gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

YIKALIM KUMDAN KALELERİ !!

03 Mart 2011, 17.37
A- A+

BAZEN ONARMAK İÇİN ,ÖNCE TAMAMEN YIKMAK GEREKMEZ Mİ ???

 

Kumdan bir kale düşünün. Çevresine güzel su kanalları yapmış, hendekler kazmışsınız.

Yalnız öyle bir yere inşa etmişsiniz ki kalenizi, dalgalar güçlendikçe önce su kanalları doluyor, sonra heybetli surlarınız tuzlu suyun ellerinde giderek erimeye başlıyor.

Sizse elinizde küçük plastik kovanız, sahilden topladığınız kuru kumlarla surları onarmaya çalışıyorsunuz. Yaptığınız yamalar, bir sonraki dalganın darbesiyle çirkin şekiller almaya başlıyor.

Küçük plastik kovanızla habire koşturup duruyorsunuz. Kan, ter ve panik içinde!..
O kadar odaklanmışsınız ki “onarmaya”, bu yıkımın artık sizin kontrolünüzde olmadığını göremiyorsunuz.

Oysa bir dursanız, durup da yukarıdan baksanız kaleye, çamur haline gelmiş surlara ve dalgalara; onarmaya harcadığınız sürede yepyeni bir kale inşa edilebileceğini göreceksiniz. Denizin biraz ötesinde, yeni bir başlangıç yapabileceksiniz.

Yaşam da birçoğumuz için böyle geçip gidiyor.

Katlanamadığımız bir işimiz, sevmediğimiz bir çalışma ortamımız ya da gururumuzu inciten bir insan oluyor bazen.

“Alışmaya” çalışıyoruz. İncinen yerlerimize her gün küçük yamalar dikiyoruz.

Ertesi gün sökülüyor yamalarımız, yara bere içinde, delik deşik, yorgun argın dönüyoruz evlerimize. “İşimi sevmiyorum ama dayanmak zorundayım!” diyoruz. Her şeyi bırakıp düşlerimizin peşinden gitmek, bir lüksmüş, şımarıklıkmış gibi görünüyor gözümüze. Öyle ki utanıyoruz da bazen, gitme düşlerimizden!

Parasal anlamda risk alalım ya da almayalım; “Çevrem ne der? Yıllardır verdigim emeklere ne olur?” kaygılarımız, hırslarımızdan ve profesyonel (!) değerlerimizden vazgeçemeyişimiz ve daha birçok neden bile bizi yeni başlangıçlardan alıkoyabiliyor.

Aynı durum ilişkiler için de, bitmiş ama süregelen evlilikler için de, hani o hep gidip yerleşmek istediğimiz huzur dolu sahil kasabası için de geçerli; değil mi?

Bazen bir şeyi onarmak için, önce tamamen yıkmak gerekmez mi?

Hayatınızdaki bazı kumdan kaleler, denize karışmayı çoktan hak etmedi mi?

(alıntıdır)

YORUMLAR

03 Mart 2011, 23.44

Çok naif bir yazı. Okurken insanı yaşamını sorgulamaya bir anlamda yazarının da dediği gibi durup yukarıdan kendine bakmaya zorluyor.

Teşekkürler güzel paylaşım için.

04 Mart 2011, 00.22
bazen o " kale " denilen  şeye yada kişiye acıdığımızdan gidemiyoruz...bizsiz ( bensiz ) kalırsa mahvolur " yanlız kalırsa yaşayamaz" diyerek yıkıp gidemiyoruz işte...boş ver diyoruz...bir daha kale yapmasakta olur diyoruz işte...
04 Mart 2011, 01.18
Hayatınızdaki bazı kumdan kaleler, denize karışmayı çoktan hak etmedi mi?  çok harika
04 Mart 2011, 01.35
Öyle güzel tarif etmiski bizleri diyecek söz bulamiyorum,ah su eller ne derler diye diye hayatimizi onlar yöneltdi.söyle gerilere gidince annemizin babamizin beyinlerini kurak hocalari yikadi,kimse cikip bu yanlis demedi.hep cikarcilarin isine yaradi ama bizim hayatimiz ...sesimizi bile cikarmadan yasiyoruz.af edersiniz bir ot gibi diyecem.
04 Mart 2011, 09.29
çok doğru da bide kendimize bunu anlatabilsek
04 Mart 2011, 10.10

Bu blogta göze alamadıklarımızın güzel bir tespiti var bence.

Göze alamadığımız için değiştiremediğimiz ve yaşamaya mahkum olduğumuz bazılarımızca mahkum edildiğimiz yaşamlarımız kaleme alınmış.

Kısa,öz şekilde ve harika bir örnekle.

Yazanın ve paylaşanın emeğine sağlık.

04 Mart 2011, 10.13
Çok güzelll....Ve ne kadar doğru. izninizle ben de dostlarımla paylaşmak istiyorum.Teşekkürlerrr......
04 Mart 2011, 12.01
yıkılıp gidiverecek kadar çürük binalar en ufak sarsıntıda yıkılırken,sağlam olanlar yüzyıllar ayakta kalır. aslında ,  dün şiir yazılan sevgiliyi unutup, bugün bir başkasına besteler yapabilenlere ,ya da sabahın kör vaktinde yeni sevilenin kapısına dikilivermenin çılgınlığına da özenmiyor değilim ama..eşine, işine, ailesine dostuna, arkadaşlarına ölümüne sahip çıkmak ta bir  yaşam tarzıdır .. yeni kuşakların dinazorca  bulmalarına rağmen elimizden başka türlüsü gelmez ki..
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın