gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Çatlak Kova

09 Şubat 2010, 00.50
A- A+
   Hindistan'da bir sucu, boynuna astığı uzun bir sopanın uçlarına taktığı iki büyük kovayla su taşırmış. Kovalardan biri çatlakmış. Sağlam olan kova her seferinde ırmaktan patronun evine uzanan uzun yolu dolu olarak tamamlarken, çatlak kova içine konan suyun sadece yarısını eve ulaştırabilirmiş. Bu durum iki yıl boyunca her gün devam etmiş. Sucu her seferinde patronunun evine sadece bir buçuk kova su götürebilirmiş. Sağlam kova başarısından gurur duyarken, zavallı çatlak kova görevinin sadece yarısını yerine getiriyor olmaktan dolayı utanç duyuyormuş. İki yılın sonunda bir gün çatlak kova ırmağın kıyısında sucuya seslenmiş:

   - Kendimden utanıyorum ve senden özür dilemek istiyorum.

   - Neden? diye sormuş sucu. "Niye utanç duyuyorsun?"

   Kova cevap vermiş:

   - Çünkü iki yıldır çatlağımdan su sızdığı için taşıma görevimin sadece yarısını yerine getirebiliyorum. Benim bu kusurumdan dolayı sen bu kadar çalışmana rağmen, emeklerinin tam karşılığını alamıyorsun.

   Sucu şöyle demiş:

   - Patronun evine dönerken yolun üstündeki çiçekleri fark etmeni istiyorum.

   Gerçekten de tepeyi tırmanırken çatlak kova patikanın bir yanındaki yabani çiçekleri ısıtan güneşi görmüş. Fakat yolun sonunda yine suyun yarısını kaybettiği için kendini kötü hissetmiş ve yine sucudan özür dilemiş. Sucu kovaya sormuş:

   - Yolun sadece senin tarafında çiçekler olduğunu ve diğer kovanın tarafında hiç çiçekler olmadığını fark ettin mi? Bunun sebebi benim senin kusurunu bilmem ve ondan yararlanmamdır. Yolun senin tarafına çiçek tohumları ektim ve her gün biz ırmaktan dönerken sen onları suladın. İki yıldır ben bu güzel çiçekleri toplayıp onlarla patronumun sofrasını süsleyebildim. Sen böyle olmasaydın, o evinde bu güzellikleri yaşayamayacaktı.

Hepimizin kendine özgü kusurları vardır. Hepimiz aslında çatlak kovalarız. Allah'ın büyük planında hiçbir şey ziyan edilmez. Kusurlarınızdan korkmayın. Onları sahiplenin. Kusurlarınızda gerçek gücünüzü bulduğunuzu bilirseniz eğer, siz de gerçek güzelliklere sahip olabilirsiniz

YORUMLAR

09 Şubat 2010, 11.51

 

Elinize sağlık,harika bir hikaye ..Özellikle son paragraf  hayat dersi veriyor .Tabi anlayanlara ve anlamak isteyenlere. Bu dünyaya bir defa geldik ,bana ne, bize ne,  boşver günümüzü gün edip ,zevke safaya dalayım  ..diyenlerin anlayacağını sanmam.  O  sebeple bu tür hikayelerin yazılmasından bile huzursuz olanlar ,şöyle bir dönüp kendilerine bakmaları gerek..İnsan oğlu kusurları ile yaratılmıştır.Önemli olan  bunları bilip ,kendimizi  elimizden geldiği kadar düzeltmeye çalışmaktır..Ya da en azından  başkalarına zarar  vermemektir... 

Teşekkürler..

09 Şubat 2010, 12.39
harika bi yazı tebrkler...
09 Şubat 2010, 13.26
söylenecek söz yok herkez hayatı cidiye alsa zaten işe yaramayan hiç birşey olmaz bilmem yanlışmıyım....
09 Şubat 2010, 14.03
mükemmel bi paylaşım olmuş eline sağlık Allah razı olsun.
09 Şubat 2010, 15.17

çok güzel tbrklr

 

09 Şubat 2010, 15.24

İnsan kusurları ile insandır. Saflık, beceriksizlik, korkaklık,cesaretsizlik  ve benzeri kusurların zararı sadece kişinin kendisinedir.Ve sadece onu ilgilendirir. Bu tür kusurlar  sevilebilir elbette.Ama  öyle kusurlar vardır ki;  yalan -iftira- kıskançlık  benzeri  gibi , bu  kusurlar , başka masum kişilerin  yaşamını mahvedebilir.İşte böyle yıkıcı kusurlar hoşgörülemez, görülmemelidir.

Teşekkürler, sevgiler..

23 Şubat 2010, 14.46
tek kelımeyle   müthisss
05 Ekim 2010, 19.36
gercekten harıka bır yazı 
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın