Yazınız çok hoş olmuş öncelikle bunu belirteyim...
Ben çocuklarıma şuan anlattığımda, bana aynen
şunu diyorlar.
- Ay anne ne kadar geri kalmışsınız.
Anlattıklarınızı ancak yaşayan jenerasyon
anlayabilir,karşılaştırmasını yapabilir.
Sağlacakla kalın...
ben bu konuuyu çok yazmak istemiştim ama kısmet olmamıştı sizeymiş demkki gerçekten bu sek sek oynadığımız gizli saklı mektup yollayarak aşk yaşadığımız günleri çok özledim keşke bu kadar ilerlemesydik hep ozamnalar yaşasaydık diye düşünürüm ellerinize sağlık hem güzel konu hemde anlamlı olmuş
Ellerine sağlık eski günlere götürdüğün için bizi bir nebzede olsa yüzümüzü gülümsettiğin için tşk ederim.Hasan amcadan bahsetmişsin mahalle bakkalımız çıkışmayan paran olmadığı zaman sonra getirirsin diyen amcaların yerini paran yoksa bırak çık diyen Berke amcalar var şimdi:)
Harika bir yazı Teşekkürler...
Bir arkadaşımzıda yazlık sinemalardan bahsetmişti bir blogunda ve buna benzer farklı örneklerden.O blogta harikaydı.Hatırlıyorum bizim mahallede bizim ev ile bir iki evde daha televizyon vardı siyah beyazdı.Sadece 1 kanal yayını vardı.Devlet kanalı.Sinema tadında izlerdik tüm mahalle çocukları toplanıpta.Bugünün dev ekran lcd,plazma yada led tv lerinden daha da zevkliydi 51 ekranda olsa o siyah beyaz televizyonlarımızda eski yeşilçam sinemalarını izlemek.Hele ki Metin Akpınar,Zeki Alasya,Şener Şen (Rahmetli) Kemal Sunal veya Cüneyt Arkın filmlerini çok severdim.
Okul bahçelerinde futbol maçları yapardık.Gazoz kapağıyla oyunlar oynardık içlerinide çamurla doldururduk.Birbirimizden misket kazanmaların ismi o zamanlar yutmaktı. :-))) Mahallemizdeki bakkal Hasan yada Sait amcalarımıza özenir evlerimizde bakkal dükkanları açardık.Elektrik tesisat borularını belli uzunluklarda keser birbirlerine ekler üstlerinede dürbün diye kısa borular yapıstırır kağıttan külahlar yapar savaşırdık iki grup.Kız kardeşlerimiz ip atlar sünger top oynarlardı.Uzun eşek,saklambaç,yakartop ve birçok oyunlarımız vardı.Bu günkü oyunlar kadar farklılıklar içermeselerde son derece eğlenceli ve zevklilerdi.Belki o zamanlarda yine o oyunları oynamayan oynayamayanlarımızda olmuştur.Büyük şehirlerde ve farklı imkanlarda büyüyenlerimiz.Onlarında santranç oyunları sanal ortamlarda oynanmazdı belkide.Belkide onlar için o günler bu anlamda daha değerliydi.
Ne malum...Belkide Orada uzaklarda bir köyde veya bir şehirlerde halen oynanıyordur bu oyunlar.Dilerim oynanıyordur.
Saygılarımla.
Neden mi,böyle olduk ??......
Herkes , pastadan pay alma çabasına düştü.Nufüs çok arttı..Vakit , son derece 'hızla' ilerliyor..
Emeğe,vakit kalmadı......Öğretmeye vakit kalmadı...
Değerler değişti...
Ve artık insanlar 'görmüyor'....
Yozlaştık ama mahalle arası çocuklar hala var.Ama dikkatimi birşey çekiyor sık sık gittiğim amcamın marketinde ben çocukken poşet içinde patlamış mısırlar vardı yada adına panko dediğimiz şuanda kalmayan çerez vardı ben onu alır 4-5 arkadaşımla yerdim şimdi ki çocuklara bakıyorumda eline alan ikramdan uzak duruyor.Bana öyle geliyor ki biz bencil olduk tüm sorunlarda bundan kaynaklanıyor.yukarıda bahsettiğin her davranışımızda bir bencillik var bana göre ...
Kutluyorum sizi mükemmel tespitler....Bize ne oldu biliyor musunuz? Benim düşüncem tabi insan gibi yaşayan insan sayısı azaldı.Biz duygusunun yerini bencillik aldı.İlişkiler zayıfladı ve komşuluk dostluk azldı.Modern çağın modern temalarına kaptırdık ruhumuzu....Sevgiler haftalık,dostluklar da ise çıkarlar ön planda oldu.Ha herkes aynımı değil tabi...emin olun hala yüreği duru insanlar mevcut...benim çok güzel bir dileğim var hepimiz için ;Allah bizi kalbimizdekilerle sınsın ki anlayalım ....
Az olan herseyin kiymeti fazladir. Artik Türkiyede yok yok, alim gücü varmi peki diyeceksiniz, bence oda yok. Ama visa kartlari var, coluk cocuga visa karti dagitiyorlar....Uzaklardan, heryil Türkiyeye gelen biri olarak, insanlarin yaris icinde olduklarini gördüm,aysenin, fatmanin var benim neden olmasin gibi... eee haliyle yarisa giren yorulur ve borclanir. Borcu olan insan icine kapanir, etrafinda olan bitenin farkina bile varmaz, bencillesir vs. Böyle insanlar cogalincada haliyle duyarsiz bir toplum olusur. Bu benim nacizane gördüklerim ve yorumum belkide yanlis düsünüyorumdur....
bence güzel bir yazı olmuş.
maalesef, kelimenin tam anlamıyla tüketime endekslenmiş yeni bir nesil oluşturduk. ben merkezli bir felsefesi var artık insanların. hepimizin biraz suçu var bunda. kadın cinayetlerine dikkat çektiğiniz için ayrıca teşekkürler. çok duyarsız kalınan, tam tersine üzerine gidilmesi gereken bir konuda, dizi izleyen bir toplum gibi bakıyoruz yalnızca. paylaşımlarınızın devamını diliyorum.
Çok haklı ve güzel paylaşımınız için teşekkürler... İnsanlara ne oldu apaçık ortada, maddiyatcı olmayan tarafları açığa çıktı ve maddeleştiler, manevi değerleri tükettik ruhlarımızı bile maddeleştirip mesajlar gibi radyo dalgalarına dönüştürdük... Geleceğe ne kaldı diyorsanız; biz onada bir kolaylık bulur, klonlarımıza anlatırız bizden geriye bir zerre kalmışsa halen ... Dediğiniz nedenlerin bir çoğu ile genç yaşta kaybettiklerime bakarak ben zaten kendime çok uzun bir hayat düşünemiyorum ... Emeğine sağlık.
güzel bir yazı ellerine sağlık.
Paylaşımınız için öncelkle tşk ederim .Benim en çok üzüldüğüm şey...Biricik kızımın benim küçükken oynadığım gibi doya doya sokakta oynayamamasıdır.Bizler ozamanlar sokakta tüm enerjimizi atabiliyroduk,ne oyunlar oynuyorduk...ne kadar mutluyduk..
ama şimdi malesef ortamın kötü olmasından,arabaların çokluğundan çocuğumu sokaklara salamıyorum:(((
Biz ler ne kadar şanslıymışız oysa...
harika yazi olmus ellerine saglik. desenize güzelim tr.yem avrupa diye diye buranin insanina benzemis,bizi bu hallare getirenler utansin.beton lastik desenize yabancilar gibi.
SEVINSINLER AVRUPALASTIK,A
ellerinize sağlık (baknedicem)hahah çok güzel yazmışsın sende seni yutucam olum!!!!:)))
ellerine , yüreğine sağlık dostum. başarıların devamını dilerim..
dangerman81 kardeşim emeğine sağlık çok beğendim yazını..
yazının bir çok yerinde sana katılıyorum.teknolojinin gelişimi ile yeni tanışan toplumlarda genç nesilin buna ayak uydurması ya da bunu sindirmesi çok da hızlı olmaz.bizler sadece gözönünde olanları görebiliyoruz.peki ya görmediklerimiz?türkiyenin çoğu ilini gezen ve bilen biri olarak hala o mahalle bakkallarının olduğunu biliyorum,sokaklarda mistek oynayan ip atlayan,top oynayan kızlı erkekli çocukların seslerini çok kere duymuşumdur, hala da duyuyorum.
en çok üzüldüğüm nokta :ahlaki değerlerimizi yavas yavas yitiriyor olmamızdır.sokak ortasında öldürülen bir kadına gazete manşetlerinde ,tv kanallarında o sözleri söyleyen zihniyete sahip insanlardır bu toplumun ahlaki değerlerini azaltan..
saygılarımla..
bana göre yozlaşma nedenlerimizden biri,üretmeden tüketmeye endekslesmiş bir kısım kişilerdir.örnek mi: evlilik programlarına bir göz atalım, süslü püslü oturmuş kısmet bekleyenr hanımların bazılarının beklentileri ev-araba ,maddi kazancın iyi olması falan diye uzayıp gidiyor.. ha birde elbette genç yakışıklı olsun lar falan, diyenlerde var..çalışmadan ,üretmeden ,geçimini sağlıyacak eş arıyor ,sanki evlilik değilde ticari antlaşma yapılıyor. bize ne, bana ne, diyelim tamamda en çok evlilik teklifi ni de böyle hanımlar almakta olup istek çıtalarını yükselttikçe yükseltiyorlarda..sonuçlaır nedir bilmiyorum ,inşallah iyidir .ama bu durum gariptir.ve bu gariplikler gittikçe de normal karşılanmaya başlanmıştır ki acı olanda budur..ikinci bir yozlaşma sebebide,yakın zamana kadar batıya özgü '' seviyeli birliktelik '' adı altında yaşanan nikahsız beraberliklerin,sanatçılar aracılığı ile artık en ücra yerleşim köşelerinde bile normal görülmeye başlanmasıdır..ell hakk bundanda bize ne? arada sevgi aşk varsa kimseyi ilgilendirmez ama bizdeki uygulamacıların pek çoğu bununda suyunu çıkardılar..birinden ayrılmadan bir başka eş bulmak,hatta ikisini aynı anda idare etmek normal karşılanmaya başlandı bile..az da olsa bu olaylar gazeteler de yer alıyor. gün geçmiyor ki eş yada sevgili tarafından bir polisiye olay yaşanmasın sayfalar dolusu yakınmalar yaşanmasın.. maalesef batıdan taklit ettiğimiz '' seviyeli yaşama'' beraberliğini bile yozlaştırdık..çünkü batıda bir kaç ülkeyi iyi bilen biri olarka,ben, hem evli olup hemde sevgilisini idare eden eş ,ve bundan dolayı polisiye olay yaratan evlilik mensubu kişiler duymadım görmedim.. sanatçı dediğimiz kişiler bile ,sevgisi bitince '' bitti ayrıldık, yeni sevgilim şudur '' diye babalar gibi açıklamalar yaparken,sakin bir mahalenin sakin bir köşesinden hiç ummadık kişilerde tam tersi yoz ilişkileri ,zaman zaman basında görüp ,üzülüyoruz.sonuç itibariyle,sınırsız özgürlük adı altında. batıyı taklit edelim derken b...kunu çıkardık yani. ve maalesef taklidi bile beceremedik..
internet çağı ve ortamı bizi bu durumlara getirdi...
YORUMLAR
Ben çocuklarıma şuan anlattığımda, bana aynen
şunu diyorlar.
- Ay anne ne kadar geri kalmışsınız.
Anlattıklarınızı ancak yaşayan jenerasyon
anlayabilir,karşılaştırmasını yapabilir.
Sağlacakla kalın...
Harika bir yazı Teşekkürler...
Bir arkadaşımzıda yazlık sinemalardan bahsetmişti bir blogunda ve buna benzer farklı örneklerden.O blogta harikaydı.Hatırlıyorum bizim mahallede bizim ev ile bir iki evde daha televizyon vardı siyah beyazdı.Sadece 1 kanal yayını vardı.Devlet kanalı.Sinema tadında izlerdik tüm mahalle çocukları toplanıpta.Bugünün dev ekran lcd,plazma yada led tv lerinden daha da zevkliydi 51 ekranda olsa o siyah beyaz televizyonlarımızda eski yeşilçam sinemalarını izlemek.Hele ki Metin Akpınar,Zeki Alasya,Şener Şen (Rahmetli) Kemal Sunal veya Cüneyt Arkın filmlerini çok severdim.
Okul bahçelerinde futbol maçları yapardık.Gazoz kapağıyla oyunlar oynardık içlerinide çamurla doldururduk.Birbirimizden misket kazanmaların ismi o zamanlar yutmaktı. :-))) Mahallemizdeki bakkal Hasan yada Sait amcalarımıza özenir evlerimizde bakkal dükkanları açardık.Elektrik tesisat borularını belli uzunluklarda keser birbirlerine ekler üstlerinede dürbün diye kısa borular yapıstırır kağıttan külahlar yapar savaşırdık iki grup.Kız kardeşlerimiz ip atlar sünger top oynarlardı.Uzun eşek,saklambaç,yakartop ve birçok oyunlarımız vardı.Bu günkü oyunlar kadar farklılıklar içermeselerde son derece eğlenceli ve zevklilerdi.Belki o zamanlarda yine o oyunları oynamayan oynayamayanlarımızda olmuştur.Büyük şehirlerde ve farklı imkanlarda büyüyenlerimiz.Onlarında santranç oyunları sanal ortamlarda oynanmazdı belkide.Belkide onlar için o günler bu anlamda daha değerliydi.
Ne malum...Belkide Orada uzaklarda bir köyde veya bir şehirlerde halen oynanıyordur bu oyunlar.Dilerim oynanıyordur.
Saygılarımla.
Neden mi,böyle olduk ??......
Herkes , pastadan pay alma çabasına düştü.Nufüs çok arttı..Vakit , son derece 'hızla' ilerliyor..
Emeğe,vakit kalmadı......Öğretmeye vakit kalmadı...
Değerler değişti...
Ve artık insanlar 'görmüyor'....
ama şimdi malesef ortamın kötü olmasından,arabaların çokluğundan çocuğumu sokaklara salamıyorum:(((
Biz ler ne kadar şanslıymışız oysa...
dangerman81 kardeşim emeğine sağlık çok beğendim yazını..
yazının bir çok yerinde sana katılıyorum.teknolojinin gelişimi ile yeni tanışan toplumlarda genç nesilin buna ayak uydurması ya da bunu sindirmesi çok da hızlı olmaz.bizler sadece gözönünde olanları görebiliyoruz.peki ya görmediklerimiz?türkiyenin çoğu ilini gezen ve bilen biri olarak hala o mahalle bakkallarının olduğunu biliyorum,sokaklarda mistek oynayan ip atlayan,top oynayan kızlı erkekli çocukların seslerini çok kere duymuşumdur, hala da duyuyorum.
en çok üzüldüğüm nokta :ahlaki değerlerimizi yavas yavas yitiriyor olmamızdır.sokak ortasında öldürülen bir kadına gazete manşetlerinde ,tv kanallarında o sözleri söyleyen zihniyete sahip insanlardır bu toplumun ahlaki değerlerini azaltan..
saygılarımla..