VAZGEÇMEKTEN VAZGEÇMEKTİR YAŞAMAK...
28 Ağustos 2010, 19.44 A- A+
Yaşamın görüntsünün ardındaki gerçek,onun anlamını arayan ruhu asla tatmin etmeyecek ve böylece arananı bulmanın olanak dışı olduğunun bilincinde olmak ile bu umutsuz arayıştan vazgeçememenin ikileminde kalmaktan kurtulamayacaktır.Bilinmezin ötesindeki anlamın varlığı hep kendini hissettirecektir...Tüm umutlar ve inançlar yitirilir bazen...Zamanın varlığında,durağanlıktan bahsetmek mümkün değil...Zaman herşeyi değiştirebiliyor içinde...Yaratılış ve yok oluş,olmak ya da olmamak,hepsi birlikte işleyen süreçlerin süreci...Bir yerde başlanırken,başka bir yerde bitilir...İkisi içiçedir hep...Bir bebek ana rahminden dış dünyaya doğarken,bir ölü toprağın içine gömülür...Aslında kabul edemese de ilk anda hep bu bilinçle yaşar insan...Ölüme bile alışırsın zamanla...Ya da gözünün önünde yarısının yaşamasına sevdiğin birinin...Hem de öbür yarısını unutarak alışırsın...Hep öyleymiş gibi gelir bir zaman sonra...En sevdiğini bile,koyup toprağın altına eve dönüldüğünde yemek dağıtılır ve yenir,gerçek bu işte...Susadığın gelir aklına,acıkabilir,gülebilirsin bile anlık da olsa...Sonra yavaş yavaş çoğalır güldüklerin,daha çok gülüp daha az ağlarsın...Alışırsın...Öyle yaratılmış ki insan,yaşam devam edeceğe kodlanmış adeta...Nasıl da bencildir ruh...Sevdiğini kaybedince bile,''ben onsuz ne yaparım''diye ağlar yürek...Hep ''BEN'',hep''BEN''diye hayat boyu herşey...Gerçek bu işte...Bu bir kabulleniş belki,yaşamaya devam edebilmek için,acımasız bir döngü...Varoluşun bu gerçeğinde,bilincinde de olsa,karışamaz bazıları bu döngüye...Benim gibi...Alışmış görünürsün,yaşıyor görünürsün,çabalıyor olursun en azından ama bir an gelir o döngünün dışında buluverirsin kendini...Kendi kendinden kaçarsın,o döngünün dışında kalmamak için...Karışırsın hayata...Yaşam boyunca,farkında olmadan hep şu sorunun rehberliğinde ilerlenir;''sonra ne olacak?''...Hayat bir film şeridi gibi akar gider...Oysa o anda neler olmaktadır...Olan herşey alışkanlıkların gerçekleşmesidir aslında...Solumak,yemek,içmek,uyumak hepsi birer alışkanlıktır...O an içinde yaşanan alışkanlığı,bir sonraki zaman kesitinde diğer bir alışkanlık izler...Alışkanlıklar sayesinde insan,zamanın değişimi içinde devamlı yeniden kuruluş ve yıkılışın acımasız sürecinden ve diğer bireylerle iletişim güçlüğünün çözümsüzlüğünde kalır...Uyanıklık ile düş arasındaki sınırın sürekli değiştiği,hiçbirşeyin kesin olmadığı bir dünyanın varlığından bilinçli olarak haberdar olmaktan kendini korumaktadır insan...Zaman,kişiliklerin savunması olan alışkanlıkların birbirini izlemesidir aslında...Alışkanlıklar sayesinde geçici uyumlar sağlanır ama,bir uyum döneminden diğerine geçiş aşamasında,yaşamının sıkıntısı yaşamaktan acı çekmeye dönüşür.Çünkü,uyum sağlanmış ortamın değişikliği,hiçliği ve anlamsızlığı bilincini altüst eder...Kendi kendini aşmak ve idealist bir ruhla çabalamaktır yaşamak...Vazgeçmekten vazgeçmektir yaşamak....
YORUMLAR
yazanın ekleyenin ellerine saglık
Yaşamanın nasıl bir şey olduğunu sorarak, sorgulayarak, anlamaya çalışarak yaşamak . . .
Bu olmadan yaşamak ; yaşamak sayılmaz bence . . .
Elinize sağlık .
İnsanoğlu nelere alışmıyor'ki.
Gerçek'den güzel bir paylaşım yüreğinize sağlık.