Bir bebek ve bir anne
17 Mart 2010, 15.19 A- A+Bebeğimi görebilir miyim" dedi yeni anne. Kucağına yumuşak bir bohça verildi ve mutlu anne bebeğinin minik yüzünü görmek için kundagi açtı ve şaşkınlıktan adeta nutku tutuldu! Anne ve bebeğini seyreden doktor hızla arkasını döndü ve camdan bakmaya başladı. Bebeğin kulakları yoktu... Muayenelerde
bebeğin duyma yetisinin etkilenmediği
sadece görünüsü bozan bir kulak yoksunluğu olduğu anlasıldı. Aradan yillar geçti
çocuk büyüdü ve okula basladı. Bir gün okul dönüşü eve koşarak geldi ve kendisini annesinin kollarına attı. Hıçkırıyordu... Bu onun yaşadığı ilk büyük hayal kırıklığıydı; ağlayarak "Büyük bir çocuk bana ucube dedi..." Küçük çocuk bu kadersizliğiyle büyüdü. Arkadaşları tarafından seviliyordu ve oldukça da başarılı bir ögrenciydi. Sınıf başkanı bile olabilirdi; eğer insanların arasına karışmış olsaydı. Annesi
her zaman ona "Genç insanların arasına karışmalısın" diyordu
ancak aynı zamanda yüreğinde derin bir acıma ve şefkat hissediyordu. Delikanlının babası
aile doktoruyla oğlunun sorunu ile ilgili görüştü; "Hiçbir şey yapılamaz mı?" diye sordu. Doktor "Eğer bir çift kulak bulunabilirse
organ nakli yapılabilir" dedi. Böylece genç bir adam için kulaklarını feda edecek birisi aranmaya başlandı. İki yil geçti bir gün babası "Hastaneye gidiyorsun oglum
annen ve ben
sana kulaklarını verecek birini bulduk ancak unutma bu bir sır" dedi. Operasyon çok basarili geçti ve adeta yeni bir insan yaratıldı. Yeni görünümüyle psikolojisi de düzelen genç
okulda ve sosyal hayatinda büyük başarılar elde etti. Daha sonra evlendi ve diplomat oldu. Yıllar geçti
bir gün babasına gidip sordu: Bilmek zorundayım
bana bu kadar iyilik yapan kişi kim? Ben o insan için hiçbir şey yapamadım..." Bir şey yapabileceğini sanmıyorum" dedi babası
"fakat anlaşma kesin
şu anda öğrenemezsin
henüz degil..." Bu derin sır yıllar boyunca gizlendi. Ancak bir gün açıga çıkma zamanı geldi... Hayatının en karanlik günlerinden birinde
annesinin cenazesi başında babasıyla birlikte bekliyordu. Babası yavasça annesinin başına elini uzattı; kızıl kahverengi saçlarını eliyle geriye doğru itti; annesinin kulakları yoktu. "Annen hiçbir zaman saçını kestirmek zorunda kalmadığı için çok mutlu oldu" diye fısıldadı babası "..ve hiç kimse
annenin daha az güzel olduğunu düşünmedi değil mi?"
Gerçek güzellik fiziksel görünüşe bağlı değildir ancak kalptedir! Gerçek mutluluk
gördüğün şeyde değil
asıl görünmeyen yerdedir... Gerçek sevgi
yapıldığı bilinen şeyde değil
yapıldığı halde bilinmeyen şeydedir!"
YORUMLAR