TÜRK SİNEMASI
18 Aralık 2008, 21.57 A- A+
Türk sineması o eski yeşilçam filimleri vardı hani. İnsanları ağlatmanın ,güldürmekten daha kolay olduğu yolunda genel bir inanış vardı. Gercektende insanların çok değer verdikleri,hayatlarının esaslarını teşkil eden kimi hassas noktalar tahrik edildiğinde, en katı insanların bile kendilerini koyu vermeleri kaçınılmazdır. İşte sinema ;çocuk sevgisi,ana baba sevgisi, yoksulluk,kimsesizlik, hasretlik kavuşamamış sevgililer ,gibi konuları ,en pespaye noktalarına varıncaya kadar tahrik etmiş ve seyircisinin göz yaşları ile konuları eşitlemişti. ISSIZ ADAM ESKİ Filimlerin gün görmüşü olarak zevkle izleyip ağlama iç güdümü bana geri verdiğini söyleye bilirim . Eski günleri arar olduk yeni filimleri gördükce isim vermek istemiyorum .Hepimizin bildiği afişler salonlar tıka basa insan seli ne varki ,filimden ziyade reklamların ,insanı ürküten nitelikte olması üzücü reklam ve para kaygılar ile sanatın ayakta durduğuna şahitlik etmak beni üzdü . GÖZYAŞI YÖNETMENİ MUHARREM GÜRSES ide bu ara unutmamak gerekir . Neden ağlamak mı? gülecek halimiz sosyal gercegimiz mi var pardon? Olanla olması gereken şu olmalı değil mi?Sanat dur durak bilmeyen ruhi,idealbir özlemin hakim olduğu iklimde oluşur ve gelişir .Sanatta ferdiyet tastik edilmez .Aksine o bir başka daha genel ve yüksek bir ideale hizmat eder . Sanatcı ,kandisine sanki bir mücizeymiş gibi verilen yeteneğin verğisini vermek zorunda olan bir hizmetcidir .Moderin insan kendini feda etmeyi istemiyor. Oyas gerçek şahsiyet ancak fedakarlıkla elde edile bilir .SEVGİLERİMLE
YORUMLAR