Kriz var!
17 Kasım 2008, 00.44 A- A+Son zamanlarda çok fazla yolculuk yapıyorum. Ayda 7500 km den fazla yolculuk yapıyorum. Yolda her türlü zaman geçirmeyi denedim. Ne noteboktaki oyunlar kaldı, ne cep telefonundaki saçma sapan programlar. Sonrasında kitaplara geri döndük tabi, son zamanlarda favoriler iş dünyasındaki değişik kişilerin komplo teorileri ve acımasız yönetim taktikleri üzerine.
Son okuduğum kitap tamda bu kriz dönemi öncesine denk geliyordu. Kitapta pek çok taktiğin yanı sıra sizin becerileriniz dışındaki değerlere özellikle global değerlere dikkat edilmesi yönünde önerilerde vardı.
Kriz var ama kim için kriz? Ekonomi çok basit bir matematik. Kurgu olarak arz ve talepten oluşan toplama çıkartmadan öte bir noktası yok. Karmaşık formüller geniş hesap kitap noktaları ise ekonomistlerin finans uzmanlarının bir işe yaradıklarını göstermek için uydurdukları az gerekli konulardan ibaret.
Şuandaki krizin nedeni ne? Oldukça basit. Aç gözlü insanların aç gözlü olmalarının doğal gösterilmesi nedeni ile daha da aç gözlü olmalarından doğan gelir ve gider dengesizliğiden kaynaklanıyor. Bunu yapan kimler, kısaca göz atalım.
Öncelikle 1. adımda: Aylık geçimini bile ucu ucuna sağlayan bir aileye süslü reklamlarla; elinde birikmiş paranı ver, üstünede çok uzun vadeli kredi verelim ve karşılığında git ev satın al şeklinde kandırıyorlar. Yani talep doğuruyorlar.
Ardından 2. adımda: burada gidip orta boy iş dünyasına gidip doğan talebi işaret ederek arz yaratmaya uğraşıyorlar. Arz ne demek? örneğimizde ev alan pek çok aileyi düşünürsek ev yapacak bir sürü inşaat şirketi demek. Peki inşaat şirketleri suyla mı dönüyor? Yooo bu şirketlerede sen nasıl olsa uzun vadeli olarak satıyorsun, paranı uzun süredede olsa alacaksın diyerek kredi almaları sağlanıyor. Peki kredi almak o kadar kolay mı? Yoo değl, bu yüzden ellerindeki birikimleri yada nakit parayı alıyorlar ve işe başlatıyorlar.
3. Adımda: İnşaat şirketlerine pek çok araç gereç malzeme gerekiyor. Malzemeyi satan şirketlerde var. Aynı diğer şirketlere uygulanan modelde nasıl olsa iş var kesin, satın alacak müşterinde hazır modeliyle yeni yatırım planı öneriyorlar. Ellerindeki nakit başlangıç olacak, sonrasında ise krediler ile yatırım yaptırıyorlar.
4. Adımda; burada bir işçi bulunuyor. Bu işçi 2. ve 3. adımdaki şirketlerde çalışıyor. Belki bir muhasebeci, belki bir satışçı belki bir inşaat ustası. Aynı şekilde nasıl olsa iş var düşüncesi ile aynı şekilde ellerindeki birikim başlangıç olmak üzere kredi alarak ev satın alıyorlar.
Dikkat ederseniz çok kısa bir sıralama ile bir zincire dönüyor iş. Bir döngü. Bir kısır döngü.
Resme biraz dışardan baktığınızda olayın planlayıcısı kim? Tabiki parayı yönetenler. Peki bunlar kim? Tabiki Halktan birileri değil, hatta son global krizde planlayan devlette değil. Çok daha büyük bir plancı var işin başında. Ve dikkat ederseniz şuana kadarki durumda en az etkilenen ülkelerden biri durumundayız. Çünki bu defa hedefleri çok daha büyük ülkeler.
Bir tarih kitabında bu uygulamaya doldur boşalt adını vermişlerdi. Ufak ülkelerin, silahla savaşla sömürge altına alınamamış ülkelerin ekonomik ayak oyunları ile nasıl sömürge altına girdiğini, halkın nasıl ezilerek fakirleştirildiğini anlatıyordu. Bu tam anlamıyla bu oyuna uyuyor. Aynı kitapta 15 yıllık bir süreçten bahsederdi. ilk 5 yıl iyi, olumlu, sonraki 5 yıl orta kalite ve son 5 yıllık süreç düşüşte ve karmaşa içerisinde geçer diyordu. Şuanda biz 2. 5 yılı yaşamaya başladık.
Biraz geçmişe dönersek AKP öncesindeki 15 yılı ve ondan önceki Özal dönemindeki 15 yıllık süreçleri düşünün. Söylediğim bu kitaptaki değerlere gerçekten uyuyor olduğunu göreceksiniz.
Şimdi bu krizde ne yapılır? Yukardan başlayalım. Devlet ne yapar? Devlet öncelikle halkını yani vergi verenleri korumalıdır. Fransa gereksiz harcamaları daha kriz olmadan kıstı. Büyük şirketlere finans sektörü dışındaki büyük isdihtam sahibi şirketlere kriz mazereti ile en ufak bir işçi çıkartma noktası olursa tüm devlet desteğini çekeceğini belirtti ve resmen tehdit etti. Aynı şekilde İngilteredede durum farklı değil. İngiliz hükümetide büyük şirketlere aynı yaklaşımı gösterdi.
Bu ülkeler bizdeki gibi her kafasına esenin at koşturabildiği ekonomiler değiller üstelik. Yani bizdeki gibi sokakta Kredi kartı ile insanların alım güçlerinin üzerinde borçlanmalarına müsade etmediler. Yani yukarıda saydığım zincirin hiç bir halkasının zarar görmemesi için davrandılar. Çünki tek bir halkanın kırılması zinciri zor durumda bırakır.
Peki bizde ne yapılıyor? Bu konuda hükümeti eleştirmek istemiyorum fakat gerçekten bizde kim ne yapabilirse onu yapar durumdadır.
Örnek olarak Akbank 1000 kişi çıkartmış cuma günü işten. 1000 tane insan. Denizbank 500 civarında işçi çıkartmış. Bu insanlar sabah evlerinden çıkarken hiç birşeyden habersizler. Akşam ise işsiz olarak eve dönüyorlar. Hükümetimiz ise ilgilenmiyor. Zincirin halkalarını zayıflatanlara göz yummuştu geçmişte. Şimdi bu halkaların tek tek sökülmesine göz yumuyor.
Bu işin bir boyutu tabiki.
Birde işveren olarak düşünelim. Ben bir patron olsam. Böyle bir ortamda öncelikle masraflarımı kısardım. Çünki zincirin kopan halkaları bana gelecek paraları ya engelleyecek yada geciktirecek. Masraflar kısmak elemanları işten çıkartmak mı? Gereksiz yada verimsiz iseler evet! Verimsiz eleman nedir peki? Verimsiz eleman konusuna gelelim.
Verimsiz eleman, bir patronun ona yaptığı masrafın 4 katını kazandırmayan tüm elemanlar verimsiz elemandır. Çünki 1. katı zaten maaşı sigortası vs. 2. katı sağladığı gelirin vergisi algısı. 3. katı iş giderleri, arge vs masrafları sayarsak sonuçta aldığı maaş kadar patrona getirisi yoksa bu elemanın işine son vermek gerekir. Aksi halde patron batar ve tüm şirket çalışanları işsiz kalır.
İşçi yada memur olarak çalışanlar burada bana biraz kızabilir. Fakat dikkat ederseniz verimsiz eleman diyorum. Yani çalışmayan. İşini düzgün yapmayan. İşine saygı duyan ve işini düzgün yapan çalışma arkadaşlarına ihanet eden elemandan bahsediyoruz. Neden kızıyorsunuz?
Kriz var!
Evet ciddi ciddi kriz var. İnsanlar para akışını yavaşlatacaklar. Boyunuzu aşan harcamaları kesin. İhtiyaçlarınızı sıralayın ve ihtiyacınız olmayanları erteleyin.
Eğitim şart!
Eğitim gerçektende şart. Aptal kutusu olan televizyondaki ünlülerin hayatlarına özenmeniz onların altlarındaki arabalara sahip olmak istemeniz, onların evlerindeki televizyon veya eşyalara sahip olmak istemeniz sahip olmanız gerektiği anlamına gelmiyor. Bunu anlayabilmek için eğitim şart. Çünki o televizyonun amacı size daha iyi daha gereksiz ve hayatınızda 1 defa bile kullanmayacağınız her türlü şeyi satabilmek için kullanılan bir araç!
Kriz var. Kriz siz dikkat etmediğiniz için olmayada devam edecek!
YORUMLAR
roost ellerine sağlık
ben ,insaat sektöründeyim simdiye kadar 3 kriz yasadım ama bu adı konmamıs olanı en büyügü türkiyede insaat sektörü ekonominin lokomotifidir eger insaat durmussa hersey durmus demektir
birileri cıkıp tvlerden bol keseden atıyor acık acık yalan söylüyorinanmayın inananlarada acıkca iyi gözlede bakmayın
ARTIK DÜNYAYI ÜLKELER YÖNETMİYOR
MİLYAR DOLARLIK DEV ŞİRKETLER YÖNETİYOR
BAKALIM BU İŞİN SONU NE OLACAK
ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN
Ya krallar filozof olmalı,yada Filozoflar kral. Türkiye'nin en büyük eksikliği nedir bilirmiziniz?Parantez içindeki her iki kişinin olması gereken yerde ve konumda olmayışıdır....
Ünlü Feylosoflarımızdan Sakallı Celal soyledigi gibi;Türkler doğuya giden geminin güvertesinde ,doğuya koşan insanlara benzerler.
Koşturduğumuz nokta Doğunun İlim ve Fenni olsa yüreğim yanmayacak.Atatürk'ü bizzat gidip kendinden öğreneceğimiz yer Anıtkabir dururken düştüğümüz durumlara bak?...
Duvari nem yikar,Insani Gam yikar.Turkiye Cumhuriyetini `Dalgalarla savrulsada yikamazlar`.Hic bir guc!
valla ha bu kriz hepimizi derinden etkiliyor etkilenmeyen yoktur sanırım..
zaten bu filistinin hali ne olacak..
israilinyaptığı şer....... masulum insanları katlediyor..
sevgili site sakinleri ve sayın site yöneticileri.günümüzün büğük bölümünü geçirdiğimiz sitenin yeni üyesiyim gördümkü daha öncesinde oyun oynadığım siteden eksik birkaç oyun var elbette bunlarında eklenmesi siteyi dahada cazip hale getirebilir saygılarımla lütfen yorum ve görüşlerinizi esirgemeyin tşk