gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Unutulmaz 2 hikaye

10 Eylül 2010, 13.54
A- A+

Yorgunluktan bitap düşmüş anne alışverişten dönmüş, eşyalarını mutfağa taşıyordu. O sırada 8 yaşındaki oğlu küçük kardeşinin neler yaptığını anlatmayı sabırsızlıkla bekliyordu. "Anne! Ben dışarıda oynarken, babamda telefonda konuşurken kardeşim renkli kalemlerini aldı ve duvara yazı yazdı! Hem de yeni duvar kağıdı kaplattığın çalışma odasının duvarına!" Anne sinirle yüzünü buruşturdu ve haykırdı "Nerede kardeşin? Hemen çağır onu!" Elindeki son eşyalarıda tezgaha koyduktan sonra minik çocuğun her zaman saklandığı dolaba yöneldi. Küçük oğlunu kızgınlık anında olduğu gibi iki ismiyle birden çağırdı. Çocuk korkuyla titredi. Başına gelecekleri çok iyi biliyordu. Annesi yaklaşık 10 dakika duvar kağıtlarının ne kadar pahalı olduğunu, o kağıtları almak için ne kadar çalışmak gerektiğini anlattı. Dakikalar geçiyor ama kadının sesindeki öfke ve kızgınlık dinmiyordu. Yaptığının ne kadar sorumsuzca ve yaramazca olduğunu tekrarlayıp durdu. Öfkesi azalacağı yerde artıyordu. Sonra olay mahalline gitti. Çalışma odasına girip de duvara baktığında gözleri yaşla doluverdi. Duvarda okuduğu yazı kalbini delip geçmişti "Annemi çok seviyorum" diyordu yazı ve kocaman bir kalbin ortasına yazılmıştı.Biri 2, diğeri 7 yaşında çok hareketli iki erkek çocuğunun annesi olarak bazen çocukların çok özen gösterdiğim evimizi dağıtacaklarını düşünüp üzülürüm. Hayli masum şekilde oyun oynarken en sevdiğim lambayı düşürür ya da evin düzenini altüst eder diye endişelenirim. O anlarda çok akıllı bir kadın olan kayınvalidem Ruby' den aldığım ders gelir aklıma:

__________

"6 çocuğu, 13 torunu olan Ruby sabır, sevgi ve hoşgörü abidesidir. Bir bayram günü her zamanki gibi yine bütün çocuk torunlar Ruby' nin yanında toplanmıştık. 25 yıldır kullandığı halısını bir ay önce değiştirip bütün evi beyaz halılarla kaplatmıştı. Evinin yeni görüntüsünden çok mutluydu. Kayınbiraderim Arnie bütün yeğenlerine hediye olarak kendi kovanlarından elde ettiği balı dağıtmıştı. Çocukların hepsi çok sevinçliydi. Fakat 6 yaşındaki Sheena elinde keyifle gezdirdiği petekteki balı beyaz halının ortasından başlayıp alt kata kadar merdivenlerde dahil olmak üzere yerlere akıttı. Sheena yaptığının farkına varınca ağlayarak büyükannesinin kollarına attı kendini. Büyükanne Ruby diz çöktü, Sheena nın gözlerine baktı. "Üzülme tatlım" dedi. "Amcandan biraz daha bal isteriz"

 

 

 

YORUMLAR

10 Eylül 2010, 19.35
ruby ? kayınbirader arnie ve  küçük çocuk sheena  :))))))))
10 Eylül 2010, 19.58

ne yani bu bayan bir yabancı ile evli olamazmı  "bluwow" gayri müslim olması da şart değil nice müslümanolan yabancılar var hz. adem'in ismi de "edım" diye okunuyormuyormu  bazı dillerde?. ibrahim de abraham gibi :)))))çok güzel bişeyler anlatam bir olay yaşanmış . demekki iyice görüp bilmeden kızmamalıyız bazen . ve rubi kadar hoşgörülü ve sevecenolabilmeliyiz ..  teşekkrler gulizar paylaşım için  yüreğine sağlık .. herkesin bayramı kutlu olsun

 

10 Eylül 2010, 22.53

Gülizar cok güzel bir yazi eklemisin, ben bir anne olarak, cocuk  yetistirmenin ince bir sanat oldugunu  düsünüyorum.  Hepimizin bir zamanlar cocuk oldugunu düsünüp empati yapmasi, cocugu daha iyi anlamamizi saglar.

Ilk hikayede cocugun ne yaptigini tam görmeden anlamaya calismadan,  yargisiz infaz misali cocugu suclamamak gerekir, oysa o kücük yüregiyle annesine, sevgisini anlatma pesinde...

ikinci hikayede büyükannenin, ilk hikayedeki gibi cigligi basmadan yaptigi empati, kendini cocugun yerine koyarak,torununun  balini döküp üzgün olabilecegi...

Bence  cocuk yetistirirken,  hosgörünün yaninda, sabir da sart :-))

10 Eylül 2010, 23.20
Yahu arkadaşlar hikayelerin kahramanlarının benimle ilgisi yok ha:))
10 Eylül 2010, 23.27
YA BU YAZI İNSANLAR DERS ALSIN DİYE BİR ROMAN YADA HİKAYE KİTABINDAN ALINTI BENCE... SİZ OLAYIN NERESİNDESİNİZZZ.... VAH VAH VAH !!!!!!
11 Eylül 2010, 00.59
zaten  ben de hikayenin kahramanı olan bayan dan söz etmiştim :)))))
11 Eylül 2010, 03.45
hangimiz böyle sabırlıyız.
11 Eylül 2010, 10.50
Sevgi ve hoşgörünün en güzel örneklerinden iki öyküyü arkadaşımız zahmet edip yazarak bizimle paylaşmış,sagolsun..Sagolun Gulizar..Neden aynı hoşgörüyü yapmıyoruz da sanki kendi kayınvalidesi Ruby imiş te bize yalan söylemiş muamelesi yapıyoruz anlamıyorum..Öykü zaten kendisinin yazmadıgı bize aktardığı çok meşhur yazı dizilerinin bir örnegi..Hani çok çok fakir olan yeni evli 2 gencin ,parasız oldukları için yılbaşında birbirlerine hediye almak yarışındaki sevgi dersi gibi..Kızın uzun harika saçları için erkek,dedesinden kalan zincirsiz altın saati satar...Sırf karısına vitrinde uzun uzun baktıgı o fildişi gümüş karışımı tokayı alabilmek için...Kızın da kocasının o aile yadigarı saatine , saçlarını sabah kestirip satarak,altın zincir ile sürpriz yapma telaşı..Hediyeler verilirken, ne zincir takılacak saat,  ne de tokalık saç kalmıştır ...Ama aşk yanlarındadır,sevgi onlarındır...Gibi..Biraz daha hoşgörü biraz daha sevgi... Ataya....
11 Eylül 2010, 14.52
cok guzel hikayelerdi ellerinize saglik. aslinda boyle sabirli olmak ne guzel ama malesef herzaman uygulayamiyoruz. cocuklar yasini basini aldiginda benimki gibi (25 yasinda)bazan kucuklukllugunde ona karsi acimasiz oldugum bazi olaylari hatirlayip vicdan azabi duyuyorum. yeniden dunyaya gelsem ogluma daha baska davranacagima inaniyorum. yasi kucuk cocuga sahip olanlar sizler bari daha sakin olun lutfen ben de artik torunum olursa ona oyle davranacagim.....
11 Eylül 2010, 16.34
bu ıkı hıkayeyı yonetıcıler nasıl yayınladılar hayret...ben hayata dair yazıları paylaşmak istediğimde yayınlanmıyor... bende aynen copy paste yapıcam ve  altınada bır ıkı yorum eklıyıcem ...
11 Eylül 2010, 18.52
slm.bukadar saçmalıklara inanan varmı gerçekten....hayat öyle romantik öyle cıcık mıcık değil...hey gençler kanmayın bu yazılara sonra dü.erler oturturlar bi köşeye,gerçekçi olun gerçekçiiiiii
11 Eylül 2010, 20.21
Yine de benim duvarımın temiz olmasını tercih ederim :) sanırım bu ruh halinden dolayı asla çocuğum olmayacak...
11 Eylül 2010, 21.27

gerçekten çok güzel bir öykü.paylaşım için tşkl

 

12 Eylül 2010, 00.59
olayın geçtği yer türkiye olmadığına göre  onlar önce gelip bizim milletimizi bi tanısınlar bence
12 Eylül 2010, 01.03

bir gün abim bumin ile ben istemiz bozkırda  otağımızın önünde kılıç antremanı yaparken abimin darbesi ile yere  düştüm, çok sinirlendiğim için belimdeki kamamı o sinir ile bumine fırlattım bıçak saplanan tavuğun gıdaklaması ile gelen annem kim yaptı diye sordu. ben her ne kadarda korku ile bumin yaptı dediysemde annem inanmadı ve benden bir bozkır ayısını canlı olarak avlamamı ve evcilleştirmemi istedi. yaşım olmuş 15 ben ayı ile uğraşamam diye düşündüm ve abimi  de yanıma alarak bu olay üzerine göktürk devletini kurduk. ( aslında göktürk devletini ben kurdum ilerde çinlilerle veya moğollarla sorun yaşarsak resmi olarak abime kalsın diye onu üstlendirdim. )

şimdi 2 hikayeyi bağlarsak eğer balı döken çocuğa  detarjan ve bez verirde al temizle dersek belki çocuk bana göre değil der ve halı parası kazanmak için iş hayatına atılır ve  çekirdekten yetişerek ünlü bir iş adamı olabilir.

benim düşüncem.

12 Eylül 2010, 01.11
ya allah aşkına ne olursunuz şu bloğun hakkını verin..binlerce kişi okuyor bunları..bunu ben ilkokul 4 deyken öğrenmiştim..yaşım 35 yani 25 sene geçmiş ve bunca seneden sonra karşıma çıkıyor..birşeylerin değerini anlamak için illaki bişeylermi gerek...annem benim herşeyim babam benim hereşeyim....mekanları cennet olsun.....
12 Eylül 2010, 09.36
güzel bir hikaye çeviri ilede alakalı olabilir.
12 Eylül 2010, 11.53

Çok harika ,

Sabah sabah, sevginin gücü ,aile bağlarının gücü duygularını  yoğunlaştıran, hem mutlandıran hem gözlerimizden yaş  biriktiren harika  iki yazı olmuş..Çok teşekkürler.Elinize sağlık..

12 Eylül 2010, 12.20

 

çok güzel , genç annelere babalara özeleştiri fırsatı tanıyan öğretici birer hikaye..ELİNİZE SAĞLIK..

erbil74;  aaaaa    sahiden alıntı mı bu hikayeler....hiç anlamamıştık ...iyiki yazmışsınız..bende diyorum gülizarın kaynanası ,çocuğu  niye ingiliz ))))çok hoşsunuz ya...

ben şimdi oturup ,SELVİBOYLUM ... filminden bir vefa örneği yazsam ben TÜRKAN ŞORAYolur muyum erbil ha ne dersiniz))))))

istemi yabgu, harika mizah anlayışınız var ,ben bayıldım..mizah yazarı mısınız yoksa adayı mısınız bilemiyorum ama bu yeteneğinizi değerlendirin lütfen ,sizin yorumunuza da bayıldım..

sevgiler,saygılar..

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın