes duydu mu Bilge, Biradam bu hanımablanın kitabı çıkmış, siz oturduğunuz yerde otlayın hala .p filan gibi… Bunu bile anlamıyorsun. Safsın sen ha, cidden anlamıyorsun ama ısrarla harika olduğunu iddia ediyorsun. Şu iki satırda bile beni, başkalarıyla çatıştırma sevdasındasın. Sen ancak, kendi kalibrendekilerle kulis yapıp benim aramı bozabilir veya algı oluşturabilirsin, bak bunu unutma. Biradam da akıllanmışmış da, ee tabii çağırınca gelmiyormuş da… Ya cidden tam bir haminne kafası bu; durdukça kuruyor, kendi kuruyor kendi inanıyor. Acıklısın bildiğin.



Uçurum X miş de Y mis de, bilmem neymiş. Ben bir önceki nickiyle yazdığı yazılara da gayet güzel yorum yapmışım, son anda yazı silinmeden okudum saydığın nicklerden birini gördüm. Sen neden bahsediyorsun bilmiyorum. Farz edelim öyle olmuş olsun. Sana ne????? Ben ne bileyim kimdir, adam güzel yazmış ben de yorum yaptım. Kırk kılık değiştirip gelenlerin asıl kimliğini bilmemekten de mi ben sorumluyum?? Sanıyorum beğenip yorum yapmama canın sıkıldı. E canım ben bilemem ki, aranızda olanı biteni, senin bu denli sinirlenip gelip yorumlarda abuklayacağını. Kim-kiminle-nerede-ne zaman-ne yapıyor mecrası değil ki burası. 



Evet gayet otoriteyim, sonuç olarak her yazar eleştiriye açıktır ve okuyan tarafından otorite gibi eleştirilebilir. Ben fikrimi söylüyorum, beş kuruş etmez yazılar yazıyorsun. Kitap yazmış olduğundan söz ediyorsun yerli yersiz. Sen kitabın içeriğini söylediğin için gayet ve direkt olarak okumadan çöp diyebilirim yazdıklarına. Bak bu çöp ifadesi senin ifaden, yoksa benim tercih edebileceğim bir ifade değil, geçenlerde pırtlamıştın bir yerde; adam kitap çıkarmış sen de adamın yazdığını çöp ilan etmişsin, bunu da gururla pırtlamışsın. Sen nasıl feciii bi kitap yazarıysan artık, elalemin kitabını çöp ilan edebiliyorsun Sen peki otorite miydin bu durumda? Bak yazılanlar okunuyormuş değil mi. Sen… cidden safsın ya, bana yakışmıyor sana bu kadar laf yetiştirmek. Haydi ses-kes cidden kes. Sen, bana bulaşıp yerin dibine girmekten usanmadın, ben seni her defasında yerin dibinde bulmaktan usandım asıl, bir de neler yazmış.


Olmuş mu NighCall .dddddd Antrparantez belirteyim; yorum kriterlerini ne yazık ki biz belirlemiyoruz. Öyle olsa tükkan sizin.
07 Mayıs 2025, 16.27
Cezbe,
Siz bu yorumu yazmadan hemen önce ve benim size hazırladığım yorum onaylanmadan önce, Rune sizin tahrik edici sözlerinize sessiz kalmadı ve bir cevap yazdı. Ama ben kendisinden, ortamın daha fazla gerilmemesi adına yorumu kaldırmasını rica ettim. O da kırmadı, kaldırttı. Çünkü yorumumu da okumuştu ve haklı bulmuştu.
İşte bu, benim için saygının tanımıdır.

Şimdi size düşen şey şu:
Eğer gerçekten hakaret içermeyen bir tartışma zemini istiyorsanız, sizin de aynı duyarlılığı göstermeniz gerek.

Yok eğer “bu hâliyle kalsın, ben bu üslubun arkasındayım” diyorsanız, elbette karar sizin. Ama o zaman da bu tartışmanın yapıcı değil, yıpratıcı olduğu gerçeğini kabul etmek gerekir.
Devam etmeniz hâlinde blogumu yoruma kapatacağım. Böylece yaptığınız sınır aşımının, yorum yapmak isteyen diğer kişilerin de önüne geçeceğini; yalnızca Rune’ye ve bana değil, herkese yapılmış olacağını unutmayın.

Son olarak;
(Rune ya da herhangi bir x kişi için söylüyorum bunu)
Her yazıyı herkesin beğenmesini beklemek elbette mümkün değil, bunu savunan biri de değilim. Ama bir insanın yazılarını her fırsatta yerden yere vurmak, aynı tekrara düşmek neden?
Kitabı alıp okudunuz mu bilmiyorum ama eğer okumadıysanız — ki öyle görünüyor — bu şekilde yayınevine kadar karalamak gerçekten gereksiz ve etik olduğunu düşünmüyorum.


Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın