La Fontain ve Bizim nesil...
19 Mayıs 2025, 00.48 A- A+
Efendim bizim nesil derken, dinazorlar neslinden bir sonraki nesil oluyoruz biz. Okuduğumuz hikayelerde ,masalların hemen hepsi, iyi çocuk olun iyi yetişin, yemeğinizi paranızı israf etmeyin ,kötü günler için bir kenarda paranız bulunsun ve saire öğretilerle büyüdük. Yani en azından ben böyle büyüdüm ,yetiştim. Kendi ailem hiç baskılamadı ama onlar bile ,yemeğin lokman artarsa arkandan ağlarlar falan derlerdi :)) rahmetli kayınvalidemin bile işten değil, dişten artar deyişi hala kulaklarımda. .Neyse...
Ahh La Fontaine, ahhh...Biz senin hikayelerinle büyüdük ama ,kalk yerinden de gel gör, senin hikayelerin sahiden hikaye imiş meğer...Neymiş efendim karınca çok çalışmış da kışın çok rahat etmişte, koca yaz şarkı söyleyip saz çalan ağustos böceği kışın soğukta dona kalmışta mış mış. Sadece okuyup geçeymişiz iyiymiş ama ben epey inanmışım ki çalış çalış çalış ...Hani yaşlanınca rahat edeceğiz ya ...eeee tamam dediğinizi yaptık şükürler olsun her şeyimiz var paramız zamanımız var.. şimdi çıkıp ağrıyan dizlerle, astım krizleriyle, koah darlamasıyla ben ne yapayım.
Ağustos Böceği ile, karınca hikayesini bilmeyen yoktur.
Şimdi hikayenin giriş - gelişme bölümü aynı eskisi gibi, ama sonuç bambaşka ..inanmayan buyursun okusun lütfen.....
...........yeni sonuç bölümü:
Kış gelmiş ,kar ,buz ,kıyamet gibi, ısı sıfırın çok altında çalışkan karınca sıcacık yuvasında, kileri tıka basa dolu, elinde çayı, La Fontaine okurken ( bu kısmı ben uydurdum :))) Tak Tak ...kapı çalınmaz mı? içinden heh işte tembel Ağustos böceği geldi yiyecek yakacak isteyecek demiş içinden ( oh olsun sana ,ben çalışırken sen şarkı söylüyordun, böyle donarsın aç kalırsın işte demiş:))) Kapıyı açmış..
Kapı da, yere kadar uzun kürk mantosu, kürk kalpağı, geyik derisi eldiveni, bond çantasıyla Ağustos Böceği gayet neşeli bir halde dikilmiyor muymuş? Karınca şaşkınlığı geçince sormuş: - Buyur böcek kardeş ne istiyorsun?
- Yok ben bir şey istemiyorum, kışı geçirmek için Avrupa' ya tatile gidiyorum, gelirken sana ne getireyim, bir isteğin var mı diye sormaya geldim. Demiş...Karınca bir kaç saniye sonra kendini toparlamış.- Fransa ya da uğrarsan bir ricam var demiş. La Fontain denen d.yus un mezarını bul, benim için güzelce bir tükür demiş. Aslında başka bir şey yazıyordu da ben tükürük yazabildim .Sizler okurken hatırım için oraya uygun küfürleri sıralayın lütfen :)))
YORUMLAR