İnsan gibi yaşam
26 Mayıs 2010, 23.01 A- A+
Okuyacağınız bu ileti hayal değil gercek.
Günümüze dek Turkiye’yi idare ettigini sananlara ithaf olunur !..
Avustralya'da insan olmak .....
Melbourne' a vardik. Bir ev kiraladık, ben oradaki akrabalarıma harıl harıl soruyorum
'Yahu, elektrik, telefon, su, gaz idarelerinde tanıdıgınız var mı?' Biri 'Ne yapacaksin?' diye sordu.
'Öyle bir muessesede mi calışmak istiyorsun?' Ben 'Hayır' diye cevap verdim
'Yeni eve o hizmetleri bağlatmak istiyorum da...' Adam güldü, 'Bana adresini söyle' dedi.
Adresi verdim, geçti telefonun başına, o idareleri tek tek aradı. Akşama doğru bütün hizmetler baglanmıştı.
Bir gün elektrik idaresinden bir mektup geldi.
Mektupta 2 ay kadar sonra, bir gün bizim sokakta elektrik kesilecegi bildiriliyor ve ilave ediliyordu
'Eger o gun mutlaka elektrige ihtiyaciniz varsa size bir jenerator tahsis edilecek ve harcadığınız
elektrik normal tarife üzerinden hesaplanacaktır.
Ancak jenerator sayısı sınırlı oldugu için sadece mucbur ihtiyac sahiplerinin muracaatı... '
Ben istemedim, ama komsumuz, yalnız yaşayan yaşlı kadın jeneratör istedi.
O sabah 8'de 2 teknisyen jeneratörü getirip kadının sistemine bağladılar..
Sonradan, merak edip sordum bu iş için sadece harcadığı elektrigin bedeli olan 45 sent almışlar.
Ben herkesin insan oldugunu ve herkese aynı muamelenin yapılması icap ettiğini Avustralya'da oğrendim.
Bir tek gün kimse hakkımı yemedi, kuyrukta önume geçmedi, trafikte acıkgözlük yapmadı, avanta istemedi...
Kızım yeni bir mektebe başlamıştı' Gel çarşıya cıkıip eksiklerini alalım' dedim.
'Lüzum yok' dedi, 'Her şeyi okuldan verdiler' Bir gün aynı mektepten bir mektup geldi' Bazı talebelerin,
öğle yemeği olarak pahalı gıda maddeleri getirdiklerini fark ettik. Lütfen çocuğunuzun yanına sadece,
bütün ailelerinin çocuklarına alabilecekleri şeyler verin.
Bu yaşta çocukların arkadaşlarına imrenmesi kötü bir şeydir'.
Melbourne'da ve Avustralya'nın hemen hemen tamamında deniz kenarında bina yoktur.
Memleketi bir yol cevreler. Kıyılar herkesindir. 5-10 kilometrede bir, denize girmek,
piknik yapmak için tuvalet, duş, elektrikli mangal ve soyunma odaları gibi bedava tesisler vardır.
Yalniz elektrikli mangalı çalıştırabilmek için para atmak lazımdır.
Bir gün oldukca yüklü bir telefon faturası geldi. Belli o ay çok konuşmuşuz.
İdareyi arayıp, bu faturayı ödemekte zorluk çektiğimi söyledim ve şu cevabı aldım
'Siz bu faturayı bu ay ödemeyin.
Biz bunu 12'ye bolerek 1 sene müddet ile her aylık faturanıza ilave edecegiz.
Ama bundan sonra her faturayı ödeyin'. Sordugumda faiz ödemeyeceğimi de öğrendim.
Avustralya'da yaşayan her insan bedava sağlik sigortasına sahiptir.
Şehrin merkezi dısıinda 2 katlıdan yüksek bina bulunmaz.
Normal evler 1 dönüm bahçe içinde, müstakil evlerdir.
Şehrin belki yarısı golf sahaları (bedava), botanik bahceler, göller ve akarsular ile kaplıdır.
Okullar bedavadır. Musluktan akan su, hakiki içilen sudur.
Kilise, cami, havra, Budist tapınakları ve daha nice dini yapı yan yana varlıklarını devam ettirir.
SBS adlı devlet televizyonunda Avustralya'da yaşayan 100 küsür ayrı millete mensup insanların
kendi dilinde yayın yapılır. Çoğu Avustralyalı, 2 vesile ile kravat takar ; düğün ve cenaze.
Avustralya'da en buyuk suc yalan söylemektir.
Yalan söyleyen, yalan beyanda bulunan insanın hayatı kayar.
Onun dışında, tamamen kolaylıklar ülkesi...
Günümüze dek Turkiye’yi idare ettigini sananlara ithaf olunur !..
Avustralya'da insan olmak .....
Melbourne' a vardik. Bir ev kiraladık, ben oradaki akrabalarıma harıl harıl soruyorum
'Yahu, elektrik, telefon, su, gaz idarelerinde tanıdıgınız var mı?' Biri 'Ne yapacaksin?' diye sordu.
'Öyle bir muessesede mi calışmak istiyorsun?' Ben 'Hayır' diye cevap verdim
'Yeni eve o hizmetleri bağlatmak istiyorum da...' Adam güldü, 'Bana adresini söyle' dedi.
Adresi verdim, geçti telefonun başına, o idareleri tek tek aradı. Akşama doğru bütün hizmetler baglanmıştı.
Bir gün elektrik idaresinden bir mektup geldi.
Mektupta 2 ay kadar sonra, bir gün bizim sokakta elektrik kesilecegi bildiriliyor ve ilave ediliyordu
'Eger o gun mutlaka elektrige ihtiyaciniz varsa size bir jenerator tahsis edilecek ve harcadığınız
elektrik normal tarife üzerinden hesaplanacaktır.
Ancak jenerator sayısı sınırlı oldugu için sadece mucbur ihtiyac sahiplerinin muracaatı... '
Ben istemedim, ama komsumuz, yalnız yaşayan yaşlı kadın jeneratör istedi.
O sabah 8'de 2 teknisyen jeneratörü getirip kadının sistemine bağladılar..
Sonradan, merak edip sordum bu iş için sadece harcadığı elektrigin bedeli olan 45 sent almışlar.
Ben herkesin insan oldugunu ve herkese aynı muamelenin yapılması icap ettiğini Avustralya'da oğrendim.
Bir tek gün kimse hakkımı yemedi, kuyrukta önume geçmedi, trafikte acıkgözlük yapmadı, avanta istemedi...
Kızım yeni bir mektebe başlamıştı' Gel çarşıya cıkıip eksiklerini alalım' dedim.
'Lüzum yok' dedi, 'Her şeyi okuldan verdiler' Bir gün aynı mektepten bir mektup geldi' Bazı talebelerin,
öğle yemeği olarak pahalı gıda maddeleri getirdiklerini fark ettik. Lütfen çocuğunuzun yanına sadece,
bütün ailelerinin çocuklarına alabilecekleri şeyler verin.
Bu yaşta çocukların arkadaşlarına imrenmesi kötü bir şeydir'.
Melbourne'da ve Avustralya'nın hemen hemen tamamında deniz kenarında bina yoktur.
Memleketi bir yol cevreler. Kıyılar herkesindir. 5-10 kilometrede bir, denize girmek,
piknik yapmak için tuvalet, duş, elektrikli mangal ve soyunma odaları gibi bedava tesisler vardır.
Yalniz elektrikli mangalı çalıştırabilmek için para atmak lazımdır.
Bir gün oldukca yüklü bir telefon faturası geldi. Belli o ay çok konuşmuşuz.
İdareyi arayıp, bu faturayı ödemekte zorluk çektiğimi söyledim ve şu cevabı aldım
'Siz bu faturayı bu ay ödemeyin.
Biz bunu 12'ye bolerek 1 sene müddet ile her aylık faturanıza ilave edecegiz.
Ama bundan sonra her faturayı ödeyin'. Sordugumda faiz ödemeyeceğimi de öğrendim.
Avustralya'da yaşayan her insan bedava sağlik sigortasına sahiptir.
Şehrin merkezi dısıinda 2 katlıdan yüksek bina bulunmaz.
Normal evler 1 dönüm bahçe içinde, müstakil evlerdir.
Şehrin belki yarısı golf sahaları (bedava), botanik bahceler, göller ve akarsular ile kaplıdır.
Okullar bedavadır. Musluktan akan su, hakiki içilen sudur.
Kilise, cami, havra, Budist tapınakları ve daha nice dini yapı yan yana varlıklarını devam ettirir.
SBS adlı devlet televizyonunda Avustralya'da yaşayan 100 küsür ayrı millete mensup insanların
kendi dilinde yayın yapılır. Çoğu Avustralyalı, 2 vesile ile kravat takar ; düğün ve cenaze.
Avustralya'da en buyuk suc yalan söylemektir.
Yalan söyleyen, yalan beyanda bulunan insanın hayatı kayar.
Onun dışında, tamamen kolaylıklar ülkesi...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir