Hepimizin bir uzmanlığı vardır elbet.Bana uzmanlığın ne diye sorulduğunda genelde ''iletişim'' diye cevap veriririm.İletişim konusunda uzman demesek bile,az çok iddalıyım diyebilirim.İnsan bir konuda kendini uzman görüyorsa,o konuda ileri boyutta düşündüğü kişileri daha çok inceliyor,mercek altına alıyor.Benimde bu konuda 1 numara olarak gördüğüm kişi ,ülkemizde Cem YILMAZ'dır.Pratik zekalı,yetenekli en önemliside bir ''iletişim dehası'' olduğunu düşünüyorum.Onu yıllar önce stand-up larla tanıdığmızda ,farklı gelmişti,merak uyandırmıştı,1998 yılında ilk filmi Her Sey Çok Güzel Olacak çıktığında,izledikten sonra bu filmin izlediğim en iyi Türk filmi olacağı ve yıllar sonra bu fikrimin hiç değişmeyeceğini tahmin edemezdim.Bu zaman zarfında tahmin edersiniz ki bir çok gösterisini izledim,güldüm,düşündüm takdir ettim.Ülke insanı bu konuda kutuplaşmış gibi gözüksede,bir çoğumuzun sevdiğini düşünüyorum.

       İletişime geçmek,söylediklerini dinletmek,anlaşılmasını sağlamak sanıldığı kadar kolay değil aslında.İnsanlar devamlı beklenti içerisinde,bu beklentilere cevap veremediğiniz anda kaybolup gidersiniz.Gittiğim bir çok gösteride Cem YILMAZ'ın insanların üzerindeki beklentiyi almakla ilgili bir taktiğine tanık oldum.Cem YILMAZ gösterisine giden bir kişi gülmeye planlı gidiyor,o da bunun farkında olduğu için,güldürmekten önce kişinin üzerindeki beklentiyi almayı amaç ediniyor.Gidenler bilir,Cem YILMAZ gösteriye başlamadan 30-45 dk önce sahneye çıkar,o sırada salonda mutlaka birileri olur(benim gibi),izleyicilerle sohbet eder,''az sonra çok güleceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz'' cümlesiyle başlar sohbeti,ne kadar kendinizi programlasanızda 10 dk. içinde üzerinizdeki beklenti tamamen kalkar ve gösteri başladığında beklentilerden arınmış vaziyette oyuna odaklandığınız için,2 saatik zaman sizin için umduğunuzdan daha eğlenceli geçer,bahsettiğim ''iletişim dehası'' daha gösteri başlamadan devreye girer kısaca.

       Bu kış AV MEVSİMİ filmi gösterime girdiğinde,büyük merakla filme gittim,çünkü Cem YILMAZ farklı bir rolde çıkacaktı karşıma.Film eleştirmenler ve izleyen kişiler tarafından çok tutulmadı ama ben filmi ve usta oyuncucular Şener ŞEN ile Çetin TEKİNDOR'un yanında dahada büyümüş Cem YILMAZ'ı yine çok beğendim.Lakabı Deli olan İDRİS ismindeki bir polisi canlandırıyordu ve yine rolünün hakkını vermişti.Dedimya bu sefer farklıydı diye,çok farklılık katmıştı gerçektende,Rahmetli Kazım KOYUNCU'nun HAYDE isimli şarkısını muhteşem bir performansla söylemişti.Ve filmdeki hikayeye,Deli İDRİS'İN karekterine uygun BENDEN ADAM OLMAZ şarkısı kimimizin kendinden birşey bulacağı şarkıydı,ben kendi adıma buldum açıkçası,BENDEN ADAM OLMAZ....

       Kaç zamandır gülmez oldum kendime
       Aslında uzun zamandır çok gülüncüm
       Her ne kadar umursamaz görünsemde
       Bildiğin gibi değil aslında ben çok kıskancım

       Sen bana aldırma gülüm benden adam olmaz
       Kendime hayrım yoktur sana hiç olmaz


       Kaç zamandır hep küskünüm sana
       Huysuzlaşır, aksileşir kalbini kırarım
       Her ne kadar kendimden emin görünsemde
       Bildiğin gibi değil aslında ben, ben bir korkağım...

       NOT:Şarkı Ete KURTTEKİN'e ait olup filmin orjinal müziğidir...