TEPKİSİZLEŞTİRDİKLERİMİZDENMİSİNİZ?
12 Mart 2011, 14.59 A- A+Hayatımda 1 kez çok büyük bir kavgaya karıştım,kavga esnasında arkadaşımın kotundan kan aktığını gördüm,yanına gittim ve bacağından bıçaklandığını farkettim,fakat arkadaşım bıçaklandığının farkında bile değildi.Kotuna dokundum,elimdeki kanı gösterdim,bana birsey olduğunu düşündü,neyse hastaneye gittik.Hastane sürecinin sonunda aynen şunu dedi arkadaşım,''abi bıçak yediğimi farketmedim bile,sadece tatlı bir kaşıntı hissettim,ne zamanki hastaneye geldik tedaviye başlandı,inanılmaz canım yandı''.Sıcağı sıcağına bacağındaki acıyı hissetmemişti arkadaşım fakat sonradan çıkmıştı bıçak yarasının acısı,şimdi diyeceksinizki ''eeeee bize ne bundan şimdi,madem bir anını anlatacaktın güzel birşey anlatsaydın bari'',tamam konuya nasıl geçiş yapacağımı düşünüyorum bu kadar insafsız olmayın ilk paragraftan:). Yaşadığım anıdaki anafikir kılavuzluk yapacak bana yazının geri kalanı için.O yüzden yazdım gözümün önünde dursun diye.
Muhtemelen büyük çoğunluğunuza kadın programları şırınga ediliyor,evlenme programlarını tabletler halinde alıyorsunuz,diziler akşam saatlerinde 2 şer 3 er doz (bünyeye göre daha fazla) veriliyor.Kurgu tartışma programlarındaki,kurgu tartışmalar C vitamini niyetine 1 bardak suyla aç karna kana karıştırılıyor ve kısaca bu ilaçların karışımından uyuşturulduğunuzu farketmeden,(hadi kendimide katayım uyuşturulduğumuzu diyim)çoğu zamanda kendimizi o programdaki kahramanın yerine koyarak hayatımızı devam ettiriyoruz.''E bunun ne sakıncası var hem bıçak yiyen arkadaşınla bizim dizilerimiz arasında ne alaka var'' diyeceksiniz,yok yok demessiniz,eğer derseniz uyuşturulduğumuz tezim hemen gerçeğe dönüşüverir:).
ARENA-01:30,SİYASET MEYDANI-01:30,32.GÜN-01:45,GENÇ BAKIŞ-02:30, bunlarda ULUSAL KANALLAR'da son kalan haber ve politik programlar,yanlarında da saatleri yazıyor.Hatırlarmısınız bu programlar bir zamanlar prime time adı verilen makul saatlerde yayınlanırdı ve hepimiz 1 gün sonra bulunduğumuz ortamda programın kritiğini yapardık.Ne olduda bu programlar diğer günün ilk saatleriyle başlayıp sabahın ilk ışıklarıyla bitti ve ne olduda bizler dizi karakterlerinin kritiğini yapmaya başladık ertesi gün.Yani bu arz-talep meselesimiydi,yoksa birileri 2. paragrafta ki ilaç saatlerimizi belirleyip bizim doktorumuzmu olmak istiyordu.Yediğimiz iğnelerin,aldığımız ilaçların etkisiyle uyuşma modunda sonsuza dek kalmamızmı isteniyordu.
Şimdi diyeceksiniz ki ''kardeşim iyide bir sürü haber kanalı var git orada istediğin programı izle burada ukalalık yapacağına'',bende size bu fikrinize karşı ''saygı duyarım'' demiyeceğim.Ülke insanının haberdar olmasını sağlayan,farkındalık kavramını geliştiren ve her eve giren o ülkenin ULUSAL kanallarıdır,kişiler bu kanallarda izlediği her programa uyum sağlayabilirler.Yaşı 35 'den fazla olanlar bilir,ülke olarak buz pateni hastasımıydık da hepimiz Katerina Witt'i ezbere bilirdik,Jane Torvill-Christopher Dean çiftinin Bolero eşliğindeki buzdaki dansını o zaman bir raiting cihazı olsaydı da ölçeydi,acaba ne kadar izlenmiş.Yani kısaca ''halk bunu istiyor'' geyiğine şiddetle karşı çıkıyorum.Her arz kendi talebini yaratıyor,halk ne verilirse onu alıyor.Halkın tepkisizleşmesi,uyuşturulmak istenmesi ve önemli meseleler hakkında sesinin fazla çıkmaması için o dizileri izliyorsunuz kısaca.
Şimdi gelelim başlangıç noktamıza,bıçak diyorduk dimi,işte bu bahsettiğim bünyemize girmesi istenen programlar keskin bıçak,kan akıyor oluk oluk,acısını hissetmiyoruz,''yandım anam'' demiyoruz,tam tersi bir ''laylaylom'' havasıdır gidiyor.Ve işin tuhafı arkadaşım kadar şanslı da değiliz ki,hastane süreci biran evvel başlasın,acımızla yüzyüze gelelim,tepki verelim.Ama sistem bize acıyı hissettirmeyecek ve tepkisiz toplum olmaya doğru her geçen gün daha bir azimle gideceğiz.Politikaya girmeden konuyu aktarmaya çalıştım.''Girmediğine eminmisin'' demeyin,girmedim işte herkes şahit:)Hem siz içmedinizmi ilaçları,almadınızmı vitaminlerinizi TEPKİSİZLEŞTİREBİLDİKLERİMİZDEN olmadınızmı:)Kalın sağlıcakla...
NOT:BU arada Jane Torvill-Christopher Dean çiftinin Bolero eşliğindeki muhteşem dansını mutlaka izleyin...
YORUMLAR
Trapper yine güncel bir konuya, aslında hem yetişkinlerin ama özellikle çocukların zihin bombardımanına dolayısıyla düşünce kirliliğine yol açan gereksiz TV programlarını işlemiş
Ben de yine bu konuyu başka bir bakış açından ele almak istiyorum.
Çok kimse evine ilk girdiğinde yaptıgı ilk icraatlardan birisidir televizyonu açmak, başka işlerle meşgul olsa dahi arka planda TV’nin sesini duymaktır istediği. Reyting saatlerinde özellikle ailece oturulur ekran karşısına ve akşamın güncel dizisi ne ise seyredilir hep birlikte. “Yok herkez de böyle değil ben maç seyrediyorum, yada Acun ILICA’lının aslında orijinal bile olmayan taklit programını seyrediyorum veya siyasi konuların işlendiği oturum programlarını seyrediyorum (ki bu programda Trapper’in dediği gibi reyting saatlerinde değil o yüzden yalan söylemeyin:) ) diyebilirsiniz. Her ne olursa olsun sonuçta oturuyorsunuz ekran karşısında ve saatlerinizi geçiriyorsunuz.
Çalışan bir kişinin günlük ortalama 12 saatinin dışarıda geçtiğini, ortalama 7 saatinin uykuda geçtiğini, 1 saatinin öyle veya böyle yemek ve diğer kişisel ihtiyaçlarla geçtiğini düşünürsek, geri kalan 4 saati de TV karşısında geçiriyoruz. Sonra bir sohbet ortamında tartışıyoruz. Diyoruz ki neden bundan 25 sene önce boşanma oranları daha azmış, neden çocuklar daha sosyalmiş, neden gazete & kitap okuma oranı (okur yazar yüzdesi daha düşük olmasına rağmen) daha yüksekmiş, neden dostluklar daha kalıcıymış, neden komşuluk daha ileriymiş. Nedenleri daha da arttırmak mümkün, hepinizin aklına bir neden daha gelebilir. Bence en büyük nedenlerden birisidir bu çok önemli, çok faydalı, çok gerekli olan icat. Ama doğru kullanılabilse. Reyting kaygısı olmadan gerçekten bu önemli buluşu toplumun ilerlemesine vesile olacak bir araç haline getirilse.
Çok güzel bir yazı Trapper, paylaştığın için teşekkürler
Sevgiler
Dizi falan demişsin Roman okumaya varsınız da edebi romandan uyarlanmış diziye neden karşısınız.Ben kendi adıma söyleyeyim günde 1 saat haber izliyorum,başka hiç bir zaman tv izlemem.
Ama benim 55 yaşında ki okuması iyi olmayan daha televizyon kumandasını zor kullanan anam ne yapsın.Ekonomi programlarını izleyip Keynesin Teorilerini mi öğrensin.Ayrıca Ulusal kanallar izlenmeyen hiç bir programı yayınlamaz , olayın perde arkasını aramayalım çünkü yok, kimse zorlamıyor bizi.
Emeğe saygı...
Konu ve anlatım çok fevkalade buna endişe yok.
Lakin sevgili TRAPPER_4EVER...Bloğunuzda sık sık okuyucuyla yakınlaşmak istercesine "Şunu diyeceksiniz,bunu söyleyeceksiniz." şeklindeki okuyucu adına konuşmanız biraz can sıkıcı.Şahsen bloğunuzu okuyan bir kişi olarak benim aklımdan dahi geçmedi o diyeceksiniz ki dedikleriniz ve konunun akışını sekteye uğrattı.Böylesine güzel bir konu ve blog içinde gereksiz cümlelerdi kısacası.Lütfen eleştririme kırılmayınız.
Paylaşım gerçekten harika yüreğinize sağlık.
yazınız için teşekkürler ...
Ama genelleme yapıldımı yazı da sinirim bozuluyor :)
Haklısınız bazen duyuyorum arkadaşlarımdan Dizideki reklama göre Wc gidenler oluyormuş çok ama çok gülüyorum neyi kaçıracaksa .
Bazılarına hak veriyorum televizyonun esiri olmalarına mesela; okul öncesi çocuklar, emekliler, yaşlılar, hastalar ,engelliler gibi ne yapacak tabi ki televizyon izleyecek.
Gelişmiş avrupa ülkelerine gittiniz mi yada onların televizyon kanallarını izlediniz mi ?
oralarda bizim ki kadar dizi kültürü yok . Daha ziyade yemek, yarışma programları , National Geographic ( doğa,coğrafya,bitki, hayvan gibi canlılar ) üzerine programlar var.
Bizim televizyon kanalarında var diye izlemek zorunda değiliz. Ama içinde "Lümpen'lik" varsa kimse bişey yapamaz.
Eğitim şart ; ))
şöyle bir istatistiklerinize baktığımızda şunu görüyoruz. yaklaşık 9000 oyun oynamışsınız hemde 10 ay içinde ortalama bir oyun 15 dakika sürse ki minimum alacağı süre odur. 9000*15=135000 dakika 135000= 2250 saat zamanınızı oyuna harcamış bir kimsenin tepkisizlikten söz etmesi tuhaf. hemde 10 ayda bu kadar süre hesabımıza devam edelim. 10*30=300 22500=7,5 yani günde en az 7,5 saat oyuna zaman harcıyorsunuz demek ki. bence bu açıdan bakın ve esas tehlikeyi esas can yanmasının kaynağını öyle arayın.
SEVGİLER
Sevgili TRAPPER_4EVER,
cok anlamli bir konuya deginmissin emegine yüregine saglik...Fakat ben senin gibi düsünmüyorum kimse hasta olmadan ilac almaz,yada rahatsizlasmadan keyfi hastahaneye gidip tedavi görmez.
Halkimiz bu gereksiz sacma sapan dizi,show, yemek yarismasi ve ismini sayamayacagim kadar abuk subuk programlari onaylamasa tv kanallari mutlaka önlem alirlar...Gel gör ki insanlarimiz hayati oyundan ibaret görerek kültürel birkac cümle ögrenmek yerine eglence ariyor kendine hemde yayinlanan programlarin cogunun aile düzenine uygun olmadigi halde..
Bu durumda da dünya ve ülke meselelleri gecenin bir yarisindan sabaha kadar konusuluyor meraki olan bakiyor meraksizlar zaten o saate eglencesini tamamlamis uykuya baslamis oluyor...
Blogunu okurken gercekten icim burkuldu güncel konu gibi görünsede derinligi cok büyük önemli ve bir o kadar duyarlilik bekleyen durum diye düsünerek bir iki satirda düsüncelerimi paylasmak istedim...
Ayrica duk45 yorumunuz cok dogal olmus tskler sizede..
Tekrar tekrar emegine ve yüregine saglik TRAPPER_4EVER
sevgi ve saygilarimla...