Küçük şeyler.
11 Şubat 2011, 02.41 A- A+
İkiz kulelere saldırı sonrasında , binadaki firmalardan birinde hayatta
kalanlarla yapılan sabah toplantısında, o toplantıya katılanlar, 11 Eylül
sabahı İŞE NİÇİN GEÇ KALDIKLARINI anlatmışlar.
O sabah,
-Bir firma müdürü o gün oğlu ana okuluna başladığı için İŞE GEÇ KALMIŞ...
-Birinin o gün ofiste kahvaltıda yenecek olan poğaçaları alma sırasıymış.
-Bayan elemanlardan birinin çalar saati o sabah çalmamış.
-Birisi kaza yüzünden trafiğe takılmış, geç kalmış.
-Biri otobüsü kaçırmış.
-Birinin kıyafeti lekelenmiş, üstünü değiştirmek vakit almış, geç kalmış.
-Birinin arabası çalışmamış.
-Biri telefonu cevaplamak için geri dönmüş, servisi kaçırmış.
-Biri huysuzluk yapan çocuğunu giydirirken geç kalmış.
-Biri taksi bulamamış, geç kalmış........ .
Ama en etkileyici olanı, birisi, o gün yeni aldığı ayakkabıları giymiş,
ayakkabılar ayağına vurmuş ve bir eczaneye uğramış, YARA BANTI ALMAK
için......... ....Bu gün hayatta kalma sebebi olan YARA BANTINI almak
için........."
Şu anda, trafikte sıkıştığınızda, asansörü kaçırdığınızda, tam çıkarken
çalan bir telefona cevap vermeniz gerektiğinde, yani sizi rahatsız eden
KÜÇÜK ŞEYLER olduğunda, Tanrının sizin o an orada olmanızı istediğini
düşünün.
Bir dahaki sefere sabahınız tersliklerle başladığında, çocuklarınız giyinmek
istemediğinde, arabanın anahtarını bulamadığınızda, bütün trafik ışıklarına
takıldığınızda HUZURSUZ olmayın, SİNİRLENMEYİN.
Tanrının o an sizi gözetlediğini ve koruduğunu düşünün.
Bu küçük terslikler, belki de Tanrı'nın bizi o anda koruduğu için
yaşanıyordur ve biz , umarım, küçük sıkıntılı anlarda bunun olası
nedenlerini hatırlarız.
ALINTIDIR.........
kalanlarla yapılan sabah toplantısında, o toplantıya katılanlar, 11 Eylül
sabahı İŞE NİÇİN GEÇ KALDIKLARINI anlatmışlar.
O sabah,
-Bir firma müdürü o gün oğlu ana okuluna başladığı için İŞE GEÇ KALMIŞ...
-Birinin o gün ofiste kahvaltıda yenecek olan poğaçaları alma sırasıymış.
-Bayan elemanlardan birinin çalar saati o sabah çalmamış.
-Birisi kaza yüzünden trafiğe takılmış, geç kalmış.
-Biri otobüsü kaçırmış.
-Birinin kıyafeti lekelenmiş, üstünü değiştirmek vakit almış, geç kalmış.
-Birinin arabası çalışmamış.
-Biri telefonu cevaplamak için geri dönmüş, servisi kaçırmış.
-Biri huysuzluk yapan çocuğunu giydirirken geç kalmış.
-Biri taksi bulamamış, geç kalmış........ .
Ama en etkileyici olanı, birisi, o gün yeni aldığı ayakkabıları giymiş,
ayakkabılar ayağına vurmuş ve bir eczaneye uğramış, YARA BANTI ALMAK
için......... ....Bu gün hayatta kalma sebebi olan YARA BANTINI almak
için........."
Şu anda, trafikte sıkıştığınızda, asansörü kaçırdığınızda, tam çıkarken
çalan bir telefona cevap vermeniz gerektiğinde, yani sizi rahatsız eden
KÜÇÜK ŞEYLER olduğunda, Tanrının sizin o an orada olmanızı istediğini
düşünün.
Bir dahaki sefere sabahınız tersliklerle başladığında, çocuklarınız giyinmek
istemediğinde, arabanın anahtarını bulamadığınızda, bütün trafik ışıklarına
takıldığınızda HUZURSUZ olmayın, SİNİRLENMEYİN.
Tanrının o an sizi gözetlediğini ve koruduğunu düşünün.
Bu küçük terslikler, belki de Tanrı'nın bizi o anda koruduğu için
yaşanıyordur ve biz , umarım, küçük sıkıntılı anlarda bunun olası
nedenlerini hatırlarız.
ALINTIDIR.........
YORUMLAR
hayata daima olumlu bakmak lazımmış.güzel bir örnek olmuş.
Hatta o 11 eylül felaketenin dahi bir iyi yanı mutlaka vardır. Sadece biz onu henüz bilememekteyizdir, hepsi bu.
Sözü sanırım bu yazınıza çok güzel uyum sağlar...
kısaltılmış bir hikaye..
padişah arkadaşıyla avlanmaya gitmiş, arkadaşı padişahı yanlışlıkla vurmuş, ve bir parmağı kopmuş.. adam gelmiş yanına, padişahım vardır bundada bi hayır (bunu her zaman dermiş) diyerek teskin etmeye çalışmış, padişah dahada sinirlenmiş, zindana attırmış arkadaşını.. gel zaman git zaman padişah avlanmaya çıkmış ve karşılarına yamyamlar çıkmış, tuttuklarını yemek için yanlarına almışlar, padişaha bakmışlar bir parmağı yok, onu iteleyip kalanları götürürken sormuş, beni niye almadınız diye, biz eksiz uzuvlu insanları yemiyoruzz.. !!!
kaderin hayrın ve şerrin allahtan geldiğine inanıyoruz..o isterse herşey olur..