gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Deneyim

03 Haziran 2010, 02.43
A- A+
Altmışlık ünlü ressam, bir lokantaya girer. Gerçi cebinde parası yoktur ama aldırmaz. Lokantacıya yapacağı portresine karşılık yemek yemek istediğini söyler. Güzelce karnını doyurur. Sonra bir çırpıda lokantacının portresini çizerek masaya bırakır. Kalkarken adam gelir, resme bakar, beğenir. "Güzel, ama" der lokantacı, " on dakikada yaptınız bunu. Oysa bir saattir yemek yiyorsunuz."

Ressam, " On dakika değil, 60 yıl ve on dakika" diye karşılık verir.

Hikaye güzel, yapılan işin değerini kıymetini bilmek ve hakkını vermek gerekiyor.
O lokantacı acaba işletmeciliği kaç senede öğrenmiş ? Kaç senede müşterilerini memnun etmeyi başarabilmiş ?

Ben çilingirim, kapıyı bir dakika geçmeden açtığım zaman garip bakışlara maruz kalıyorum, emeğimin karşılığını beklediğim zaman, nasıl olur bir dakka bile sürmedi bu kadar ücret çok değilmi deniliyor. Onlarda bilmiyorlar, benim o kapıyı bir dakikada açtığımı sanıyorlar.
Yeri geldiğinde bir dakikada açmadığımı göterebilmek için açtığım kapıyı kapatıp tekrar açıyorum, bunu yapmak belki hoş değil ama hem o an üzerimde olan sıkıntıyı atmış hemde karşımdaki kişiye bir dakikada o kapıyı açabilmek için ne kadar emek verdiğimi göstermiş oluyorum :)

Herkesin kendisinin yapabildiği en iyi işi ne kadar zamanda ve ne kadar emek ile öğrendiğini unutmaması kendisine yapılan hizmetide ona göre değerlendirmesi gerekiyor.

YORUMLAR

03 Haziran 2010, 12.46

cok  yerinde ve  gerekli bir  cevap.emeginize  saglik  ayrica  boyle  guzel  bir  kelimeyi bana  hatirlattiginiz  icinde ayrica  tesekkurler.bu sikintiyi bende  zaman  zaman yasiyorum.tesekkurler

 

03 Haziran 2010, 13.28
evet gayet hoş bir yazı. emeğin ve ona sayıgının ne denli önemli olduğu güzel vurgulanmış.
03 Haziran 2010, 17.26
emek olmayınca, yemek olmuyor...
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın