gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

İSTANBUL'U YAŞAMAK....

03 Mayıs 2010, 20.50
A- A+
Cağaloğlu’ndayım… Eskiden çokça duyulmuş olan bu semt aklıma kitap kokusunu getiriyor. İstanbul’a gelmeden önce çok merak ettiğim bu yer her gelişimde bana eskilerden türküler söylüyor sanki… Cağaloğlu, Cağalzade Sinan paşadan almış bu ismi diye hatırlıyorum okuduğum bir kitapta… Buranın kitap basımı taa Osmanlıya dayanıyor. Eskilerden kokuların olması ondandır sanırım. Oradan Gülhaneye iniyorum. Devri hilafet, devri saltanat geçiyor gözümden… Ya keşke şu İlber Ortaylının, ‘’Osmanlıyı yeniden keşfetmek’’ kitabını yanımda getirseydim. Neresi, eskiden neymiş, hangi mekân Osmanlıda nasıl kullanılıyormuş, hangi eser niçin inşa edilmiş, yazıyordu orda ama neyse başka bir zaman o kitapla gelip o gözle bakarım inşallah…

Gülhane parkına gidiyorum… Gerçekten de ismi gibi güller açtırıyor içimizde. Dert tasa kalmıyor insanda bu bahçenin büyüsüyle… Kim bilir kimler dikmiş bu ağaçları, kim bilir kimler düşünmüş sevdalılarını bu büyülü bahçede, asırlarca… Tarih tekrar gözümde tülleniyor, belki Enderun un o seçkin insanları da buraya takılırlarmış, belki canı sıkılan bir yeniçeri… Günümüzde de ben takılıyorum işte, onları aratmıyoruz bizde canım, yani üzülmeye ne hacet (!) bizde kendi çapımızda renk katıyoruz yani…

Eminönü’ndeyim, bir elimde balık ekmek, bir elimde küçük defterim dalgalara göz gezdirerek yazıyorum kaldığım yerden hatıraları… Gerçi burada bir şey yazılmaz, burada hayat insanların hayaline çiziliyor zaten büyülü bir kalemle buranın resmini… Eminönü ne gelen unutur mu hiç İstanbul u? unutur mu Osmanlıyı, unutur mu nostaljiyi, balık ekmek zevkini, acılı turşusuyla…

Bakışlarım dalgalardan sıyrılıp bir an Yeni Camii ye takılıyor… Yine gözümde tülleniyor tarih… Sarıklı cübbeli insanlar, dervişler leventler, o camiyi inşa eden Osmanlı mimarları, işçiler, kıyıda bekleyen ahşap sandallar, demir atmış yelkenli gemiler… Bir an kayboluyor hepsi yerini güvercinler alıyor, kalabalıklarda uçuşarak…

Güneş hafif hafif guruba kayarken ben bir elimde balık ekmek bir elimde not defreri gözlerim kızıl dalgalarda bir güne daha veda ediyorum… Valla ne desem buraya her geldiğimde bir iki satır yazmadan edemiyorum… Ya bir şiir, ya küçük bir not, günlük defterime…

YORUMLAR

04 Mayıs 2010, 18.06
istanbul başka şehir zorda olsa tehlikelide olsa istanbul güzel şehir büyülü sanki heryerinden tarih fışkırıyo adeta hangi şairler bu büyüye kapılıp yazmadıki beyaz sayfalara hissetiklerini bence güzel ülkemin büyülü şehri İSTANBUL
04 Mayıs 2010, 20.08
tşkle arkadaşım güzel  yazmışın bide saraylara git mehter marşlarını dinle bak o zaman hayalin sonsuz olur  ben her gidişimde oralara hep eskileri hayal ederim  her şey gönlünce olsun
11 Mayıs 2010, 09.44
güzel bi yazı olmuş ellerine saglık bende bi anımı anlatmak isterim sizlere ..bi kaç sene önce ocak başları gibi istanbulda kar yok  sömestr tatili çocuklar ne zaman kar yağacacak diye sıkıştırıyolar bizde kalkıp kartepeye gittik onlara kar sevincini yaşatalım diye, nerde ordada kar yok , hüsranla geri dönüş yaptık, istanbula geliyoruz köprüye gelirken gece 11.30 gi bi bir  kar yağışı başladı lapa lapa anlatamam o ışıklardan o görüntü muhteşemdi  görmek lazım o zaman ben bu şehre aşıgım başka hiç bi yerde yaşayamam dedim ; içinden deniz geçen cennet
30 Ağustos 2012, 20.50
istanbulu  yaşarım  bende  doyumsuzca  ama  sen  gibi  değil.Nefretlik  bir  osmanlı  canlanır  gözümde.Devşirme  yunan sırp  bulgar  çocuklarından  yeniçeriler.Devlet  adamı  diye  yine  devşirme  rum bulgar  çocukları.Nerde  derim  türkler  ya?..nerde  benim  ulusum.Yazı  yazmayı beceremem.Hele  elimde  köpek  balığı  yavrusundan balık  ekmek  varken..öbür  elimdede  defter.Ya  arkadaş  kalemi  tutacak  el  kalmadıki)))))))
Ben  resimliyorum  tarihi  sadece...ve  şiirlerimi  yazıyorum  biramı  yudumlarken
Hava  bedava  su  bedava  demiş  şair orhan....şimdi  balık  tutmak  bile  parayla!!!!!!
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın