NASIL OLMALIYIZ..
16 Mart 2010, 17.44 A- A+
Hayatınızı nasıl idame ettiriyorsunuz bilmiyorum ama hayat güzel ve yaşanmaya değer.
Âşık olduğunuzda mı hayat güzel geliyor gözünüze yoksa mutsuz, sevgisizken mi?
Ben cevabı biliyorum.
Sevmek, sevilmek, değer vermek ve değerli olduğunu hissetmek.
Kim olursa olsun, konumu ne olursa olsun, şartları ne olursa olsun, herkes önemsenmek ister.
Yaşadığınız hayatı lütfen değerli yaşayın. Siz, kendinizin değerli olduğunuzu hissettirmezseniz, başkaları size hak ettiğiniz değeri nasıl verir?
Bilinmesi gereken şu ki, en değerli olan, önemli olan sizsiniz. Siz kendinizi mutlulukla doyurmazsanız kimseye, hiçbir şey veremezsiniz. Sizin ruhunuz mutluluğa, aşka, sıcaklığa, şefkate açken, buna ihtiyacı olan sevdiklerinize nasıl yol gösterir ve yardımcı olursunuz.
Dikkat edin, bir deneme yapın lütfen. Etrafınızda ki insanlar size hangi ihtiyaçları için geliyor? Ne hakkında fikrinizi alıyor?
Hiç sevgi uğruna, aşk, değer, aile, tutku, idealler uğruna sizinle sohbet etmek isteyen insanlar var mı?
İş hayatınızda ki çalışma arkadaşlarınız sizi bir idol olarak görüyor mu? Yaptığınız işi onlara sevdirebiliyor musunuz?
Çocuklarınıza örnek olabiliyor musunuz? Yoksa gözlerinin içine baka baka hayatlarının en büyük derslerini yaşamalarına mı sebep oluyorsunuz?
Hiçbir şey için geç kalınmış değil inanın.
Her sabah gözünüzü açarken güne şükredin. Yüreğinizin derinliklerine inin. Sevgiyi bulun. Kendinizi sevin. İnanın sizi sevenleri kendinize çekeceksiniz.
Eğer, sizi sizin kadar seven biri yoksa hayatınız da hemen çıkarın onu hayatınızdan. Arkanıza dönüp bakmayın. Fakat bunu yaparken onu kazanmak için her şeyi sunmuş olduğunuza dikkat edin. Hayatta hiçbir şey emek vermeden güzelleşmez. Evinizin size gülmesi, küçücük bir çiçeğin sizi mutlu etmesi, sevdiğiniz insanın size değer vermesi, sizin ona emeklerinizle gerçekleşir. Her şeyi yaptığınıza eminseniz, elinizde ki size özel her şeyi onunla paylaşmış olmanıza rağmen olmuyorsa bırakın olmasın.
Hayata gelmenizin bir amacı var. Amacınızın ne olduğunu bilmek, idealler koyup peşinden koşmak için hala geç kalmış değilsiniz bence.
Ben böyle yapıyorum. Benim hayat amacım kendimi mutlu etmek. Mutlu olabileceğim insanlara emek vermek.
Çocuklarım. Onlar benim hayat bağım. Ama onların sevgi dolu, mutlu, hayata güzel bakan bir anneye ihtiyaçları var. Sadece, para kazanan, almak ile vermek arasına sıkışmış bir anneye değil.
Çalışma arkadaşlarım. Onlar benim servetim. Onlara verdiğim emekler, onların bana verdikleri emekle aynı oranda. Benim büyümeme, insani değerlerimi olgunlaştırmama yardımcı oluyorlar.
Gerçek sevginin getirdiği huzur, yalansız bir hayat, iki yumurta kırılarak bir ekmek bölüşerek mutlu olunan sofralar. O sofralar ki kahkahalar yükselir, o sofralar ki damakta ve gönüllerde ne lezzet bırakır.
Hayatınızda ki her sofra, sizinde damağınızda tarifsiz lezzetler bıraksın.
Elinizi uzatın ve
Sevdiklerinizin yüreğine dokunun.
Âşık olduğunuzda mı hayat güzel geliyor gözünüze yoksa mutsuz, sevgisizken mi?
Ben cevabı biliyorum.
Sevmek, sevilmek, değer vermek ve değerli olduğunu hissetmek.
Kim olursa olsun, konumu ne olursa olsun, şartları ne olursa olsun, herkes önemsenmek ister.
Yaşadığınız hayatı lütfen değerli yaşayın. Siz, kendinizin değerli olduğunuzu hissettirmezseniz, başkaları size hak ettiğiniz değeri nasıl verir?
Bilinmesi gereken şu ki, en değerli olan, önemli olan sizsiniz. Siz kendinizi mutlulukla doyurmazsanız kimseye, hiçbir şey veremezsiniz. Sizin ruhunuz mutluluğa, aşka, sıcaklığa, şefkate açken, buna ihtiyacı olan sevdiklerinize nasıl yol gösterir ve yardımcı olursunuz.
Dikkat edin, bir deneme yapın lütfen. Etrafınızda ki insanlar size hangi ihtiyaçları için geliyor? Ne hakkında fikrinizi alıyor?
Hiç sevgi uğruna, aşk, değer, aile, tutku, idealler uğruna sizinle sohbet etmek isteyen insanlar var mı?
İş hayatınızda ki çalışma arkadaşlarınız sizi bir idol olarak görüyor mu? Yaptığınız işi onlara sevdirebiliyor musunuz?
Çocuklarınıza örnek olabiliyor musunuz? Yoksa gözlerinin içine baka baka hayatlarının en büyük derslerini yaşamalarına mı sebep oluyorsunuz?
Hiçbir şey için geç kalınmış değil inanın.
Her sabah gözünüzü açarken güne şükredin. Yüreğinizin derinliklerine inin. Sevgiyi bulun. Kendinizi sevin. İnanın sizi sevenleri kendinize çekeceksiniz.
Eğer, sizi sizin kadar seven biri yoksa hayatınız da hemen çıkarın onu hayatınızdan. Arkanıza dönüp bakmayın. Fakat bunu yaparken onu kazanmak için her şeyi sunmuş olduğunuza dikkat edin. Hayatta hiçbir şey emek vermeden güzelleşmez. Evinizin size gülmesi, küçücük bir çiçeğin sizi mutlu etmesi, sevdiğiniz insanın size değer vermesi, sizin ona emeklerinizle gerçekleşir. Her şeyi yaptığınıza eminseniz, elinizde ki size özel her şeyi onunla paylaşmış olmanıza rağmen olmuyorsa bırakın olmasın.
Hayata gelmenizin bir amacı var. Amacınızın ne olduğunu bilmek, idealler koyup peşinden koşmak için hala geç kalmış değilsiniz bence.
Ben böyle yapıyorum. Benim hayat amacım kendimi mutlu etmek. Mutlu olabileceğim insanlara emek vermek.
Çocuklarım. Onlar benim hayat bağım. Ama onların sevgi dolu, mutlu, hayata güzel bakan bir anneye ihtiyaçları var. Sadece, para kazanan, almak ile vermek arasına sıkışmış bir anneye değil.
Çalışma arkadaşlarım. Onlar benim servetim. Onlara verdiğim emekler, onların bana verdikleri emekle aynı oranda. Benim büyümeme, insani değerlerimi olgunlaştırmama yardımcı oluyorlar.
Gerçek sevginin getirdiği huzur, yalansız bir hayat, iki yumurta kırılarak bir ekmek bölüşerek mutlu olunan sofralar. O sofralar ki kahkahalar yükselir, o sofralar ki damakta ve gönüllerde ne lezzet bırakır.
Hayatınızda ki her sofra, sizinde damağınızda tarifsiz lezzetler bıraksın.
Elinizi uzatın ve
Sevdiklerinizin yüreğine dokunun.
YORUMLAR
Size tamamiyle katılıyorum ,tebrik ederim çok güzel dile getirmişsiniz.Elinize yüreğinize sağlık.