gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

VAZGEÇMEMEKTİR YAŞAMAK..

10 Ekim 2010, 08.57
A- A+

 
Hiç düşündünüz mü bir şeyden çok fazla korktuğumuzda onu yaşarız ve hep duyarsınız çevrenizden, hatta zaman zaman sizde söylersiniz, “korktuğum başıma geldi…” 
Bu bir anlamda o düşüncenize teslim olmaktır, olumsuz olan o güç sizi tesirine alır, bu öyle bir şeydir ki artık ondan kaçamazsınız. 
Bir şeyi beynimize kabul ettirmek durumundayız, hiçbir şey yenilmez değil, çünkü hiçbir şey insandan daha güçlü olamaz, yaratanın en mükemmel eseridir insan ve ona güçlü olması için akıl verilmiştir... 
Başımıza gelen her ne ise biz altında kalmamakla mükellefiz eğer dilersek konu ne olursa olsun aşarız, çünkü Allah mücadele gücünü de insana verdi. 
 
Kendimizi cezalandırmak, yapmamalıydım, olmamalıydı gibi düşüncelerle haşr olmak bizi sadece geri çeker, ömür geri yaşanarak veya dövünerek telef edilmeyecek kadar değerli. 
Belki de ahlarla oflarla geçirdiğimiz zaman dilimi en yaşanılması gereken en öğrenilmesi lazım olan zamandır, yanlıştı dediğimiz şeyde çok önemli bir değeri yakalamış olabiliriz, hata insana “olmak” yolunda araçtır. 
Aslında her gün kazanırız, çünkü her gün bir şey deneriz, deyin ki en yakın arkadaşınız yanlış bir yolda ilerliyor, asla eleştirmeyin, çünkü bu sizi sınırlar, bırakın yanlışta bir doğru getirecektir, sadece şuna inanın o da yaşamın içersinde bir şey olmaya uğraşıyor ve deniyor. 
 
Ölçülerini iyi koyabildiğimiz her şey bizimle beraber çevremizde ki insanlara da faydalı olacak, bizim yaptığımız bir hata bir başkasına örnek teşkil edecek, biraz kırılıp üzülmek biraz yorulmak olmadan yaşamak olmaz. 
Ama bu amaç doğrultusunda bile hareket ederken yanlışlardan sakınırken günahlardan korunmaya çalışırken hatasız olmaya uğraşırken tam isabet mümkün değildir. 
Çünkü insanız… 
 
Düz yaşamak, sunulanı alıp iktifa etmek, yani yaşadığını yeterli bulmak bence onu farkında olamamaktır, güneşin bile her güne bir kere daha doğması, tekrar merhabası değil midir hayata? 
Her güne merhabamız sevgiyle sarılışımız bizi mutlu ederken çevremize de güzellikler katar, çünkü biz farkında olmasak da her şeyi paylaşırız. 
Sevgi bütünlüktür, düşünen aklımızla, konuşan dilimizle ve insan olma kimliğimizle her yerdeyiz, sadece biz olduğumuz için yaşamak ve bize özgü değerlerimizden taviz vermeden devam etmek insan olmanın en özel yanı. 
 
İçinde ki yaşama sevincini pay etmek, alamadığı yerlere bile vermek, üretmek, ve her günde daha fazla olmak “olmaktır…” 
 
Yükümüz hayat ve asla ağır değil, gözlerimizin ulaşabildiği kadar değildir hayat, bilmediklerimiz, yaşamadan bilemeyeceklerimiz tüketir sabrımızı belki de duygularımızla bu yüzden çatışırız. 
Sapla samanın karıştığı harman yeri gönlümüzle biraz beladadır başımız ama hep yorumlarız bir yandan, hep bize sır olanları çözmeye çalışırız. 
Dünya, içinde yaşayan insan sayesinde güzel, hayat biz varız diye nefes alıyor, ne o bizi nede biz onu talep etmedik, o halde aramızda biraz nifak çıkacak, bazen biz onu suçlayacağız bazen de onun şakalarına katlanacağız… 
 
Kim bilir belki de hayat kavgası dediğimiz mücadele, salt ekmek çabası için verdiğimiz mücadele değildir... 
Belki onu bizler bu kadar maddeleştirdik, adına ekmek parası dedik ekmek kavgası dedik, yaşam savaşı dedik. 
Hiç birimiz de onu anarken ya da yaşarken harika demedi, ya üzüntülerimizden ya aldanışlarımızdan ya da hastalıkarımızdan söyledik, peki ya mutluluklarımız? Bu kocaman ömürde hiç mi mutlu olmadık? 
 
Dünyaya gelmek özel bir şans, yaşamayı hissetmek, dokunmak, var olmak, öylesi böylesiyle ayrı lezzetler bulduğumuz bir mekan dünya. 
O bile baharı, yazı, sonbaharı, kışı yaşarken kendini kaç ayrı şekilde ifade ederken, kendi içinde telaşı yaşar. 
Gecenin doğurduğu sabah, günün geceye teslimiyeti, batarken kızaran güneşi, onun yerine oturan ay, gökyüzünü süsleyen yıldızları. 
Ve her şeye rağmen döner, yıkılır, yanar, sellere kapılır ama vazgeçmez, dünya da ayakta kalmaya sorumlu olan insan gibi, her şeye rağmen yaşar... 
 
Kocaman bir ömür köprüsü geçilirken, zaman zaman sallanması, zaman zaman bizim yorulmamız, bazende üstünde yürüyemeyenler düşenler olacaktır, ama parmak yaralı diye kolu kesip atamayız… 
Yaralanan yeri tedavi edip devam ederiz. 
Budur hayat, vazgeçmemektir yaşamak...

YORUMLAR

10 Ekim 2010, 18.07
ilk önce şunu diyim dünyaya gelmek özel bi şans demişsiniz ben öyle demiyorum geldik bikere küfletine katlatncaz yapcak bişey yok diyenlerdenim ama yinede herşeye rağmen yaşamak iyi kötü hislerin hepsini tadmakta güzel herbirimiz olması gereken herşeyi biliyoruz aslında doğruyu yanlışı vazgeçmemek gerektiğini bırakmamak salmamak gerektiğini bunları yaparken izliyceğimiz yollarıda biliyoruz ama uygulamakta zorluk yaşıyoruz asıl iş burda işte kırıp dökmek en kolay olanı biz hep en kolayı seçiyoruz yaşadığımız bütün olumsuzluklarda ya karşımızdakine yada hayata kusur buluyoruz ona yıkılıyoruz ...HAYAT İŞTE..  sorun hiç bi zaman bizde olmuyoR ... hemen mutlu olmak istiyoruz sonuca hemen ulaşmak .. ozaman emek verilmeyen bişey hayat adı herneyse ne kadar mutluluk vericeğinide düşünmüyoruz herşeyi bozup yeniden yapıyoruz ...herşey hesap kitap hayatta gitmek istiyip gitmiyoruz sevmek istiyip sevmiyoruz söylemek istiyip söylemiyoruz hiçkimse kimsenin hayatını etkilemyo ne yaparsak kendi kendimize yapıyoruz bunların arasında mutluluk arıyarak hayatımızı tüketiyoruz ... YİNEDE GÜZEL .. diyerek kendimizi avutuyoruz ... YİNEDE HAYAT ÇOK GÜZEL.
10 Ekim 2010, 18.39

Dünya sahnesinbe bize verilen rolü ,perde kapanıncaya kadar oynamak zorundayız. Ben bu rolü beğenmedim ,bana prenses rolü ,kral rolü verin deme şansımız yok.Ancak verilen rol  ne olursa olsun iyi oynamak elimizdedir.

Blog   konusu  ,yaşamın tadını çıkarmak lazım, şansımızdır anlamında  dile getirilmiş.  ne yaparsak mutluluğumuz  daim olu,r artar  öğütleri kapsıyor .El hakk  doğru.. ancak:  Eşinden yeni ayrılmış,çocuğundan ayrı kalmış, sevdiği bir yakını kaybemiş , ailesinden birinin kötü bir hastalıkla pençeleştiği yeni öğrenmiş, çok sevdiği dostundan hiç ummadığı bir anda sırtına bıçak yemiş gibi olan biri için  hiç bir şey ifade etmeyebilir.Canı yanan  biri, mutlu olmak için ne yapması gerektiğini düşünemez bile,tek derdi acısından avunabilmektir .

Keşke, sade ,dümdüz hayatlarımız olsa da sizin  bu güzel öğütlerinizi uygulayabilsek..Keşke..

10 Ekim 2010, 18.43

"Sapla samanın karıştığı harman yeri gönlümüz" bize külfetler yüklese de hayat vazgeçilemeyecek kadar güzel:)

Hayatın içinde sevdiğimiz ne çok şeyden VAZGEÇMEK zorunda kalmışızdır da yaşamaktan asla!

Çok güzel bir yazı okudum yüreğinize sağlık..

10 Ekim 2010, 19.00

'vazgeçmemektir yaşamak' inadına direnmek ayakta kalabilmek her şeye rağmen pes etmemek çok ağır bir mücadele birde tek breysen dahada zor birde şansın yaver gitmediyse zorda zor yani bizler her şey birden olsun istediğimiz hep iyi bir  yaşam birde yaşama tutunurken iyi tarafından bakmaya çalışırız bilmen neyin ne kadar güzel çarpıcı yanlarından bahsederiz halbuki kimsenin aklına gelmez bu tarz ince ayrıntılar kendini yaşama karşı yenik düşmediğini benden de sana bir gol kimilerine göre didin didin  nereye kadar çekilecek gibi değil çalış çabala et birde bakmışsınki ömrün geçmiş gitmiş kimin umurunda .......

 

10 Ekim 2010, 20.23
YİNEDE HAYAT ÇOK GÜZEL.....
10 Ekim 2010, 20.49
      Hayatın kendisi vazgecilmez olmalıdır,hayat oyununda karsımıza cıkan figüranlar bizim hayattan vazgecmemize sebep olmamalıdır.Gercek oyuncularla,mücadele ederek dediginiz gibi ne olursa olsun geri cekilmek yok,teslim olmak yok.Mücadeleye devam...
10 Ekim 2010, 20.58

RAHMETLİ BABAANNEM SON İKİ YILINI FELÇLİ YAŞADI ALLAHTAN ÖLMEYİ DİLERDİ SÜREKLİ. HASTANE KONTROLLERİNE GİDERKEN ONU SIRTIMA ALIR MERDİVENLERDEN ÖYLE İNERDİK.SIRTIMA ALDIĞIMDA SAĞLAM OLAN KOLUNU BOYNUMA ÖYLE BİR DOLARDIKİ DÜŞME KORKUSUYLA NEFESİM KESİLİRDİ.
BUNU NEDEN ANLATTIN DİYECEKSİNİZ; YAŞAMAK ÇOK TATLI HER DURUMDA DOLU DOLU YAŞAMAYA BAKMAK GEREK.
MEKANIN CENNET OLSUN BABAANNEM
TEŞEKKÜRLER GÜZEL PAYLAŞIM İÇİN.

 

10 Ekim 2010, 22.12
tşk.ederim paylaşımınızdan dolayı hayat cok güzel ve yaşamaya deger
10 Ekim 2010, 23.15
Hayattan vazgeçmek kolay sebeplere bağlanmamlı bence. Teşekkürler..
11 Ekim 2010, 00.17

Paylasiminiz icin binlerce tsk   mumkun oldukca takip etmeye calisiyorum paylasimlarinizi, Ancak suana dek yorum eklemedim. Paylasiminiza Tamamen katiliyorum.Yorumlarsa bahsettiginiz gibi hep sikayet :) herkesin hayati ayri bir hikaye her hikayede iyi ve kotu tatli ve aci guzel ve cirkin var,Ne kralin, ne padisahin, ne basbakanlarin  bugunumuze bakarsak, kimler derdim yok demis.  kapilar kendiligindenmi acilmis onlerine . gecmise bakarsakta 18 bin alemin ugruna yaratildigi peygamberimiz ya onun hayati ,daha dogmadan kaybettikleri yasarken kaybettikleri her an olumle mucadelesi akrabalarinin tuzaklarindan kacmasi , yaradan en sevdigi kulunu birgun sabrini sinamadan  yasatmamisken bizler ne umuyoruz acaba? isteseydi hersey aninda olmucakmiydiki olcakti elbet ama o sabriydi iste  yaradanin kalbine taht kuran.hep sikayetciyiz derdimizden oysaki kimseyi sinavdan gecmeden  diplomasini verip  masaya oturtmuyorlar.peki cennete giris bedavami sinavsiz   cehennem garipmi kalcak:))) bu dunya sinav dunyasi insallah hepimiz basariyla geceriz.ALLAHcc sevdigi kullarina verirmis derdi kederi  neyse ilk  yazdim ama cok yazdim galiba:)) aeo

 

11 Ekim 2010, 00.33

Yaralanan yeri tedavi edip devam ederiz

Budur hayat  vazgeçmemektir yaşamak.

Yaraları elbette ki tedavi edip yaşarız  ama yaşam kalitesini yitirmiş bir şekilde sanırım eskisi gibi hayata sarılma arzusundan   uzak . İçinde ki yaşam sevincini  pay etmek alamadığı yerde bile vermek üretmek ve her gün daha fazla olmak ''olmaktır.'' Olma isteğimiz yaralanmadan önce ki kadar olmak değildir.

 

          Tebrikler tek kelimeyle süper bir yazı okumuş oldum sayenizde.

11 Ekim 2010, 01.52

İnanın okurken meğer ben şanslıymışım ki insan kimliğiyle  dünyaya gelmişim. Bu yazılanları okuyacak gözlerim ve anlayacak beynim,yüreğim varmışş...Nefes almak kadar güzeldir yaşam...

11 Ekim 2010, 09.56
HİÇ BİR CANLININ İKİNCİ BİR ŞANSI YOK BU KONUDA. ONUN İÇİN OLABİLECEK EN GÜZEL ŞEKİLDE DEĞERLENDİRELİM TEK ŞANSIMIZI.
11 Ekim 2010, 11.06
KenDine Bir SahNe Kur Adina da HAYATIM de.BAsLa Kendi Hayatinin Senaryosunu YAzmaya..Hep KaLem Sende oLsun,Kimseye Yazma Fırsatı VErme..Bu Oyuna İstedigin Oyunculari YerLesTir Ama HicBir Zaman BAsröLü Kendinden BAskasina VErme..Oyunun Hep Komediye KAcsin..Birakta Drami BaskaLari Oynasin.....
11 Ekim 2010, 11.42

Hayatı güzelleştiren,mutluluklarla dolduran,hüzne ceviren biz insanlar ve aldığı kararlar değilmidir.İnsan kendisinin nasıl yaşamasını istiyorsa hayatı o şekilde yaşadığına inanıyorum.Kendine neyi layik görüyosa onu yaşıyor,acısıyla tatlısıyla.Hayatınızda Pişmanlıklar ve keşkeler yaşanmaması dileği ile...

11 Ekim 2010, 11.51
Yorumlarınız  gercekten çok güzel hepinize ayrı ayrı tşk ederim.
11 Ekim 2010, 11.55

evet hayat dünyaya gelmek güzel yaşamak güzel  nefes almak güzel iyiki varım iyiki ananeyim ailemi eve cevremdeki bütün insanları cok seviyor ve iyi varım diyorum.ikinci defa dünyaya glmiyeceğimizi bildiğim içinde doya doya yaşıyorumseviyopr ve seviliyorum onun için hayat vazgecilmezdiyorum

 

11 Ekim 2010, 12.34
hayat, hayatı dolu dolu yaşamak çok güzel...her şeyden keyif alabilmek de...
11 Ekim 2010, 14.00

Sevgili Pesyy;

Hayat bize sunulmuş bir armagandır ve dedigin gibi asla pes etmemeli vazgeçmemeliyiz çok haklısın....İlk mucadelemiz annemizin rahmine yerleşmek değil mi...Başlı başına bir savaş...Ollee ben kazandım ,dünyayı ben hak ettim dercesine geldigimiz yerde , her şey mucadele etmeye değer elbette...Değer...Bu farkındalıgını görünce ne kadar doğru arkadaşım olmuş dedim kendime ...Seni seviyorum.......

Not;  'Vazgeçtiklerim' var benim... Hayatımı daha vazgeçilmez yapmak adına...Bir gün paylaşırım....Ataya..

12 Ekim 2010, 12.39
Değerli düşüncelerinizi baylaşmış olmanızdan dolayı her birinize tşk ederim..... pesadilla
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın