AŞK-I TESADÜF...
22 Şubat 2011, 09.16 A- A+Yılın bu aylarını pek sevmiyorum,soğuk,kat kat giyiniyoruz,GRİBAL enfeksiyon durumlarının TRİBAL enfeksiyonu tetiklemesi,günlerin kısa olması,güneşi daha az görebilmek vs vs vs,ha diyeceksiniz ki ''kıştan bu kadarmı nefret ediyorsun?'' Yok sevdiğim tarafları da var tabi.Özelliklede bu mevsimde yani puslu ve yağmurlu havalarda tek başıma sinemaya gidip,filmi izlerken dalıp, mısırımı etrafa döke saça yemek inanılmaz keyif veriyor.Bu yüzden de kışın vizyona giren filmlerin tamamına yakınını izliyorum desem yalan olmaz.Konuyu bir filme getireceğim çok belli oldu sanırım:)..
Bazı filmlerin isimlerinden,filmin hikayesi ve felsefesi hakkında az çok bilgi sahibi oluyorsunuz.AŞK TESADÜFLERİ SEVER filminin afişini ilk gördüğümde de kendi penceremden baktığımda filmin felsefesini düşünüp ''budur işte'' demiştim.Çünkü filmin ismi benim AŞK'a bakış açımı özetlemişti.Hep ölümsüz aşkların ve uzun soluklu aşkların sağlam ve tesadüflere dayanan,efsanevi hikayeleri olduğuna inanmıştım.Insanlar gördükleri,bildikleri,yaşadıkları şeylerin varlığına inanırmış.Tesadüflerden büyük bir aşkın doğduğunu bir zamanlar kendi adıma da test edip onayladığım için bu felsefe bana uygundu:).Şimdi bazı arkadaşlarımız diyecek ki ''senin söylediğin tesadüf değil kader'',tamam onada eyvallah bazılarımız kader,kısmet,nasip desin,bazılarımız enerji desin bende tesadüf diyim,kavram kargaşasına gerek yok yani kısaca inandığımız doğru aynı olduktan sonra:).
Filmi izlemiş olan arkadaşlar ya da daha sonra izleyecek arkadaşlar belkide ''iyi hoşta bu kadar tesadüf fazla'' diyebilirler.Fakat şu var ki,bizim hayatımızda oluşan tesadüfler belkide daha fazla,gelin görün ki bu tesadüflerin sadece %1' inin farkındayız.Farkında olmadığımız o kadar çok tesadüf varki.İşte filmde tam bunu anlatıyor.Aynı cafede farklı masalarda kahve içtiğiniz bir kişiyle yıllar sonra tanışmak,senin cüzdanından çıkmış bir paranın bir süre sonra onun eline para üstü olarak verilmesi,ya da buna benzer bir çok tesadüf.Aşka bakış açısı anlattığım şekilde olan,tesadüflerin bizi aşkla buluşturduğunu düşünen herkese filmi tavsiye edebilirim.Ayrıca bahsetmeden geçemeyeceğim,filmin müzikleri müthişti,özellikle de Bülent ORTAÇGİL'in EYLÜL AKŞAMI şarkısını şiddetle tekrar tekrar dinlemenizi öneriyorum,filmle bu şarkı deyim yerindeyse tencere-kapak gibi olmuş.Bu şarkının son dörtlüğünü yazarak ızdırabınızı bitiriyorum:).Efsanevi aşklara yelken açmanız dileğiyle...
Onca yıl sen burada
Onca yıl ben burada
Yollarımız hiç kesişmemiş
Bu Eylül akşamı dışında
OLAMAZMI??? OLABİLİRRRRRRRRRR.......
YORUMLAR
Filmi bende izledim..hatta yazdım :)
katılıyorum..muhteşemdi..
sevgiler..
Vizyona ilk girdiği gün izleyenlerdenim bende, hatta iple çektim vizyona girmesini diyebilirim:) Ama açıkçası bende konuyu fazla egzejere edilmiş buldum. Senaryonun son hamlesi olmasa belki bu kadar egzejere edilmemiş olacaktı ama yine de sıcak bir aşk filmiydi özellikle de müzikleri çok iyi seçilmişti.
Bende başlangıç müziğinin dörtlüğüyle bitireyim yorumumu:)
Aşk tesadüfleri sever, kader ayrılıkları. Yıllar geçmeyi sever, insan aramayı. Güller açmayı sever, zaman soldurmayı. Eller birleşmeyi sever, yollar ayrılmayı. Herkes geçmişi öder. . .
paylaşımınız için tşklerrr...