8 MART'IN DUVAKSIZ GELİNLERİ.....
08 Mart 2011, 08.02 A- A+Öncelikle üretime katkıda bulunan,evinde ya da işyerinde ter akıtıp birçok yükü sırtlayan,emeğini ortaya koyan tüm kadınlarımızın 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ kutlu olsun.Aramızda mutlaka özel günleri sevmeyen,ya da özel günler vasıtasıyla,o özel güne ait kişilerin sadece o günlerde hatırlanmasını eleştiren arkadaşlar elbette vardır.Ama her ne olursa olsun özel günlerin ''farkındalık'' kavramına katkıda bulunduğunu düşünüyorum.Yazımın bundan sonraki bölümünde eğlenceli konulardan bahsetmeyeceğim,belki sıkıcı bulacaksınız,çoğunuz ''aman banane'' diyecek,bir kısmınızda buraya kadar yazdıklarımı okuyup,ağır bir konu geliyor düşüncesiyle ya da turnuvaya geç kalıyorum paniğiyle geri kalan kısmını okumayacaksınız,inanıyorum ki büyük bir kısımda sonuna kadar okuyacak.Kimse bir yere kaçmasın,yeteri kadar kaçıyoruz zaten gerçeklerimizden,bu sefer kaçmayalım.
Dedik ya bugün kadınların günü diye.Ülkemizde normal şartlarda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramına dahil olması gerekipte içinde bulunduğumuz güne dahil olan o kadar çok ''kadın'' var ki.Şimdi bu ne demek diyeceksiniz.Bu şu demek,çocuk yaşlarda çaresizlikten,cahillikten,çıkış yolu bulamamaktan evlenmek zorunda kalan,hayatın yükünü erken omuzlamış yaşı küçük,yaşadıkları büyük,çocuk ama kadın,bunlardan bahsediyorum.Amacım bir takım gerçekleri egzajere edip sizlerin önüne koymak değil,bilakis ülke olarak yeteri kadar üzerinde duramadığımız, devamlı erteleyip görmezden geldiğimiz gerçeklerin üzerinden geçmek.
Ülkemizde 2005 yılından bu yana Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin öncülüğünde Baba Beni Okula Gönder kampanyası yapılmaktadır.Yaşadığı yerin coğrafi konumu,okul yetersizliği,yaşam şartları,''töre'' adı verilen saçmalıklar ve sayabileceğimiz birçok neden yüzünden okula gidemeyen ya da okulunu yarım bırakmak zorunda kalan kız çocuklarının okul bünyesine kazandırılmasını amaç edinen bu kampanya sayesinde bir çok kızımız okutuluyor.Küçük yaşlarda ağır yaşam koşullarıyla boğuşan,çobanlık yapan,inek sağan,duvaksız gelin (çocuk yaşta isteği dışınde evlenen) olmak zorunda bırakılan,yok sayılan binlerce kızımız.Ben şimdi böyle bilmiş bilmiş yazıyorum ya,aslında önce kendime yazıyorum,geç farkında olduğum gerçekleri dile getirip günah çıkarıyorum belkide.Kimilerimiz için çok küçük olarak gözüken, fakat o kızlar için ''hayat'' olan meblağlar ile bir yaşamı değiştirebilecemizi bende çok geç öğrendim kısaca.
Bir kızın yıllık okul masrafı 525 TL,yani aylık 44 TL,günlük 1 bucuk TL.Şimdi sizden ayda 44 TL'yi nerelere vermediğinizi düşünmenizi istiyorum.Sigara içen biri için 6 günlük sigara parası,her ay düzenli kuaföre giden bir bayan için 1 seferlik kuaför parası,bu örnekler çeşitlendirilebilir.Bazılarımız için ayrıntı olarak gözüken şeyler kimilerinin hayatını topyekün değiştirebiliyor.Okula giden bir kız,çocukluğunu yaşayabiliyor,cahillikten kurtuluyor,15 yaşında kucağında 3 çocukla perperişan olmuyor,herşeyden önemlisi ''duvaksız gelin'' olmak zorunda kalmıyor.Bu yazdıklarım ''banane zaten benim derdim başımdan aşkın'' diyebileceğimiz konular değil.Bilakis,bir insanın hayatını olumlu yönden değiştirebileceğimizi bilmek manevi bir haz,bizi sıkıntılarımzdan uzaklaştırabilecek bir uğraş,düşünsenize hayat akıp gidiyor ve bu akış esnasında sizin katkılarınızla bir kız çocuğu yeşeriyor.
Böyle bir günde bu konuyu kendini onların yerine koyup ''empati'' kuran ve belkide vakt-i zamanında ''duvaksız gelin'' olmak zorunda bırakılmış kadınların daha iyi anlayacağını düşünüyorum.Bu arada bu kampanyanın başlangıç yıllarında GAMYUN'un ve üyelerinin Tv deki yardım kampanyası sırasında hatırı sayılır destekler verdiğinide bilmenizi isterim.''Tamam ben günde 1 bucuk TL mi ayıracağım,ya da okey grubumla ayda 11 er TL verip bir kızın hayatını değiştireceğiz,ama bunu nasıl yapacağız'' diyorsanız arama motoruuna kampanyanın adını yazın,en doğru yere yönleneceksiniz.Ülkemiz gerçeğine gözümüzü kapamayalım,böyle özel bir günde, 8 MART'ta 1 potansiyel ''duvaksız gelin'' adayının olsun hayatını değiştirelim.Sıkılmadan okuyan ve yazıyı arkadaşlarına öneren herkese teşekkür ederim,duyarlılığımızın artmasını diliyorum ve yazımı Özlem Tekin'in DUVAKSIZ GELİN şarkısının sözleriyle sonlandırıyorum.....
DUVAKSIZ GELİN.....
Dur gülüm,sus ağlama
Yeter çektiğin
Kördüğüm körpe yüreğin
Bak titriyor ellerin
Seni ezenler, ezip geçenler
Taş olsun birer birer
Neler ettin,neler buldun
Yok de haykır gelin
Böyle zorla düğün olmaz ki
Yok mu sevdiğin
Böyle zorla gelin olunmaz ki
Yok mu bildiğin
Duvaksız gelin olmaz
YORUMLAR
Ülkemizde kadınların nüfusa oranı %50 ise ve kadınlar toplumun eğitimsiz,geri kalmış,sömürülen bir bölümünü oluşturuyorsa onlara pozitif ayrımcılık yapmak toplumun çıkarı içindir.Değerli arkadaşım Trapper sana "Erkekler günü neden yok? Bir gün de erkekler günü olsaydı ya"temasını (espri de olsa) bu yazının bir köşesinde işlemediğin için kocaman bir teşekkür,hassasiyetin için de hemcinslerim adına minnetlerimi sunuyorum.
Ben de yorumumu ulu önderimizin kadınlar için söylediği bir cümle ile bitirmek istiyorum;
İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin?
Kadınların ezilmediği...
Hiç bir alanda ikinci plana atılmadığı...
Kendilerine öz güvenlerinin kayıtsız olduğu...
Sadece ANNE oldukları için itibar görmedikleri hep saygı duyuldukları...
Hayatın her safhasında son sözü hep biz erkeklerin söylemediği...
Bir Dünya umuduyla...
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ...kutlu olsun.
Sevgili Trappe;
Yazılarının en yakın takipçilerinden biriyim. Daha önceki yorumlarımda da belirttiğim gibi doğru zamanda, doğru konuları öyle güzel kaleme alıyorsun ve anlamlandırıyorsun ki; bu güne kadar katılmadığım bir düşüncen sanırım olmadı. Bir kez daha bu kadar duyarlı bir insan olduğun için teşekkür ederim.
İzninle ben de senin yukarıda bahsettiğin bu çok önemli konuları perçinleyecek ve belkide çağrına destek olabilecek bazı istatistiksel verileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu verilerin tamamen doğru olduğunu sizlerde araştırarak teyid edebilirsiniz.
Önce Dünyadan bilgiler;
Dünyadaki işlerin % 66 'sı kadınlar tarafından görülüyor. Buna karşın kadınlar tüm dünyadaki gelirin sadece % 10'na , dünyadaki mal varlığının ise %1'ne sahipler.
Yani dünyadaki işlerin sadece %34'ü erkekler tarafından görülüyor ancak, dünyadaki gelirin % 90'nına, dünyadaki mal varlığının ise % 99'una sahipler.
Mültecilerin % 80'i kadın ve çocuklardan oluşuyor.
Dünya HIV/AIDS hastalarının % 51'i kadın.
Halen 54 ülkede kadınlara yönelik ayrımcı yasalar bulunuyor.
Her 3 kadından biri dayak yiyor, zorla seks yapmaya zorlanıyor veya tacize uğruyor.
Kadın cinayet kurbanlarının % 70'i erkek partnerleri tarafından öldürülüyor.
Türkiye'de durumumuz;
Şehirdeki evli kadınların %18'i, köydeki kadınların %76'sı eşleri tarafından dövülüyor. Kadınların % 57.7'si evliliklerinin ilk gününde şiddetle karşılaşıyor. Aile içi suçların % 90'nı kadına karşı işlenmiş suçlardan oluşuyor.
Kadınların %20'si okur yazar değil. Eğitim gören 100 kadından sadece 2 tanesi yüksek öğrenim görüyor. Yılda 2500 kadın anne olmak isterken yaşamını yitiriyor.
Türkiye'nin 850 kaymakamından sadece 17'si kadın, 550 milletvekilinden sadece 24'ü , belediye başkanlarının ise binde 5'i kadınlardan oluşuyor.
Türkiye'de kadınların 35.6'sı ara sıra; % 16.3'ü sık sık aile içi tecavüze uğruyor.
Sonuçlar çarpıçı değilmi ama gerçek arkadaşlar. Yorum yapan bir arkadaşın dediği gibi yazılarına niye erkekler günü yok diye başlayan ve bu yorumu destekleyen tüm beylere bir kez daha en azından bugün şakayı bir kenara bırakıp ciddi ciddi düşünmelerini nacizane tavsiye ederim.
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN.
Sevgiler