5 Dakika Baba!
06 Mart 2010, 12.08 A- A+Beş Dakika Baba
Güneşli bir gündü. Kadın parkta yanında oturan adama "Bakin, salıncakta sallanan su kırmızı kazaklı çocuk benim oğlum" dedi.
Adam gülümseyerek "Güzel bir oğlunuz var" dedi. "Diğer salıncaktaki mavi kazaklı cocukta benim oğlum"
Sonra saatine baktı ve "Heyyy, Todd, sanırım artik gitme zamanı" diye seslendi oğluna.
Çocuk salıncakta yükselirken "Beş dakika daha baba, lütfen yalnızca beş dakika daha" diye karşılık verdi babasına.
Adam basını "peki" anlamında sallayınca çocuk neşeyle sallanmaya devam etti.
Dakikalar sonra adam ayağa kalkarak tekrar seslendi oğluna "Todd, artik gidelim mi, ne dersin?"
Çocuk yine gitmeye isteksiz "Ne olur baba, beş dakika daha, lütfen, beş dakika daha" diye bağırdı babasına.
Adam" Tamam" deyince çocuk kahkahalar atarak sallanmaya devam etti.
Sonunda kadın dayanamadı ve sesinde gizli bir hayranlıkla "Ne kadar sabırlı bir babasınız" dedi.
Adam gülümsedi kadına. "Sabır değil yaptığım bayan" dedi. "Büyük oğlum Tommy'yi gecen yıl burada sarhoş bir sürücünün çarpması sonucu kaybettim. Buraya yakin yolda bisiklet sürüyordu. Tommy'e hiç yeterince zaman ayırmamıştım. Oysa simdi onunla beş dakika daha fazla birlikte olabilmek için her şeyi yapardım. Todd'la ayni hatayı yapmayacağıma söz verdim kendi kendime.
O her "Beş dakika daha baba" dediği zaman, oyun oynamak için beş dakika daha kazandığını düşünüyor, oysa isin gerçeği ne biliyor musunuz? Ben onu oyun oynarken beş dakika daha fazla izleyebiliyorum, asil kazanan benim."
YORUMLAR
Güzelmis Gercekten..Ne yazik ki ama ; insan basina kötü birsey gelmeden bazi seylerin değerini anlayamiyor..
ÇOK GÜZEL EVLADI OLANLAR BUNU OKUMASINI İSTERİM ZAMAN ĞEÇİN CE EYVAHLARIN BİR ÖNEMİ YOK
evet gerçekten çocuklarımız bizim her şeyimiz
bizler hayatlarımızı onlara adadık bu nedenle onlar için üç beş dakika nedir ki hayatımız onların
Çoğu şeyin kıymetini, kaybedince anlıyor insan. Paranın kıymetini dara düştüğünde, dostun kıymetini zora düştüğünde, ananın babanın kıymetini mezara gittiklerinde… Musluktan şarıl şarıl akan suyun kıymetini şehre nöbetle su verilebildiğinde anlıyor. Katledilen ormanların ne anlama geldiğini toprağa bir damla bile yağmur düşmediğinde fark ediyor.
Bu örnekleri çoğaltmak o kadar kolay ki. Yaşam, sonradan fark edilen değerlerle dolu. Ama ne yazık ki insan ömrünün bir “erken uyarı” sistemi yok. Yaşamı güzelleştiren ve özelleştiren değerleri kaybettikten sonra yakınmanın bir yararı da yok. İşin en ilginç yanı bu basit gerçeği bilmeyen de yok. Ama bu durum sonucu değiştirmiyor: Hayat, yaşanılarak öğreniliyor daha doğrusu çoğu kez kaybedilerek öğreniliyor.!
Paylaşım için teşekkürler...