gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

Stanford Üniversitesi

05 Ocak 2011, 02.23
A- A+
Kaba saba, soluk, yıpranmış giysiler içindeki yaşlı çift, Boston treninden inip utangaç bir tavırla rektörün bürosundan içeri girer girmez, sekreter masasından fırlayarak önlerini kesti... Öyle ya, bunlar gibi ne olduğu belirsiz taşralıların Harvard gibi üniversitede ne işleri olabilirdi?

Adam, yavaşça rektörü görmek istediklerini söyledi. İşte bu imkansızdı.. Rektörün o gün onlara ayıracak saniyesi yoktu.. Yaşlı kadın, çekingen bir tavırla; "Bekleriz" diye mırıldandı... Nasıl olsa bir süre sonra sıkılıp gideceklerdi.. Sekreter sesini çıkarmadan masasına döndü.. Saatler geçti, yaşlı çift pes etmedi.. Sonunda sekreter, dayanamayarak yerinden kalktı. "Sadece birkaç dakika görüşseniz, yoksa gidecekleri yok" diyerek rektörü ikna ya çalıştı. Anlaşılan çare yoktu..

Genç rektör, isteksiz bir biçimde kapıyı açtı. Sekreterin anlattığı tablo içini bulandırmıştı. Zaten taşralılardan, kaba saba köylülerden nefret ederdi. Onun gibi bir adamın ofisine gelmeye cesaret etmek, olacak şey miydi bu? Suratı asılmış, sinirleri gerilmişti.

Yaşlı kadın hemen söze başladı. Harvard'da okuyan oğullarını bir yıl önce bir kazada kaybetmişlerdi. Oğulları, burada öyle mutlu olmuştu ki, onun anısına okul sınırları içinde bir yere, bir anıt dikmek istiyorlardı.

Rektör, bu dokunaklı öyküden duygulanmak yerine öfkelendi. "Madam" dedi, sert bir sesle, "Biz Harvard'da okuyan ve sonra ölen herkes için bir anıt dikecek olsak, burası mezarlığa döner..."

"Hayır, hayır" diyerek haykırdı yaşlı kadın.. "Anıt değil... Belki, Harvard'a bir bina yaptırabiliriz". Rektör, yıpranmış giysilere nefret dolu bir nazar fırlatarak, "Bina mı?" diyerek tekrarladı, "Siz bir binanın kaça mal olduğunu biliyor musunuz? Sadece son yaptığımız bölüm yedi buçuk milyon dolardan fazlasına çıktı..."

Tartışmayı noktaladığını düşünüyordu. Artık bu ihtiyar bunaklardan kurtulabilirdi.. Yaşlı kadın, sessizce kocasına döndü: "Üniversite inşaatına başlamak için gereken para bu muymuş? Peki, biz niçin kendi üniversitemizi kurmuyoruz, o halde?" Rektör'ün yüzü karmakarışıktı.. Yaşlı adam başıyla onayladı. Bay ve bayan Leland Stanford dışarı çıktılar. Doğu California'ya, Palo Alto'ya geldiler. Ve Harvard'ın artık umursamadığı oğulları için onun adını ebediyen yaşatacak üniversiteyi kurdular.

Amerika'nın en önemli üniversitelerinden birini STANFORD'u.

*****

Ayağınıza kadar gelip, sizinle görüşmek isteyen insanlara yaklaşmadan önce bir kez daha düşünmeniz dileğiyle... 

YORUMLAR

05 Ocak 2011, 11.37
gerçekten etkileyici bir hikaye
05 Ocak 2011, 14.37
Evet işte, hiç bir konuda, hiç bir durumda, hiç bir zaman, hele de hiç bir insan hakkında peşin hükümlü, ön yargılı olmamak lazım. Aynı şekilde, asla görünüşe de aldanmamak lazım. Ve, kendini bişey sanıp, kibirli de olmamak lazım. Kimseyi küçümsercesine bir takım hallere de girmemek lazım.  Çünkü sonuçta, aslında her birey zaten bir şeydir, bunu hiç akıldan çıkarmamak lazım.
Bu, burada, gamyunda bile yapılıyor.Gerçi hikayede daha ziyade o yaşlı ana-baba'nın maddi zenginliği vurgulanmış ama bundan da önemlisi, karşımıza çıkan her hangi bir insan bizi 10 a katlayacak kadar derin manevi zenginliğe, bilgiye, değere sahip biri olabilir. Son derece iyi niyetli, olgun, bilge biri de olabilir. Sonuçta da biz mahcup oluruz, kendimizi küçük düşürmüş oluruz; ayrıca karşımızdaki insana böylece de haksızlık etmiş olup, kul hakkı üstlenmiş olmamız da cabası...
Onun için çok sevdiğim bir söylem vardır:
HAKKIMDA BİLGİN YOKSA, FİKRİN DE OLMASIN !

Çok çarpıcı ve yaygın bir "insan halini" vurgulayan, ibret verici bir hikaye, güzel bir paylaşımdı, teşekkür ederim.
05 Ocak 2011, 14.56
ders alınacak bir durum....
05 Ocak 2011, 18.37
Bu hikaye bana gecen yil ingilteredeki yetenek sizsiniz programindaki SUSAN BOYLE'i hatirlatti o kadinda sahneye ciktiginda tipine bakip dalga gecmislerdi ama sonunda kadin sesi ile herkesi buyulemisdi. Demekki gorunuse aldanmamak lazim
05 Ocak 2011, 18.58
yüreğinize sağlık paylaştığınız için gerçekten ders alınabilmesi gereken bir hikaye..
05 Ocak 2011, 20.35
Hiç bir şey göründüğü gibi değildir. Aynanın öbür tarafına bakmak lazım. Bizdeki "para ile imanın kimde olduğunu Allah bilir sözü bunun tam karşılığı olmuş. Paylışımın için çok teşekkürler. Bilgi ve deneyimler paylaşıldıkça güzeldir.
05 Ocak 2011, 21.45
teşekkürler bilgi dağarcağımıza bir şeyler ekledğin ve bunu bizimle paylaştığın için
05 Ocak 2011, 22.25
nefessiz okudum ve bayıldım işte böyle blog yazıları lazım fıkraymış yok aşkım seni seviom senin icin geberiorummuş bizene be eline sağlık kardesim
06 Ocak 2011, 00.33
insanları hep dış görünüşle yargılarız yaa işte gercek bır örnek kişinin gıysısıne degıl düşüncesıne deger vermelı
06 Ocak 2011, 05.17
İnsanlardaki en büyük kusurlardan biri...ÖNYARGI. İyi giyimli bir insanla tanıştığımızda hayalkırıklığına, kötü giyimli bir insanla karşılaştığımızda hayret ve şaşkınlığa düşebileceğimizi aklımızdan çıkarmayalım.İnsana insanca yaklaşım için hadi, biraz daha gayret.Hayatımızda karşılaşacağımız bireylere önce sabır gösterip şans verelim, sonrasında karar kaçınılmaz  olacaktır.Mükemmel bir hikayeydi.Teşekkürler MaviNefes.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın