GÖÇ.....
05 Mayıs 2010, 21.17 A- A+
Her yıl mayıs ayının sonları ile haziran ayının başlarına denk gelen bir sürek göçü başlar, Van Gölü’nün serin maviliğinden hemen yanı başındaki azgın sulara. Bütün dünyada yalnız Van Gölü’nde bulunana inci kefallerinin göçüdür bu ilerleyiş. Yarınlara ve soylarına doğru, eşsiz güzellikte ve tebessüme değer bir ilerleyiş…
Hayatın her safhası var olabilme kaygısı adınadır ya; bu eşsiz güzellikteki balıkların göçü ise “var olma kaygısı” değil, yalnızca nesillerini sürdürebilme adınadır aslında. Binlerce, milyonlarca doğa harikası balık, hiç yılmadan, yorulmadan koyulurlar göç yoluna. Amaç; tatlı sulara varmak ve oraya yumurtalarını bırakarak nesillerinin devamını sağlamaktır.
Doğanın dengesini biz insanlardan çok doğanın bizzat kalbinde yaşayan diğer canlılar sağlıyor değil mi ki aslında!.. Şüphesiz ki, insanoğlunun var olma çabasına karşın, diğer tüm yaratılmışlar var etme çabası içindedirler. Üstelik onlara biçilmiş ömür insanoğlununkinden çok daha kısa olsa bile…
Biz, daha fazlası adına küresel ısınmalara yol açar, bize biçilmiş kaftanları yırtarak dünya düzenini istediğimiz gibi işlemeye çalışırken, bu durumda en çok zarar verdiğimiz diğer canlılar bizi yaşatma adına çaba sarf etmektedirler. Bu, küçücük bir balık, yahut minik bir karınca olsa bile…
Anlaşılmalıdır ki, Van Gölü’nün bu eşsiz mahlûkları da bu var etme çabasının küçük bir halkasıdır. Bize düşen ise bu çabayı takdir etmektir; onların bu azmine onları yakalayıp anlık zevklerimize feda ederek değil, onları jandarmalar eşliğinde korunmalarına gerek kalmadan, sadece hayranlıkla izleyerek eşlik etmektir. Var etme çabası içinde olan tüm canlıların emeklerine alkış tutmaktır.
Hayatın her safhası var olabilme kaygısı adınadır ya; bu eşsiz güzellikteki balıkların göçü ise “var olma kaygısı” değil, yalnızca nesillerini sürdürebilme adınadır aslında. Binlerce, milyonlarca doğa harikası balık, hiç yılmadan, yorulmadan koyulurlar göç yoluna. Amaç; tatlı sulara varmak ve oraya yumurtalarını bırakarak nesillerinin devamını sağlamaktır.
Doğanın dengesini biz insanlardan çok doğanın bizzat kalbinde yaşayan diğer canlılar sağlıyor değil mi ki aslında!.. Şüphesiz ki, insanoğlunun var olma çabasına karşın, diğer tüm yaratılmışlar var etme çabası içindedirler. Üstelik onlara biçilmiş ömür insanoğlununkinden çok daha kısa olsa bile…
Biz, daha fazlası adına küresel ısınmalara yol açar, bize biçilmiş kaftanları yırtarak dünya düzenini istediğimiz gibi işlemeye çalışırken, bu durumda en çok zarar verdiğimiz diğer canlılar bizi yaşatma adına çaba sarf etmektedirler. Bu, küçücük bir balık, yahut minik bir karınca olsa bile…
Anlaşılmalıdır ki, Van Gölü’nün bu eşsiz mahlûkları da bu var etme çabasının küçük bir halkasıdır. Bize düşen ise bu çabayı takdir etmektir; onların bu azmine onları yakalayıp anlık zevklerimize feda ederek değil, onları jandarmalar eşliğinde korunmalarına gerek kalmadan, sadece hayranlıkla izleyerek eşlik etmektir. Var etme çabası içinde olan tüm canlıların emeklerine alkış tutmaktır.
YORUMLAR