Çok önemli bir konuyu kaleme almışsınız, teşekkürler. Gazetecilerin, televizyoncuların kısaca basının özgürlüğünden bahsetmeden önce medya patronlarının tarafsızlığından ve özgürlüğünden bahsetmek istiyorum. Ne yazık ki medya neredeyse tekelleşti ülkemizde. Ulusal kanalların ve gazetelerin pek çoğu aynı grubun elinde olunca ve bu grup medya dışında başka işlerle de uğraşınca, tarafsız ve özgür olabilmek neredeyse imkansızlaşıyor. Deyim yerindeyse, Demoklesin kılıcı tepelerinde sallanıp duruyor.
Muhalefet basın ve yandaş basın şeklinde ayrılan medya kanalları dışında özgür basına rastlamakta haliyle zorlaşıyor. Bu şartlar altında basın çalışanlarının özgür kaleminden bahsetmek için her birinin cesur yürek olması gerekli galiba. . .
Ve yine çok önemli bir konuya daha değindiğinizi düşünüyorum. Gazetecilerin haber yapma özgürlüğü gibi bizlerinde haber alma özgürlüğü bir şekilde kısıtlanıyor. Bazen arz talep olayıyla, bazen patron baskısıyla bazen farklı baskılarla. . . Jülide Gülizar konusunda tamamen sizinle hemfikirim. Gülizar gibi mesleğinin duayeni bir insanın da en az türkücümüz kadar basında yer alması gerektiğini ve bunu kesinlikle hak ettiğini düşünenlerdenim.
Teşekkürler, yerinde ve güzel bir paylaşımdı.
Öncelikle bu yazıyı kaleme alan Berlen'e ve yazının bu sayfalara taşınmasına onay veren yetkili arkadaşlara teşekkür etmek gerek.Bazı konular karşısında çoğu zaman kurduğum bir cümle vardır,''söylenecek çok şey var ya da hiç birşey yok''.Hani hassas terazinin dengede olamama durumu,ya çok ağır gelir ya da hafif bir türlü dengede durmaz.Öncelikle sizinde belirttiğiniz üzere,düşünce ve ifade özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmaz koşulu ve insan hakkdır fakat bu konuda devamlı ''red'' edilsede ülkemizde rahatsız edici sıkıntılar vardır.Bunların detayına girmeyeceğim.Sadece bu konuyu ''özgür basın istiyorum'' temennisiyle noktalayacağım.Ayrıca tutukluluk halleri devam eden gazetecilerle ilgili kamuoyuna tatmin edici bilgilerin verilmemesini de ancak şeytanın avukatlığını yaptığım zaman anlayabildiğimide belirtmeden geçemeyeceğim.
Ve Jülide Gülizar,Allah rahmet eylesin,Jülide Gülizar'la ilgili okul yıllarında bir araştırma yapmıştık,konumuz Tükçe'nin kullanımıydı.Ve Türkçe'nin kullanımı konusunda birçok kişiyi eğiten,yol gösteren büyük ustayı daha iyi tanıma fırsatı bulmuştum.TRT nin ilk haber spikerlerinden olan Jülide Gülizar'ın aynı zamanda yazarlık ve eğitmenlik yönüde ağır basmaktadır.Ülkemiz için bu kadar değerli bir kişiliğin ölüm haberi 30 saniye olarak verilipte,söylediğiniz üzere medyatik türkücünün mafyavari hesaplaşma kokan vurulmasının günlerdir ana haber bültenlerini en az 30 dk esir almasıda gayet manidardır.Bu güncel konuyu buraya taşıdığınız için tekrar teşekkürler...
Meşhur türkücü JAPONYA depremini bile soladı...:)
Bıktık yahu ne zaman açsak ya da gazete başlıklarını baksam haberlerine İbo var. Yok canlı bağlantılar yok son dakikalar. SON DAKİKA elini kaldırdı SON DAKİKA ayağını oynattı. Japonyada binlerce insan öldü ölüyor. Millet açlıktan kırılıyor ama İbo haberleri daha öne çıktı.Bu ne DANDİK bir basın ve medya!!!3 yıldan fazla denizin hem üstünde hem altındayım. Salavat;-)getirten havalara yakalandım (ki herkese nasip olmaz SALAVAT)getirmek.Ama deniz tutması yaşamadım.Şu medyanın "PALAVRALARINDAN" midem bulandı.
Medyaya yıllarca yön veren (!) gazetelerimizden inciler..."Laikliğe Kurşun
Siyasilere öfke askere alkış
Bu kez de aynı el, Öfke"..
Türkiyede Basın Özgür müdür.? Sonuna kadar ÖZGÜR bir medya ve basın var Türkiye de.Fransa ya gidin ve görün basın özgürmü değil mi?
Aslında bahsettiğin özgürlük biraz siyasi bir olay.Düşüncenin sınırsız özgürlüğü vardır fakat beynin içinde geçerlidir.Her düşünce sınırsız olarak kullanılamaz.
Bahsettiğin ikinci olay traj meselesi çoğunluğun sesine kulak veriyorlar.Ne yazık ki ülkemizde kar edilmeyen hiç bir iş yapılmıyor,misyon meslekler amacının dışında kullanılıyor.
Uzun zaman yoksulluk çeken bir ülke olmamızdan dolayımı artık bilemiyorum,bu aşırı para kazanma hırsı beyinlerimize işlemiz...
Ülkemizde basın özgürlüğü sonuna kadar var.Hiç bir ülkede Miili maçta çıkan kavga görüntüleri kendi futbolcusunu zedelercesine dünyayla paylaşılmaz.Özel hayatlar bu kadar irdelenmez.Kendi insanı küçük gösterilip başkalarına özendirilmez.Dediğin ikinci olayda haklısın fakat düşünce özgürlüğü demeyelim bu ülkede.Bu sitede bile usturuplu yazıp düşüncesini özrgürce söyleyemeyen insan var mı?
Diğer ülkeleri bilmeyenler bu ülkeye haksızlık yapıyor...
yazı da, yorum yapanlar da güzel yazmışlar...doğru tesbitler...
Benim yazı uygun bulunmamış ilgili yetkili sansürlemiş.;-)
Sevgli Arkadaşım BerlenTürkiye de basın özgürmü?Bence değil.Gazeteciler,yazarlar doğru bildiklerini yazamıyorlarsa,yada yazıp içeri alınıyorlarsa nerde özgürlük.Yazdıkları cümlelerin konuşacakları melimelerin nasıl yorumlanacağını artık tahmin edemiyorlar.İfade özgürlüğü çağdaş bir toplum ve gerçek bir demokrasinin olmazsa olmazlarındandır.Basın mensuplarının üzerindeki bu baskı kaldırılmalı, insanlar ifade özgürlüğünü kullanmalıdırlar.Bu arada yorumlarda türkücünün ismide geçmekte.Ülkemizde bu kadar olay varken türkücünün 24 saat yaşadımı öldü mü haberlerine akıl sır erdiremiyorum.Bundan sonrada doğrularımızı özgürce konuşamayıp, yazamacaksak basın özgür mü diye de konuşmanın anlamı yok.Aziz Nesin'in bir sözü vardır.Mutlaka bilirsiniiz.Yazmak isterdim, ama yazamam.Sizler tahmin edin.BERLEN ellerine ve yüreğine sağlık. TEŞEKKÜRLER SEVGİLERİMLE.
Benim aykırı yorumum yayınlanmıyorsa, sadece basında değil burada da özgür değiliz. Çelişkiye bakın. Bu blog yayınlanıyor ve benim aykırı yorumum yayınlanmıyor. Site yöneticilerini tebrik ederim
Basın ve Medya kontrol edilemeyen bir canavar..Rezil de edebilir vezir de.
Ya da "medyanın yüzsüzlüğü"..
Gamyun net.Tepki ve düşüncelerimizi, rahatlıkla net ortamına taşıyabildiğimiz ender sitelerden.(Ara sıra yorumlarım sansürelense)de ender sitelerden birisi,bu duruma gelmesinde ve işlevinin devamın da dahili olan her bireye gerçekten çok teşekkür ediyorum..
Basın ile ilgili yapılan tespitlerin hepsine katılıyorum. Konuya ilişkin bir katkı yapmak istiyorum.
Ne yazık ki ülkemizdeki basının patronları da ticari kazancı ön plana almaktadırlar. Ayrıca iktidara testek vermek hem ekonomik getiriyi hemde itibar sağlamak demek onlar için...Seçime yaklaştığımız şu dönemde toplumu kendileri için olumsuz etkileyecek her yazı ve haberin önü kesilmeli, ters düşünen beyinler sindirilmeli...Önümüzdeki günlerde daha da ağır hamleler gelebilir. Çözüm ne peki ...Özgürlükler kolay kazanılmaz. Toplumun bilinçlenmesi belli bir süreci gerektirir. Dileğim şudur ki iyi toplum liderleri çıksın, kitap okuyanlar artsın, ulusal bilinç kısa sürede oluşsun.
Sevgilerimle...
Sevgili arkadaşım bloglarında çok güzel konular işledin her ikiside günümüzde gün geçtikçe yok olmaya yüz tutmuş bir konuma girdiler inşlh senin yazılarından sonra okuma oranında bir değişiklik olacağına inanıyorum,fakat basının özgurlüğünde çok şüphelerim var.Dikkat etiğim kadarıyla basında sadece çıkar savaşı var trajı artırmak için herkez medyatik olayları işlemekte yada parası bol olan kesimlerin reklamını yapmakta halkın ihtiyaçlarını veya halkın asıl duymak istediklerini yazanı göremiyorum basının özgürlüğü bence halkına iyi hizmet etmekle olur siyasetçilerin safında yer alıpta halkına uzak olmayla özgurleşemez. Saygılarımla eline ve emeğine sağlık
Sadece kişisel olarak kanal değiştirmek çözüm olamaz ve televizyon yapımcıları da halk bunu istiyor mantığıyla seviyesiz ve toplumsal şiddeti teşvik eden yayınları yapamaz. (Bakınız sabah kadın programları, paparazziler,spor vs.)
Medyanın toplum halinde yaşayan insanın, toplumun bir parçası olarak da sorumlulukları vardır.Ama nerde?Güya objektif(tarafsız) bir üslupla yapılacak bir program çok sübjektif oluyor.Ne Öğretici Bir yanı var, Nede Eğitici..
Adını vermek istemediğim site sahibi bir gazeteci.Basit bir siteden bir HOLDİNGE yükselmiş bir site.Site içeriği hakkında bilgi vermek isterdim ama yönetim sansürler o yüzden gerek yok.İngilizlerden esinlenmiş bir site.İnsanların özel hayatlarını yaşantılılarını KULLANARAK Holding kuruluyor bu ülkede.RTÜK ve TC de buna resmen ÇANAK tutuyor.Denetim mekanizmaları çalışmayan bir toplumun hakettiği iyi ve kaliteli şeylere ulaşması da olanaksızdır.
Bu Konu:Gündemde kalmalı! Önemle Rica Olunur!
Saygılarımla.
YORUMLAR
Çok önemli bir konuyu kaleme almışsınız, teşekkürler. Gazetecilerin, televizyoncuların kısaca basının özgürlüğünden bahsetmeden önce medya patronlarının tarafsızlığından ve özgürlüğünden bahsetmek istiyorum. Ne yazık ki medya neredeyse tekelleşti ülkemizde. Ulusal kanalların ve gazetelerin pek çoğu aynı grubun elinde olunca ve bu grup medya dışında başka işlerle de uğraşınca, tarafsız ve özgür olabilmek neredeyse imkansızlaşıyor. Deyim yerindeyse, Demoklesin kılıcı tepelerinde sallanıp duruyor.
Muhalefet basın ve yandaş basın şeklinde ayrılan medya kanalları dışında özgür basına rastlamakta haliyle zorlaşıyor. Bu şartlar altında basın çalışanlarının özgür kaleminden bahsetmek için her birinin cesur yürek olması gerekli galiba. . .
Ve yine çok önemli bir konuya daha değindiğinizi düşünüyorum. Gazetecilerin haber yapma özgürlüğü gibi bizlerinde haber alma özgürlüğü bir şekilde kısıtlanıyor. Bazen arz talep olayıyla, bazen patron baskısıyla bazen farklı baskılarla. . . Jülide Gülizar konusunda tamamen sizinle hemfikirim. Gülizar gibi mesleğinin duayeni bir insanın da en az türkücümüz kadar basında yer alması gerektiğini ve bunu kesinlikle hak ettiğini düşünenlerdenim.
Teşekkürler, yerinde ve güzel bir paylaşımdı.
Öncelikle bu yazıyı kaleme alan Berlen'e ve yazının bu sayfalara taşınmasına onay veren yetkili arkadaşlara teşekkür etmek gerek.Bazı konular karşısında çoğu zaman kurduğum bir cümle vardır,''söylenecek çok şey var ya da hiç birşey yok''.Hani hassas terazinin dengede olamama durumu,ya çok ağır gelir ya da hafif bir türlü dengede durmaz.Öncelikle sizinde belirttiğiniz üzere,düşünce ve ifade özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmaz koşulu ve insan hakkdır fakat bu konuda devamlı ''red'' edilsede ülkemizde rahatsız edici sıkıntılar vardır.Bunların detayına girmeyeceğim.Sadece bu konuyu ''özgür basın istiyorum'' temennisiyle noktalayacağım.Ayrıca tutukluluk halleri devam eden gazetecilerle ilgili kamuoyuna tatmin edici bilgilerin verilmemesini de ancak şeytanın avukatlığını yaptığım zaman anlayabildiğimide belirtmeden geçemeyeceğim.
Ve Jülide Gülizar,Allah rahmet eylesin,Jülide Gülizar'la ilgili okul yıllarında bir araştırma yapmıştık,konumuz Tükçe'nin kullanımıydı.Ve Türkçe'nin kullanımı konusunda birçok kişiyi eğiten,yol gösteren büyük ustayı daha iyi tanıma fırsatı bulmuştum.TRT nin ilk haber spikerlerinden olan Jülide Gülizar'ın aynı zamanda yazarlık ve eğitmenlik yönüde ağır basmaktadır.Ülkemiz için bu kadar değerli bir kişiliğin ölüm haberi 30 saniye olarak verilipte,söylediğiniz üzere medyatik türkücünün mafyavari hesaplaşma kokan vurulmasının günlerdir ana haber bültenlerini en az 30 dk esir almasıda gayet manidardır.Bu güncel konuyu buraya taşıdığınız için tekrar teşekkürler...
Medyaya yıllarca yön veren (!) gazetelerimizden inciler..."Laikliğe Kurşun
Siyasilere öfke askere alkış
Bu kez de aynı el, Öfke"..
Türkiyede Basın Özgür müdür.? Sonuna kadar ÖZGÜR bir medya ve basın var Türkiye de.Fransa ya gidin ve görün basın özgürmü değil mi?
Bahsettiğin ikinci olay traj meselesi çoğunluğun sesine kulak veriyorlar.Ne yazık ki ülkemizde kar edilmeyen hiç bir iş yapılmıyor,misyon meslekler amacının dışında kullanılıyor.
Uzun zaman yoksulluk çeken bir ülke olmamızdan dolayımı artık bilemiyorum,bu aşırı para kazanma hırsı beyinlerimize işlemiz...
Diğer ülkeleri bilmeyenler bu ülkeye haksızlık yapıyor...
Ya da "medyanın yüzsüzlüğü"..
Gamyun net.Tepki ve düşüncelerimizi, rahatlıkla net ortamına taşıyabildiğimiz ender sitelerden.(Ara sıra yorumlarım sansürelense)de ender sitelerden birisi,bu duruma gelmesinde ve işlevinin devamın da dahili olan her bireye gerçekten çok teşekkür ediyorum..
Basın ile ilgili yapılan tespitlerin hepsine katılıyorum. Konuya ilişkin bir katkı yapmak istiyorum.
Ne yazık ki ülkemizdeki basının patronları da ticari kazancı ön plana almaktadırlar. Ayrıca iktidara testek vermek hem ekonomik getiriyi hemde itibar sağlamak demek onlar için...Seçime yaklaştığımız şu dönemde toplumu kendileri için olumsuz etkileyecek her yazı ve haberin önü kesilmeli, ters düşünen beyinler sindirilmeli...Önümüzdeki günlerde daha da ağır hamleler gelebilir. Çözüm ne peki ...Özgürlükler kolay kazanılmaz. Toplumun bilinçlenmesi belli bir süreci gerektirir. Dileğim şudur ki iyi toplum liderleri çıksın, kitap okuyanlar artsın, ulusal bilinç kısa sürede oluşsun.
Sevgilerimle...
Sevgili arkadaşım bloglarında çok güzel konular işledin her ikiside günümüzde gün geçtikçe yok olmaya yüz tutmuş bir konuma girdiler inşlh senin yazılarından sonra okuma oranında bir değişiklik olacağına inanıyorum,fakat basının özgurlüğünde çok şüphelerim var.Dikkat etiğim kadarıyla basında sadece çıkar savaşı var trajı artırmak için herkez medyatik olayları işlemekte yada parası bol olan kesimlerin reklamını yapmakta halkın ihtiyaçlarını veya halkın asıl duymak istediklerini yazanı göremiyorum basının özgürlüğü bence halkına iyi hizmet etmekle olur siyasetçilerin safında yer alıpta halkına uzak olmayla özgurleşemez. Saygılarımla eline ve emeğine sağlık
Medyanın toplum halinde yaşayan insanın, toplumun bir parçası olarak da sorumlulukları vardır.Ama nerde?Güya objektif(tarafsız) bir üslupla yapılacak bir program çok sübjektif oluyor.Ne Öğretici Bir yanı var, Nede Eğitici..
Adını vermek istemediğim site sahibi bir gazeteci.Basit bir siteden bir HOLDİNGE yükselmiş bir site.Site içeriği hakkında bilgi vermek isterdim ama yönetim sansürler o yüzden gerek yok.İngilizlerden esinlenmiş bir site.İnsanların özel hayatlarını yaşantılılarını KULLANARAK Holding kuruluyor bu ülkede.RTÜK ve TC de buna resmen ÇANAK tutuyor.Denetim mekanizmaları çalışmayan bir toplumun hakettiği iyi ve kaliteli şeylere ulaşması da olanaksızdır.
Bu Konu:Gündemde kalmalı! Önemle Rica Olunur!
Saygılarımla.