gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Devrik Dallarımızı Gelin Budayalım

16 Aralık 2010, 21.08
A- A+

           Devrikliğin kısaca tarifi kuralsızlık olarak izah edebiliriz. İnsanoğlu eşrefi mahlukun en hayırlısı olarak yeryüzüne indirilmiş akıl mükemmeliği kazanıldırılmış ruh_i bir canlıdır.

           İnsanoğlunu meyve veren bir ağaca benzettiğimizi varsayarak yola çıktığımızda karşımıza çıkan ilk engel eğrelti kuru dallar gibi bizlerin üzerimizde taşıdığı vede taşımaktan hiç yılğınlık yorgunluk hissetmediğimiz o samimiyetsiz hallerimizle beraber hedef ve idaallerimizi birlikle yürütme yanlışlığımızdan söz etmek istiyorum.

          Unutulmamalı ki ağaclar budandıkça kendilerini yeniler görevlerini daha iyi yerine getirirler güzel mis kokulu meyveler vererek yüzümüze gülümserler. İşte biz insanoğlu'da ruh ve bedenimizde taşıdığımız o devrik (kuralsız) eğrelti dallarımızdan bir an evvel kurtulmamız gerektiğini sizlerle paylaşmak istedim.

         İNSANDA budanması gereken dallar nelerdir diye düşündüğümde o kadar çok olduğunu gördüm ki şaşkınlığımı yenmekte güçlük çektiğimi itiraf etmek istiyorum.

         Kısacaben benim gördüklerimi belirtmeme müsade etmenizi rica ediyorum sevgili dostlar: Evvela kendimizi tanıyamama Ruh ve Bedenimizdeki boşluklar Aşk Körlüğümüz Dostluk Bağlarımızdaki Bencillik Dırdırcılığımız Yanlızlığımız Güçsüzlüğümüz Ün ve şan müptelalığımız Sevgi Arayışındaki Yanlışlığımız Hasta Görünme Acizliğimiz Nasıl bir özgürlük aradığımız Vicdansızlığımız İyi Amac Uğruna Kötü Yollara Düşmemiz Hergün Körleşen Yanılmalarımız Heba Ettiğimiz Boşa Gecen Ömrümüz Kendimizi Acındırma Birine yarar ötekine verdiğimiz zarar Dizginsiz tutkularımız İhanete uğratmamız Söz özgürlüğü  kullanım yanlışlığı Öfkemiz Körü körüne inanmalarımız Aramızdaki eşitsizlik YALAN VE İFTİRA v.b. gibi daha binlercesi ben bu kadarını sıralaya bildim budanılması gerekenler olarak ya sizler.

          Bunu bir delilik olarak alğılayan dostlarımız olabilir kendi düşünceleridir saygı duyarım. Yalınız unutulmamalı ki kim bilmez ki delilik özgür bir kafanın yiğitçe çıkışları yüce ve görülmedik bir erdemin ortaya attıklarıyla çok yakın kapı komşudur.

         Bizler bu sitede kapı komşularımızdan daha yakın temas içinde olduğumuzu varsayarak sizlerle bu düşüncelerimi paylaşmayı uygun gördüm.

        Hepimizin ortak kanaatinin şu olduğunu düşünüyorum.

   İNSANLARIN EN HAYIRLISI İNSANLARA FAYDALI OLANDIR. BİR FAYDA YAPMAK İÇİN İNSAN KENDİNDE VAR OLAN EĞRELTİ DALLARI EVVELA BUDAMALIDIR. SULAR DALLARA YÜRÜMEDEN ..

                                    SEVGİLERİMLEE..

                                                                                  1zifirSes.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR

18 Aralık 2010, 21.47

Okuduğum yazılarda bilmediğim bir kelimeye rastlamaktan son derece hoşnut olurum. Anlamını öğrenip, kelime dağarcığıma katmaksa kendimi bildim bileli hobim olmuştur. Yazınızda ‘EŞREF-İ MAHLUK’ gibi Osmanlıca bir kelimeyi kullanmışsınız. Araştırdığımda yaratılanların en şereflisi anlamında, insan için kullanılan bir tabir olduğunu öğrendim. Teşekkürler.

Aslında eski dil olmasına rağmen anlamını tahmin etmek zor değil; fakat cümle içinde kullanırken anlatım bozukluğuna yol açmışsınız ve dikkat ettim de nokta dışında hiçbir yerde işaret kullanmamışsınız. Doğrusunun;

‘İnsanoğlu, eşref-i mahluk ve en hayırlısı olarak yeryüzüne indirilmiş; akıl mükemmelliği kazandırılmış ruh_i bir canlıdır’ olması gerekmez miydi?

Böyle anlatım bozuklukları ve nokta dışında kullanmadığınız işaretler yüzünden, biz okuyucuları daha ikinci cümleden yormaya başlarsanız; insanoğlunun hareketlerini derinden sorguladığınız yazınızı nasıl okuyup, anlayabiliriz ve arzu ettiğiniz gibi harekete geçebiliriz ki?

Sakın yanlış anlamayın hepimiz hata yaptığımıza göre, kimse sizden eksiksiz ve hatasız işaret bekleyemez; ama en azından uzun cümlelere birkaç virgül serpiştirseydiniz ve anlatımınıza da biraz daha özen gösterseydiniz eminim okuyucuyu kaybetmemiş olurdunuz.

İnsanların en hayırlısı, diğer insanlara faydalı olandır. Bir fayda sağlamak için insan kendinde var olan eğrelti dalları evvela budamalıdır. Sular dallara yürümeden…

Yazının ana fikrinden yola çıktığımda, affınıza sığınarak; yazıdaki devrik dallarınızı budamaya çalışmak suretiyle okuyana faydalı olmayı borç bildim.

19 Aralık 2010, 04.46

Ben çok beğendim yazınızı  .İnsanoğlunu  ağaca  benzetrdim  de, kötü huyların,  budanması gereken fazlalıklar olarak hiç düşünmemiştim  .Doğru bir benzetme olmuş...Yalan -iftira-acımasızlık-merhametsizlik-haram yemek- ahlaksızlık-ve benzeri kötülüklerden arınıp ta doğduğumu düşünüp, hep şükrederdim ALLAHa...Buna rağmen  benim çok kötü bir huyum varmış ki budana budana,  kökümden  ve sağlam  iki dalımdan başka birşeyim kalmadı ..Acıtılaa acıtıla  budandım..Suçum mu , günahım mı neydi, sadece   dilimi tutamıyordum , dobralığı, doğruculuğu , marifet sanıp,  pat pat herşeyi söylüyordum..Sadece dilim yüzünden bu kadar,  kanırta kanırta budandıysam ben ,yalancıların, iftiracıların,  ahlak yoksunların ve benzerlerin hali nice olacaktır  düşünemiyorum bile .Kimse ,ama hiç kimse ,bana bişey olmaz demesin..inanın oluyor, budanma zamanı geldiğinde budanıyor insan.. İyisi mi,  gayret edip  hatalarımızdan  kendimiz sıyrılırsak ,bizim hayrımızadır..

 Yazınızla ,öz eleştiri  yapmamıza sebep olduğunuz için  teşekkürler sevgiler , saygılar...

19 Aralık 2010, 15.43
Doğrusu özeleştiri, kendine dönmek veya dışardan kendini görebilmekle dedikleriniz mümkün olabilir. İnsan kendisinin farkındaysa eksiklerini yada fazlalarını en iyi kendi görecektir. Elbetteki olması gerektiği gibi veya olmak istediği gibi değişim yapabilir (sizin deyiminizle budayabilir). Adı ne olursa olsun olumlu değişimler yapabilmek gerekir. Bir çok insan ortalama 25 yaşından sonra az veya çok bu tür değişimler yapıyor. Değişimler pek radikal olamıyor belki yadırganıyor. Saça sakala, kıyafete vs. bakan bir topluma büyük değişimler çok gelebilir )))
19 Aralık 2010, 20.30
düşünceleriniz gayet doğru ve güzel :)
20 Aralık 2010, 20.25

Sevgili arkadaşlarım yorum yapma zahmeti göstermenizden dolayı sizlere teşekkkürü bir borc bilirim.

Jera yazılarımda olduğu gibi yaşamımda da virgüllere hiç ihtiyac duymam bu  hayatın  tek ve düz yaşanılması gerektiğine inanırım. Ave  B  Planım yoktur benim  SOSYAL HAYATIN İÇİNDE sadece A vardır B düşüncem olmaz. Nokta koyduğum bir hayatı sürerim dostum aşkım sevgim nefretim merhametim dahası bu hayatın içinde bende var olanlar NOKTA KOYDUĞUM ŞEYLERDİR virgüllerle değer verdiklerimi incitmem.

nurayany sizi tebrik ederim ne güzel budanmışsınız incinsenizde durumunuz sizi üzmüş olsada siz doğru olanı yapıyorsunuz. İnanın ki size bir şeyden haber vereyim '' HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR'' Hadisini yaşıyor olmanız büyük bir kul olma kulluk yapmanızdır hakka karşı işte ne güzel hakka karşı yaradılmış maksadınız üzere yaşıyorsunuz bu sizin için bu hayatta en güzel hediyedir budanmış olmanızz.

        yıllar yıllı meyve veren dal gibi

         zarf üstüne mühürlenmiş pul gibi

        bu canı budanılması gereken ahvale adadım dostlarr.

22 Aralık 2010, 02.16

 

Ben bilirim ki ne kadar plan yaparsam yapayım, Tanrı yukardan bana gülerek kendi planını uygular. O yüzdendir ki A ve B diye baktığım planlar değil; bana sunulanlardan insanlara gösterdiğim seçeneklerdir. Biri doğru biri yanlıştır, biri kulak arkası edilir biri uygulanır. ve Virgüllerle paylaşırım derdimi, tasamı; durup düşünerek, doğruları anlatarak sürdürürüm dostluklarımı. Noktalardansa hoşlanmam. Bana göre nokta bitiştir ve bitişler mutlaka birilerini incitir. Bu yüzden mecbur kalmadan nokta koymayı sevmem. Her bitiş, bir kaybediştir bilirim. Ne incitmeyi ne de incitilmeyi isterim ama hem incinir hem de incitilirim. ve İncinen kalp değil egoysa, noktalardan da çekinmemeyi bilirim.

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın