gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

İçimizdeki 1zifiriSes

24 Aralık 2010, 21.52
A- A+

           Evet sevgil dostlar içimizdeki bir zifiri sesi yenmekle elimizdeki kazanımlar neler olabiliri siz değerli dostlarla paylaşmayı arzu ettim.

            Benim içimdeki zifiri ses affetmeme  duygusu  dolaşıp durdu son zamanlar bundan kurtulmam gerektiğine kanaat getirdiğimde önceleri bu sese kulak verdikce haklılığımı gördüm. Her haklılığın ardından nefretim büyüdü. Huzur gönül rahatlığı ve sukunetimi yaşam kalitemi ardından yitirmeye başladım. Şimdilerde anladım ki bu zifiri sesten kurtulmanın zamanı gelmiştir.

            AFFETMEK :ruhsal iyleşme sürecinin doğal yan bir ürünü olduğunu gördüm. Yukarıda  izah ettiğim gibi içsel bir sürectir. Affetmek kendimize duydugumuz saygının artmasını sağlayan bir özgürlük süreci olduğuna  kani oldum. Affetmek geçmişten gelen olumsuz bu duygu yükünden özgürleşmek olduğunu gördüm. Olayı hatırlamak ama olayın duygu deposunu boşaltmak mış şimdilerde anladım.

         Affetmek bizleri inciten kişilere duyduğumuz cezalandırma ihtiyacından vazgecerek kendi tutsaklığımızdan vaz geçmek olduğunu gördüm. Affetmek onlara hangi cezayı verirsek verelim bize yetmiyeceğinin farkına varmak olduğunu bilmektir. Affetmek öfke intikam kızgınlık gibi duygularla ziyan ettiğimiz yaşam enerjisini yaşam kalitesini yükseltmek  mutlu ve doyumlu olmak için kullanmamız gerektiğini öğrendim.

         Affetmek yaşamın geçmişinde takılıp kalma yerine yaşam yolunda  yeni deneyimlere acık hale gelebilmektir. Ve sevgili dostlar affetmek başkası için değil kendimiz için yaptığımız bir özgürlük seçimidir. İçimizdeki suclu kişiyi zihnimizin zindanında  hapiste tuttuğumuz sürece kişi kendini hep güçlü hissediyor. Oysa o güçlülük bir kinin yan ürünüdür. O ürün insanın yaşamla barışmasını engelliyor yaşamın kalitesini artırmak için o hapisten içimizdeki zifiri seslerden uzaklaşıp affetmemiz gerekiyor.

          İNSAN KURALLARA SIĞMAZ .

                             SEVGİLERİMLE SEVGİLİ DOSTLAR.

YORUMLAR

27 Aralık 2010, 08.09
Çok doğru.. çok yerinde bir teşhis. Affetmek önce kişinin kendisine iyi gelir. Ancak, sizin de yazınızda yine belirttiğiniz gibi, kişi affeder ama unutmaz da.. an gelir, ara ara yapılan o şey mutlaka hatırlanır. dolayısıyla da affetme konusunda, affetmekten de önemli olan, affeden kişinin, her yeri geldiğinde bu durumu ya da olayı affettiği kişinin başına kakıp kakıp durmamasıdır da.. Aslında sorun, affetmek veya affetmemek sorunu da değildir zaten. Sorun, ya da sorunun çıkış noktası, herkese sadece ve sadece tam da hakettiğince davranabilmektedir; hakkınca hissedebilmek, hakkınca düşünebilmektedir, ne bir dirhem eksik ne de fazla. Çünkü zaten, sadece onun hakkettiği ölçüde mesela ona güveniyor olsak ya da sadece hakettiği kadar ancak seviyor olsak, onun yaptığı herhangi birşey de bizi öyle affedip affetmeme noktasına getirecek ölçüde etkilemez, incitmezdi. Beklediğimiz bir şey olurdu zaten, hayal kırıklığımız olmazdı; bildiğimiz birşey olurdu, ummadığımız değil. Dolayısıyla affeden kişi zaten esasta kendini affediyor durumdadır, karşısındakini değil. Çünkü karşısındaki kişi yanlış yapmış olsa dahi, ondan önce ve asıl hatayı "bilmemekle" biz yapmışızdır ki ona hakettiğinden çok daha fazla güvenmiş, çok daha hakkınca olmayan bir değer atfetmişiz demektir. Karşımızdakinin neyi, ne kadar hakettiğini, hakçasını bilmiyorsak, bu bizim hatamızdır, bizim eksiğimizdir. Tam da hakettiği kadarını ona yöneltmemişsek, biz haksızlık etmişiz demektir. Bu durumda da affedilecek bir hata varsa ortada, demek ki bu hata asıl kimindir; onun mu, bizim mi?
29 Ekim 2011, 23.19

Galiba bizim..haklısınız.

 

Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın