Bu gün ,otu böceği bıraktım ))))
15 Ağustos 2009, 13.40 A- A+''Yeryüzünde ,canlı cansız ,ne kadar varlık varsa 0' nu zikrederler...'' Anlamında bir cümle okumuştum bir zamanlar ( 13-14- yıl önce)..Hadis miydi , ayetmiydi şimdi hatırlayamıyorum ( belki her ikisiydi) ama güvenilir bir kaynaktan okuduğum için de ,bu cümle beni çok düşündürmüştü....Takma huyum vardır demiştim ya..Takmıştım yani)) Çünkü canlı varlıkların zikrine aklım eriyor ama ,cansız varlıklarınkine aklım almıyordu...İnançlı biri olarak bu cümleyide en güvenilir kaynaktan okuduğuma göre ,cansız varlıklarda mutlaka zikir ediyorlardı ama nasıl??düşünüyordum .. düşünüyordum...Mantıklı bir çözüm bulamıyordum...Taş-toprak nasıl zikredebilirdi ki?...İşin içinden çıkamıyordum ....Biz çocukken büyüklerimiz , ramazanda ,hayvanların,bitkilerin bile oruç tuttuklarını masal tadında anlatırlardı ..Belki biz çocukları oruca alıştırmak içindi ,uydurmaydı bilmiyorum ama o hikayeleri dinlediğim için .canlıların zikr etmeleri olabilir di, mantıklıydı...Eeeeee oruç tutan ağaç-tavuk mesela, zikrederdi de değil mi?.Ama cansız varlıklara gelince...gelde takma kafayı......Taş-toprak- su nasıl zikrederdi?Epey düşündüm.Düşündüm.....Ve bir gün, zikir kelimesinin :bildiğimiz anlamı dışında,'' belli yörüngede dönmek ''anlamı olduğunuda buldum bir kaynakta......Nasıl sevindim anlatamam..Ertesi gün de, kimya kitabını karıştırırken ,bilmem hangi elementin atom yapısıydı unuttum ,nötronuna protonuna elektonuna filan bakarken.......çekirdek etrafında yörüngesinde dönen elektronları güneş ve gezegenlerimize benzetivermiştim.... Belli yörüngede dönen ,yani zikireden cansız varlıklar... Her cansız varlık kendine has atomlardan oluştuğuna göre, her atomunda yörüngesi ve dönen elektronları olduğuna göre ,evrende, canlı cansız ,hervarlık zikr ediyordu işte.....Bize ,binbeşyüz yıl önce kitabımızda bu bildirilmiş..Bir anda Archimed gibi çığlık atmadıysamda..Buldum iştee... diye diye.... sevindim sevindim...Hemen paylaştım herkesle.. Daha sonraları benzer yorumları dinledim okudum .... Bu konuya ,benim gibi kafayı takanların olması ve aynı düşünmemiz beni ayrıca mutlu etti..
Eeeee şimdi de . ....AYSUDA_ otu böceği bıraktı, atomlara -zikre sardı diyecek olanlar; Ya da hani EREN kardeşim gibi daha tam okumadan , 'ben AYSUDA_ya katılıyorum' diyenler gibi ..... kinayelerinizi yazabilirsiniz....Yada siz hiç bir şeye takmayıp ,( hatta banada) olağan gününüzü yaşayabilirsiniz..Yada okumadan atlayıp geçebilirsiniz.....
Aklıma geldi,içimden geldi ,paylaştım... Sabredip sona kadar okuyabilenlere ayrıca teşekkürler..... Herşeyi , herkesi daha çok, daha içten sevdiğim bu günde,hepinize sevgilerimi yolluyorum....
YORUMLAR
Ceshme nickli arkadaşa nacizane bir iki hatırlatma:
Zikir kelimesinin anlamı ''dönmek'' değil diyorsunuz da, zaten dönmek değil ''yörüngede dönmek'' deniyor blogda.
Zikir kelimesinin TESPİH kelimesiyle özdeşleştiğini, tespih kelimesinin de kökünün Se Be Ha olup sözlük anlamında ''yüzmek'', mecazen de ''yıldızların gökyüzünde bir yörüngede akıp gitmesi anlamına gelir '' açıklamasını Yaşar Nuri Öztürk'ün, 6 cilt seri halde yayınlanan kitaplarından birinde okumuştum. Aysuda sanıyorum yayın ilkelerine ters düşebilir diye (reklam sanılmaması için) kaynak kişi ve isim belirtmemiş. Tüm yazdıklarının özünü yalanlar gibi ' dönmek anlamı yok' dediğiniz için ben de şimdi hiç yapmadığım şeyi yaparak uzun hem de çok uzun bir yorum yazdım. Kötü eleştiriler çıktığında (genellikle seviyesiz ve amacı farklı, tamamen o kişiyi incitmeye yönelik, yapıcı değil yaralıyıcı yorumlar olduğu için) cevap bile vermeye gerek duymam. Size cevap vermek istedim çünkü bilgili olduğunuzu ama okuduğunuz şeyi yanlış algıladığınızı düşündüğüm için bu yorumu da yazma gereği hissettim.
Bu yorumu yazmadan önce de emin olmak için; Aysuda'ya söz konusu konuyu ve yazarı hatırladığımı ama hangi kitabının, hangi cildi olduğunu hatırlayamadığımı sordum. Malum Aysuda ile oyun arkadaşlığından öte başka türlü yakınlığımız var(iyi mana da, he hee).
Benim 7-8 sene önce okuduğum kitapları haliyle Aysuda 13-14 yıl önce okumuş. Okuduklarım da zaten onun kitaplarıydı büyükl ihtimalle, bizler memur ailesiyiz, bir kitap alınıyorsa herkes okur:). Ne diyordum ben; hararetli şekilde itiraz ettiğiniz bu cümlenin, Yaşar Hoca'nın hangi kitabında hangi sayfasında izah ettiğini, bizim gibi hem evde calışıp, hem işte çalışan, hem de dünyada ne olup bittiğini anlamak için bol bol okuyan insanlar için hemen hemen imkansızdır. Önemli olan zaten öğrenmektir, metazori ezberlemek değil.
Aslında bir fıkra da anlatasım var ama, kimsenin de ne yerini ne de zamanını aşmak istemiyorum.
Sevgiler, Hayırlı Ramazanlar.