gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Küçük İtfaiyeci

18 Şubat 2010, 16.07
A- A+

Anne, altı yaşındaki lösemiyle savaşan oğluna bakarken dalıp gitmişti. Kalbi, acı içinde olmasına rağmen, kararlılık duygusunun da etkisini hissediyordu. Her ebeveyn gibi o da oğlunun büyümesini ve umutlarını gerçekleştirmesini istemişti. Ama bu, artık mümkün değildi.

Löseminin buna fırsat tanıması olası değildi. Oysa o oğlunun

hayallerini gerçekleştirmesini istiyordu.

"Bora! Büyüyünce ne olmak istediğini hiç düşündün mü?

Hayatında neler olmasını dilediğin ve hayal ettiğin oldu mu?" diye sordu.

"Anneciğim, ben büyüyünce hep İTFAİYECİ olmak istedim".

Anne, gülümsedi ve.. "Dileğini gerçekleştirebilecek miyiz bir bakalım" dedi. Daha sonra, Ankara'daki itfaiye müdürlüğüne gitti ve orada yüreği en az Ankara kadar büyük itfaiyeciler ile tanıştı.

Ona oğlunun son isteğinden söz etti ve oğlunun itfaiye arabasına binip şehirde küçük bir tur atmasının mümkün olup olmadığını sordu.

"Bundan daha iyisini de yapabiliriz. Eğer oğlunuzu Çarşamba sabahı saat yedide hazır ederseniz, onu o gün şeref konuğu yapar, itfaiyeci kimliğine büründürürüz.

Bizimle itfaiye müdürlüğüne gelir, bizimle yemek yer, yangın söndürmeye gelir.

Hatta bize ölçülerini verirsen, ona üzerinde Ankara itfaiyecilerinin kırmızı renk üzerine islenmiş ambleminin olduğu gerçek bir itfaiyeci kostümü diktirir, lastik botları ısmarlarız.

Hepsi Ankara’da üretiliyor." Üç gün sonra, itfaiyeci Bora’yı aldı, ona elbisesini giydirdi, ve hasta yatağından itfaiye arabasına kadar eşlik etti.

Bora, itfaiye arabasına kuruldu ve müdürlüğe doğru yol almaya başladı. Kendini çok mutlu hissediyordu. O gün Ankara'da tam üç yangın ihbarı olmuştu.

Değişik itfaiye arabalarına, hatta itfaiye Müdürlüğünün özel arabasına da binmişti. Yerel televizyonlar da onu izleyip, çekmişlerdi. Hayallerinin gerçek olması, gösterilen sevgi ve ilgi, Bora’yı o kadar etkilemişti ki, doktorların söylediğinden tam altı ay daha fazla yasamıştı.

Bir gece bütün yaşam belirtileri dramatik bir şekilde yok olmaya başlayınca, hiç kimsenin yalnız ölmemesi gerektiğine inanan başhemşire, aile bireylerini hastaneye çağırdı.

Daha sonra Bora’nın itfaiyede geçirdiği günü hatırladı ve itfaiye müdürlüğüne telefon açıp Bora’nın bu dünyaya veda ederken yanında, özel kıyafetleri içinde bir itfaiyecinin bulundurulmasının mümkün olup olamayacağını sordu.

İtfaiye Müdürü; "Bundan daha iyisini de yapabiliriz. Beş dakika içinde oradayız. Bana bir iyilik yapar misiniz? Sirenlerin çaldığını duyduğunuzda, yangın olmadığı anonsunu yaptırabilir misiniz? Sadece itfaiyecilerin önemli bir meslektaşlarını ziyarete geldiklerini söyleyiniz. Ve lütfen onun odasının penceresini açınız" diye yanıtladı.

Yaklaşık beş dakika sonra hastaneye çengel ve merdiven taşıyan kamyonet ulaştı.

Merdiveni açtı ve Bora’nın 5.kattaki odasına doğru yaklaştı. Tam on dört itfaiyeci Bora’nın odasına tırmandılar.

Annesinin izniyle onu kucakladılar ve ona onu ne kadar sevdiklerini söylediler.

Ölümle pençelesen Bora itfaiye müdürüne baktı ve; "Efendim ben simdi gerçekten itfaiyeci miyim?" diye sordu.

"Bundan şüphen mi var Bora?" diye yanıtladı müdür.

Bu kelimelerden sonra Bora gülümsedi ve gözlerini sonsuza dek kapattı.

Belki unuttunuz, belki hatırlamıyorsunuz, belki de çok duygusuz, çok katı oldunuz;



Ama bilin ki ; HAYAT; SEVGİ VE UMUT SAÇMAKTIR.

YORUMLAR

18 Şubat 2010, 16.58
tüylerim diken diken oldu nereden buluyosunuz bunları ya
18 Şubat 2010, 17.04
harika bir hikaye...gerçekten çokk hoşuma gitti. sevgi her şeyin üstesinden bir an için bile olsa gelmektir.
18 Şubat 2010, 20.12
her okuduğumda sanki yeni okuyormuş gibi üzülüyorum.. tşkler paylaşım için
18 Şubat 2010, 21.20
bir baba olarak etkilenmemek elde değil
18 Şubat 2010, 22.50
Ama bilin ki ; HAYAT; SEVGİ VE UMUT SAÇMAKTIR. çok tartışılacak bi konu.yine de paylaşım için tşk ederim.
19 Şubat 2010, 02.23
tüylerim diken diken oldu gözlerim doldu ne güzel bir hikaye bu... bundan sonra bu hikaye her vazgeçişimde aklıma gelecek teşekkür ederim...
19 Şubat 2010, 02.46
Bu hikayeyi bizlerle paylaştığınız için çok teşekürler.
19 Şubat 2010, 03.15
Güzel bir hikaye tavuk suyuna çorba adlı kitaptan alıntı sanıırm ben orada okumustum cok güzel yazılar var..Tşkler paylaşım icin.
19 Şubat 2010, 08.50
harıka  ewet hayat nerde ne zaman sıra bıze ne zaman gelecek bılınmez ama  ınsallah bora gıbı bızler seven hep yanımızda bırıleri olması dılegıyle paylaşım ıcın ayrıca teşekurler yüregine ellerine saglık saglıcakla kalın
19 Şubat 2010, 18.27
yüreğinize ve ellerinize sağlık gözyaşlarımdan okuyamadım mükemmel
19 Şubat 2010, 18.59
Hikaye çok anlamlıydı ben okudum etkilendim beğendim ve sizlerinde okumasını istedim paylaştım, yorumlarınız için tşkler..
19 Şubat 2010, 21.46
Tek kelime ile harika.Ellerinize sağlık öncelikle.Hikayeyi okuduğumda, 8.5 yasındakı kızımla aynı  savaşı verdiğimiz şu günlerde umudumuzun ve çevremizdeki  insanların sevgi ve inanılmaz anlayışlı yaklaşımları ile daha çok yol kat edeceğimizin inancına tekrar vardım.Hayatın ne zaman bizlere ve en yakınlarımıza neler getireceğini bilmeden yaşıyoruz o nedenle tıpkı hikayenin sonunda sizinde dediğiniz gibi, yaşamımızda  daha bir sevgi daha bir hoşgörü ve de umut saçmalıyız daha çok geç kalmadan... 
19 Şubat 2010, 22.38
bora ve hayaller bu güzellikler hiç bitmesin inşaallah.hepinize sağlık afiyetler. sağlıcakla kalın.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın