valllahh doğru elerine sağlık bu dunyanın yuku derdi tasası hic bitmıyor
benim kıymetimi bilmeyen herşey bana ağır ..sadece gerekli olanlarla yola devam :)
Merhaba...
Bloglara hiç denecek kadar az sayıda yorum yazmış olmama rağmen okuma konusunda sıkı bir takipçiyim. Bu sabah bankada sıra beklerken telefonla gamyuna giriş yaptım ve blog okudum. Telefonla giriş yaptığımda ekranı kaydırmadığım sürece blog yazarının kim olduğunu göremiyorum. Ama bu blogu okuduğumda aklımdan yazan kesinlikle TRAPPER_4EVER diye geçirdim. Ekranı kaydırıp yazana bakınca yanılmadığımı gördüm.
Sizinle hiç bir oyunda karşılaşmadık, bir selamımız dahi olmadı. Ancak okuduğum bloglarınızdan hangisini sizin yazdığınızı tahmin edebilecek kadar hakkınızda fikir sahibi olabilmişim demekki.
Çoğu zaman yazdıklarınıza yorum yapmak içimden geçiyor, ancak öylesine son sözü söyler yazılarınız var ki üzerine yorum yapmak gereksiz kalıyor. Klişe aman yüreğinize, kaleminize sağlık cümleleri de kurmak istemedğimi için sessiz kalıyorum.
Şimdi bile yorumum bloga değil aslında size oldu. Söylenecek tek şey var. Yazdıklarınızızn sıkı bir takipçisi ve fikir anlamında katılımcısı bulunmakta. Bunu biliniz, çok da yoruma gerek yok bence.
Sevgi ve saygıyla....
Melek bunu beğendii:)Yazılarınızı her zaman beğeniyor melek..hoşkalın..
Ağırlık çöktü üstüme...
aslında hayatı ağırlaştıran bizim zaaflarımız. geçmişi kolayca silememek, biten sevdaya güzeldi ama bitti diyerek hoş bakamamak, dersler aldığımızı sanıp ( bu koca bir yalandır) bir daha keşkelik adım atmam diyip yine ve yeniden atarak, yük üstüne yük bindiriyoruz.Ne sağlam omuzlarmış ki, şu yazdıklarınızın fazlasını taşıyanlar var, kan revan içinde,yara bere, kesik dolu bedenle.... darmadağın..Bu yazıyı okuyup yorgunluğunu hissedenlere bende dahilim, dinlenmek için nereden başlayacağını bilemeyenlerdenim, ya da bunun için çok geç kalmışlardan !
Son bir söz daha: sevda yükü en atılmaz, en onmaz, en azalmazıymış...eczası olmayan tek hastalık belki de..
sevgiyle...
Sızlerı bılemem ama, ben yüklerı yok sayarak yaşıyorumm..Hassasıyetı tavan yapmış bırı olarak.... Bu şekılde davranmazsam, o yükler benı altında pres yapardı heralde :)
Gülüyorum evet, yaşadığım her olumsuzlukla alay ederek hemde...
Atamayacağınız yüklerı yok saymanız dıleğıyle.....
Tabii ki hepsi birden dağ gibi sırtımızdayken... Çünkü hayat bu, hayat böyle bir yolculuk, çünkü yolu bu, onun için zaten bizler de hayata yollanmışız. Çünkü insan olmak bu.. Çünkü ancak bu yolla insan olabiliyoruz. Çünkü insan olarak doğmak başka, insan olmak başka. Hayata insan türünden bir varlık olarak doğduğumuzda daha henüz insan değiliz, o anda sadece henüz "potansiyel" birer insanlarız; birer "aday"ız sadece.. Ancak bunun sonrasında zaman ilerledikçe "yaşadıklarımızla" ve bunlar yaşanırken öğrenip, bilerek, "yaptıklarımızla" da ancak işte, insan olacağız veya olamayacağız.
Onun için bir takım sorunlar yaşarken insanın önceliklle kendisine şu soruyu sorması lazımdır: İnsan olmayı mı tercih edersin, yoksa olamamış olmayı mı?
Yani başarmayı mı, başarısızlığı mı istersin?
Dolayısıyla insanın her sorununa "sevgiyle" (sevgi dolu bir benimseyiş, kabulleniş isteğiyle) ve bu "bilinçle" bakabilmeyi de farkedip, öğrenmiş olması lazımdır.
slm,gecenlerde okudugum bir cümleyi paylasmak istiyorum..." Silgi kullanamayacagin tek Resim HAYAT´tir.HAYAT´ ta bir SANAT´tir...yokmu herkesin kendine göre olumlu yada olumsuz yasadiklari vardir...bana göre gecmisi birakip gelecege bakmak kadar güzel bir yasam tarzi yoktur..kendimi bos gecmisle hic üzemem..tabii bu benim ilkem.Gecmisi birak Yasamaya bak :))
saygilar...
Varoldukça bir şekilde sorunların üstesinden geliniyor, keşkelerde düzeltilebiliyor, gidenler geri getirilemiyor... Belki yükü kalmıyorda sağ tarafda gizli bir yara ve hiç çıkmayan acısı kalıyor. Yine az ve öz anlatmışsınız.
Çok kolay kaybedebildiğimiz gerçek dostlarımız konusunda biraz daha hassas davransak, kimbilir belkide; yükümüzü hafifletecek en önemli unsuru yaşamımızda hep faal kılmış oluruz.
Hayat arkadaşı da bu unsurlardan biridir diye düşünüyorum. Dilerim herbirinizin hayat arkadaşı bahsettiğiniz yükün altına omuzunu verecek kadar aşkla yoğrulmuştur.Sevgiler ..
selam ben bu silgiyi hatırlamışken bi söz aklıma geldi onu paylaşayım.Hayat oyle güzelki hayatı yaşamak daha güzel insan larak bu hatatta yaptığımız şeyleri silmek zorunda kalıyorsak gerçekten düşünen ,bir varlık güzel insan olduğumuzu söyleyebilirim .hata yapma silgi kullanmak zorunda kalma .İyi düşün kalpkırma bu hayat mutsuz olacak ,mutsuz yaşıyacak kadar uzun değil arkadaşlar
çok güzel yazmışsın ellerine aklına sağlık.
yalnız benim bir sorum olacak.
ölüm dediğimiz belki yarın belki yarındanda yakın.acaba yükümüzle mi gideceğiz yoksa yüksüzmü. ne dersiniz.
yanlış anlamayın din edebiyatı yapmıyorum.bizle gelecek olan yük,yaptıklarımız mı
yoksa braktıklarımız mı geride.
TRRAPPER_4EVER BLOG yazılarını beğiniyle okuyom ve hem fikirim ama yinede diyomki umudunu kaybetme asla çünkü bulupta kimse vermez eline yine sen kendin arayacaksın UMUTLARINI ama kaybolan UMUTLARINI değilll kimsenin sahip olmadığı umutları bulacaksın selam ve dua ile kal
sen sırtlandıkça başkaları da görüp daha da dert yüklüyolar ne diyelim artık pess yani !!!
Gidenlerin yükü ; bir daha asla göremeyeceğimiz nekadar özlesek bile yanımızda bulamayacagımız GİDENLER...
Keskelerin yükü ; keşke öyle değil böyle yapsaydım , onu değil bunu söyleseydim KEŞKELER....
Sevda yükü ; helede karşılıksız olan olunca en ağır yük , ne bırakıp gidebiliyosun , nede sırtında taşıyabiliyosun SEVDA YÜKÜNÜ.....
Bana göre bu yüklerin hiç birini ne üzerimizden atabiliriz nede sırtımızda taşıyabiliriz...
SADCE ONLARLA YAŞAMAYA ALIŞMALIYIZ BAŞKA YOLU YOK.....
Ağırlık çöktü üzerime demiş Lal arkadaşımız .Tıpatıp öyle işte .Bazen yere yapıştırırcasına çöküyor ağırlık üzerime.Atamıyorum üzerimden..Zaten yara bere içindeyken, başka bir yük fazla geldi, üç yıldır psikologlardayım..ve Doktorumun bana ilk cümlelerinden biri,'' başkalarından önce kendini düşünmeyi öğrenmelisin ...Hassas insanların herzaman yükünün ağır olduğunuda ekledi..Yükleri yok sayıp yaşayabilmek için ünlü deyimimiz de ki gibi '' vurdum duymaz '' gibi yaratılmadıysak biz bu yükleri taşırız,ne yapalım..
Günlerden Salı olmuş,Salı acaba bir önceki günün tüm yükünü üzerine almışmı biliinmez ama Pazartesi,Salı'nın isteyip istemediğine bakmadan yüklemiştir tüm yükü omzuna.Öncelikle yorumlarınız ve katılımınız için tşk.ederim,bu platformda yazdıkça,yorumladıkça ve okudukça bulunduğumuz ortamı paylaştığım kişilerin donanımı,bilgi ve tecrübeleri doğru yerde olduğumu bana tekrar hatırlatıyor.
Mustafa_Su güzel bir soru sormuş,ben bizle gelecek olan yükün yada ödülün yaptıklarımız olduğu kanaatindeyim,hani derlerya ''iz bıraktı'' diye,bırakılan izler ve yükün ne kadar kısmını paylaştığımız önemli bence.ALARCHIN'in belirttiği gibi yükleri yok sayarak yaşamak bir noktadan sonra pek gerçekçi olmuyor fakat hepimizin yük taşıma konusunda farklı limitlere sahip olduğumuzu düşünüyorum.Limit aşımına uğradığında faiz ödemeye mahkum olan kredi kartı mağdurları gibi,taşıyacağımızdan fazlası sırtımıza bindiğinde bizde o faizi bir şekilde ödüyoruz...
Birde Yük gibi Gördüğümüz şeyler varki (tahammül azlıgı yada sıkıya gelememekten dicem) onlardn Kendimizi korumak az yıpranmak adına hemen atmak isteriz ve atarız işte ozaman anlarızki o aslında yük deil hayatımızda çok yer kaplıyan bişeymiş ve o sizin dediginiz hali alırız Kan revan içinde,ter içinde,darmadağın..... hayat çok karışık :)
SIRTIMIZDAKİ YÜKÜ HEP BİR FAZLALIK BİR AĞIRLIK OLARAK ALGILIYORUZ .ONLAR BİZİM YAŞADIKLARIMIZ, YANLIŞLARIMIZ, DOĞRULARIMIZ. KENDİMİZLE NE KADAR BARIŞIK OLURSAK, HATALARIMIZI GÖRÜR YADA GÖSTERİLDİĞİNDE ANLARSAK, KEŞKELERİMİZDEN DERSLER ÇIKARIRSAK ,SIRTIMIZDAKİ YÜK DEĞİL GEÇMİŞTE BIRAKTIĞIMIZ ANILAR OLARAK KALACAKTIR DİE DÜŞÜNÜYORUM
SAFRANSARI ARKADAŞIMIZ SİZİN BLOGLARI OKUYUNCA SİZE AİT OLDUĞUNU ANLIYORMUŞ BEN HER SABAH BLOG BAŞLIKLARINA BAKIYORUM VE DİYORUM BU TRAPPER İN BLOGU DİREK AÇIP OKUYORUM VE ŞİMDİYE KADAR HİÇ YANILMADIM :)
YORUMLAR
benim kıymetimi bilmeyen herşey bana ağır ..sadece gerekli olanlarla yola devam :)
Merhaba...
Bloglara hiç denecek kadar az sayıda yorum yazmış olmama rağmen okuma konusunda sıkı bir takipçiyim. Bu sabah bankada sıra beklerken telefonla gamyuna giriş yaptım ve blog okudum. Telefonla giriş yaptığımda ekranı kaydırmadığım sürece blog yazarının kim olduğunu göremiyorum. Ama bu blogu okuduğumda aklımdan yazan kesinlikle TRAPPER_4EVER diye geçirdim. Ekranı kaydırıp yazana bakınca yanılmadığımı gördüm.
Sizinle hiç bir oyunda karşılaşmadık, bir selamımız dahi olmadı. Ancak okuduğum bloglarınızdan hangisini sizin yazdığınızı tahmin edebilecek kadar hakkınızda fikir sahibi olabilmişim demekki.
Çoğu zaman yazdıklarınıza yorum yapmak içimden geçiyor, ancak öylesine son sözü söyler yazılarınız var ki üzerine yorum yapmak gereksiz kalıyor. Klişe aman yüreğinize, kaleminize sağlık cümleleri de kurmak istemedğimi için sessiz kalıyorum.
Şimdi bile yorumum bloga değil aslında size oldu. Söylenecek tek şey var. Yazdıklarınızızn sıkı bir takipçisi ve fikir anlamında katılımcısı bulunmakta. Bunu biliniz, çok da yoruma gerek yok bence.
Sevgi ve saygıyla....
Ağırlık çöktü üstüme...
aslında hayatı ağırlaştıran bizim zaaflarımız. geçmişi kolayca silememek, biten sevdaya güzeldi ama bitti diyerek hoş bakamamak, dersler aldığımızı sanıp ( bu koca bir yalandır) bir daha keşkelik adım atmam diyip yine ve yeniden atarak, yük üstüne yük bindiriyoruz.Ne sağlam omuzlarmış ki, şu yazdıklarınızın fazlasını taşıyanlar var, kan revan içinde,yara bere, kesik dolu bedenle.... darmadağın..Bu yazıyı okuyup yorgunluğunu hissedenlere bende dahilim, dinlenmek için nereden başlayacağını bilemeyenlerdenim, ya da bunun için çok geç kalmışlardan !
Son bir söz daha: sevda yükü en atılmaz, en onmaz, en azalmazıymış...eczası olmayan tek hastalık belki de..
sevgiyle...
Gülüyorum evet, yaşadığım her olumsuzlukla alay ederek hemde...
Atamayacağınız yüklerı yok saymanız dıleğıyle.....
Onun için bir takım sorunlar yaşarken insanın önceliklle kendisine şu soruyu sorması lazımdır: İnsan olmayı mı tercih edersin, yoksa olamamış olmayı mı?
Yani başarmayı mı, başarısızlığı mı istersin?
Dolayısıyla insanın her sorununa "sevgiyle" (sevgi dolu bir benimseyiş, kabulleniş isteğiyle) ve bu "bilinçle" bakabilmeyi de farkedip, öğrenmiş olması lazımdır.
saygilar...
Çok kolay kaybedebildiğimiz gerçek dostlarımız konusunda biraz daha hassas davransak, kimbilir belkide; yükümüzü hafifletecek en önemli unsuru yaşamımızda hep faal kılmış oluruz.
Hayat arkadaşı da bu unsurlardan biridir diye düşünüyorum. Dilerim herbirinizin hayat arkadaşı bahsettiğiniz yükün altına omuzunu verecek kadar aşkla yoğrulmuştur.Sevgiler ..
selam ben bu silgiyi hatırlamışken bi söz aklıma geldi onu paylaşayım.Hayat oyle güzelki hayatı yaşamak daha güzel insan larak bu hatatta yaptığımız şeyleri silmek zorunda kalıyorsak gerçekten düşünen ,bir varlık güzel insan olduğumuzu söyleyebilirim .hata yapma silgi kullanmak zorunda kalma .İyi düşün kalpkırma bu hayat mutsuz olacak ,mutsuz yaşıyacak kadar uzun değil arkadaşlar
çok güzel yazmışsın ellerine aklına sağlık.
yalnız benim bir sorum olacak.
ölüm dediğimiz belki yarın belki yarındanda yakın.acaba yükümüzle mi gideceğiz yoksa yüksüzmü. ne dersiniz.
yanlış anlamayın din edebiyatı yapmıyorum.bizle gelecek olan yük,yaptıklarımız mı
yoksa braktıklarımız mı geride.
Gidenlerin yükü ; bir daha asla göremeyeceğimiz nekadar özlesek bile yanımızda bulamayacagımız GİDENLER...
Keskelerin yükü ; keşke öyle değil böyle yapsaydım , onu değil bunu söyleseydim KEŞKELER....
Sevda yükü ; helede karşılıksız olan olunca en ağır yük , ne bırakıp gidebiliyosun , nede sırtında taşıyabiliyosun SEVDA YÜKÜNÜ.....
Bana göre bu yüklerin hiç birini ne üzerimizden atabiliriz nede sırtımızda taşıyabiliriz...
SADCE ONLARLA YAŞAMAYA ALIŞMALIYIZ BAŞKA YOLU YOK.....
Günlerden Salı olmuş,Salı acaba bir önceki günün tüm yükünü üzerine almışmı biliinmez ama Pazartesi,Salı'nın isteyip istemediğine bakmadan yüklemiştir tüm yükü omzuna.Öncelikle yorumlarınız ve katılımınız için tşk.ederim,bu platformda yazdıkça,yorumladıkça ve okudukça bulunduğumuz ortamı paylaştığım kişilerin donanımı,bilgi ve tecrübeleri doğru yerde olduğumu bana tekrar hatırlatıyor.
Mustafa_Su güzel bir soru sormuş,ben bizle gelecek olan yükün yada ödülün yaptıklarımız olduğu kanaatindeyim,hani derlerya ''iz bıraktı'' diye,bırakılan izler ve yükün ne kadar kısmını paylaştığımız önemli bence.ALARCHIN'in belirttiği gibi yükleri yok sayarak yaşamak bir noktadan sonra pek gerçekçi olmuyor fakat hepimizin yük taşıma konusunda farklı limitlere sahip olduğumuzu düşünüyorum.Limit aşımına uğradığında faiz ödemeye mahkum olan kredi kartı mağdurları gibi,taşıyacağımızdan fazlası sırtımıza bindiğinde bizde o faizi bir şekilde ödüyoruz...