Sanal Hayatlar...
03 Temmuz 2010, 23.58 A- A+Kolay hayat ister olduk...
Sevgimizi, aşkımızı bile kolay yaşamak istiyoruz.
Bizi yormasın,
zorlamasın,
başımıza bela olmasın..
İstediğimiz zaman yanımızda olsun, onun dışında yok olsun.
Bir kumandanın ucunda olsun her şey, bir bilgisayarın düğmesinde, bir telefonun tuşlarında.
Ulaşmak, yaşatmak, canlandırmak, hissetmek için çaba harcamayalım.
Sanal dünya giriverdi hayatımıza, çok da işimize geldi...Sanal alemin, sanal insanları oluverdik hemen. Duygularımızdan korkar olduk. Hissetmek yoksanki. Her şey bir yalan gibi. Sanal alem ve değeri yok. Düşünemedik ki;
kablonun diğer ucunda gerçek insanlar oturuyor. Dokunmaya, hissetmeye, göz göze gelmeye korkar olduk. Bir bilgisayar, bir anlık ileti programı (MSN), bir kamera her şey tamam. İnsan başka ne ister ki(!).
Böylesi daha güzel galiba. Sanal bir gerçeklikte sorumluluk duygusu yok,
bağlanma yok, hesap vermek yok diye düşündük. Canın isterse varsın
(çevrimiçisin),
istemezse yoksun. Ne güzel, tam bu çağın insanına göre.
Kolay işin, hangi yoldan elde edildiğinin hiç onemli olmayan kolay
paranın peşinde koşar olduk. Hayata direk tepeden başlamak istedik.
Üzerine "kolay" seks, kolay ilişkiler de giriverdi usulca yaşantımıza.
Zora gelemiyoruz zaten...
Gerçek ilişkiler sıkıyor biraz. Biri azıcık duygularından söz ettiğinde birden itici oluveriyor. Hemen pılımızı,
pırtımızı toplayıp, arkamıza bile bakmadan oradan uzaklaşıveriyoruz.
Neden peki?
Bünyemizde barındırdığınız duygulardan kaçmak niye?
Yok saymak, derinlere göndermek...
Kimsenin gözüne gerçek anlamda bakmak
istemiyoruz. Korkuyoruz birilerinin gözlerinin içine bakmaktan.
Mekanik hayatlar,
mekanik ilişkiler,
mekanik sevişmeler istiyoruz sadece. O kadar rahatladık ki artık, ohh be. Sevmeye bile üşenir olduk. "Ben
gelemem ama gelirsen de hayır demem. Burdayım, isteyen gelip alsın. Ben kılımı kıpırdatmam. Uğraşamam.
Çaba harcayamam.
Ama şöyle yakınlarımda olsan o başka. Aşk aramıyorum, sevgi aramıyorum, ilişki aramıyorum.
sadece birlikte olmak istiyorum Diyebilecek kadar bir yerlerde unuttuk duygularımızı...
Yitiriverdik insanı insan yapan ruhumuzu...
Sevmekten korkuyoruz.
Ne oldu bize?
Ne zaman, nerde kaybettik sevmeyi?
Kimlere bırakıverdik ruhumuzu?
Kimler acıttı canımızı da bu kadar acımasız oluverdik?
"Ben uğraşamam ama sen buralarda olursan da hayır demem yani"
diyecek kadar korkar olduk. Korkar olduk istediğimizin ardından
koşmaya. Bencil oluverdik.
Bir gün yalnız uyanmanın ne kadar korkutucu olacagı aklımıza hiç gelmiyor nedense. Kendi doğamıza hasret yaşadığımızı bile anlayamadık. Biri bize bunu tekrar anlatsın. Ya da bir
şok bizi bu duygusuz uykudan uyandırsın. Lütfen!!
YORUMLAR
harika bi yazı
bi noktada sorgu kendimi ve başkalrını
herşey dediğin gibi
emeğine sağlık..
ellerine sağlık..
çok güzel bir yazı teşekkürler
Ne kadar yazik biz insan evladina, dogada ki her canli sevmeyi bilirken ve bu canlilar arasinda sevgiyi en güzel yasama sansi biz insanlara verilmisken ne yazik ki biz bunu yapamaz hale geldik. dilerim sevginin ve sevmenin kiymetini bilmeyenler veya unutanlar tekrar hatirlar da dünyamiz ve yasantimiz duygusuz kocaman bir bosluk icinde devam etmez..
sevgiyle kalin...EKONAYN
Ellerine yüreğine sağlık ...
özlenenler yaşanıyor istenildiği gibi aslında hayal edildiği gibi ama aslında hep zarar gören kendimiz değilmiyiz ki .. keşke hayallerde kalsa masumca özlense ne sanalda ne reelde yaşansa
yazın için diyecek herşeyi yorum yapanlar yazmış.benim eklicek birşeyim yok.dediklerin doğru ama gerçek duygularıda karşısındakine söyleyince yukarda yazdığın sebeblerden doalyı artık kimse inanmıyor kimsinin kimseye güveni kalmamış.her ne kadarda kendimiz bile güvenmesek insan birilerinin güvenmesini bekliyo en azından ben ve benim gibiler bekliyo.yazın için tşkler.
dünya tadı bal tadı dünya bizi aldattı.