Sevgi
12 Ocak 2010, 09.09 A- A+Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle kamyonunun kaportasını mahvettiğini görmüş. Hemen oğlunun yanına koşmuş ve çocuğun eline çekiçle vurmaya başlamış. Biraz sakinleşince oğlunu hemen hastaneye götürmüş. Doktor, çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysa da elinden bir şey gelmemiş ve çocuğun iki elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış. Çocuk ameliyattan çıkıp gözlerini açtığında,bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir ifadeyle, "Babacığım,kamyonuna zarar verdiğim için çok üzgünüm." demiş ve sonra babasına şu soruyu sormuş: "Parmaklarım ne zaman yeniden çıkacak?" Babası eve dönmüş ve hayatına son vermiş...
Birisi masaya süt döktüğünde ya da bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın. Çok sevdiğiniz birine karşı sabrınızı yitirdiğinizi anladığınızda, önce biraz düşünün. Kamyonlar onarılabilir, ama kırılan kemikler ve incinen duygular hiçbir zaman onarılamaz;genellikle kişiyle performansı arasındaki farkı göremeyiz. İnsan hata yapar. Hepimiz hata yaparız. Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler insanı sonsuza kadar rahatsız eder. Harekete geçmeden önce durun ve düşünün.
Sabırlı olun. Anlayış gösterin ve sevin.
YORUMLAR
diyecek bişey bulamıyorum cok anlamlı ve duygusal
slm dostum;gerçekten son eklentincuk oturmuş.
Aslındabununüstüne söze gerekteyok.
Eline yüreğine sağlık
çok anlamlı-herişin başı sevgi ve sabır
bedene verilen zarar herkes tarafından görüleceği için ,3 yaşında bir yavrunun sakat kalmasının, hemde bunu yapanın öz baba olmasının çok acı ve acımazsızca olmasından herkes etkilendi elbette. yorumlardan anlaşılıyor bu.
bi de büyük küçük demeden , acımasızca koparılan ruhumuzun parmakları, hatta kollarımız olabiliyor.ruhu onarmakta neredeyse imkansız değil mi?