ÇANAKKALE GEÇİLMEDİ!!!
18 Mart 2011, 09.02 A- A+Bugün 18 Mart ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ'ni ve destanını anma günü.Öyle bir destan ki,anlatılacak,aktarılacak o kadar çok yönü var ki,içinde o kadar çok kahramanlık hikayesi barındırıyor ki.....ÇANAKKALE'de cephelerden birinde Faruk ÜSTEĞMEN,yeni gelen askerleri kontrol edip bir yandan da onlarla laflıyordu,bir ara saçının ortası sararmış bir çocuk görür,merakla,''adın ne senin evladım''der,çocuk ''Ali'' diye cevap verir.''Nerelisin Ali'', der üsteğmen,''Tokat Zile'li yim''der Ali'de,daha sonrada üsteğmen merakını gidermek için,'''peki evladım bu saçının hali ne'' der,Ali,''anam cepheye gelirken kına yaktı komutanım'' der.Komutan bunun nedenini sorar,Ali nedenini bilmediğini söyler komutanına ve o günden sonra herkes Kınalı ALİ der ALİ'ye.Ali kısa sürede cana yakın tavrıyla arkadaşlarının ve komutanlarının sevgisini kazanır.Bir gün ailesine mektup yazmak ister,fakat okuma yazma bilmediği için arkadaşlarından yardım alır,Ali söyler arkadaşları yazar...
''Sevgili anne,babacığım ellerinizden öperim ben burada çok iyiyim beni merak etmeyin'' diye başlar,kız kardeşini,kendinden küçük erkek kardeşini sorar,köyün burnunda tüttüğünü anlatır,kendilerinin varoldukça düşmanın bir adım bile ilerleyemeyeceğini yazdırır arkadaşlarına,mektubunu gururla bitirdikten sonra,aklına gelir ve yazının sonuna not düştürür.''Anacağım kafama kına yaktın,burada komutanlarım ve arkadaşlarım benle hep dalga geçtiler,sakın kardeşim Ahmet'e de yakma,onla da dalga geçmesinler,ellerinden öptüm'' der ve mektubu sonlandırır.Aradan zaman geçer İngiliz'ler tüm güçleriyle Gelibolu'ya saldırırlar ve bu cepheyi savunan askerlerimiz teker teker şehit düşerler.Gelibolu düşmek üzereyken Kınalı ALİ'nin komutanı birliğinin sıcak temasa hazır olmadığını düşünür fakat Kınalı ALİ ve arkadaşları orada olmak istediklerini komutana iletirler ve komutan onları ölüme gönderdiğini bile bile yollar sıcak temasa.Kınalı ALİ'nin bölüğünden kimse sağ çıkamaz,hepsi şehit olmuştur.Aradan geçen zamanda Kınalı ALİ'nin ailesine yazdığı mektubun cevabı gelir.Komutanlar buruk ve gözleri yaşlı bir şekilde mektubu açmaya karar verirler.
Babası anlatır ALİ'nin.''Oğlum,ALİ nasılsın iyimisin,gözlerinden öper selam ederim'' dedikten sonra ''öküzü sattık paranın yarısını sana,yarısını da cepheye gidecek kardeşine veriyoruz,şimdi öküzün yerine tarlayı ben sürüyorum,zaten artık zahireye de ihtiyacımız olmadığı için yorulmuyorum da,sen sakın bizi merak etme,bizi düşünme'' der köyü akrabaları anlatır ve mektubu bitirir.''ALİ ananın da sana diyeceği var'' Anası: ''Oğlum ALİ yazmışsın ki kafamda ki kınayla dalga geçtiler,kardeşime de yakma demişsin,kardeşine de yaktım,komutanlarına ve arkadaşlarına söyle senle dalga geçmeinler,bizde 3 şeye kına yakılır.
1-GELİNLİK KIZA,GİTSİN AİLESİNE,ÇOCUKLARINA KURBAN OLSUN DİYE
2-KURBANLIK KOÇA,ALLAH'A KURBAN OLSUN DİYE
3-ASKERE GİDEN YİĞTLERİMİZE,VATANA KURBAN OLSUN DİYE.....gözlerinden öper selam ederim,Allah'a emanet olun''der ve mektubunu bitirir.Mektubu okuyanların tamamı kendilerini ağlamaktan alıkoyamazlar.
Çok kastım kendimi bu destansı hikayeyi yazarken,insan kafasında canlandırdığında içinde birşeylerin eridiğini hissediyor.Buna benzer kaç tane hikaye vardır bir düşünsenize.Hani önce kendimi sorgulayarak,bu şekilde kazanılmış vatan topraklarına,Cumhuriyete,Kınalı ALİ'lere,onların tüm emanetlerine,Mustafa KEMAL'e yeteri kadar sahip çıkıyormuyuz diye soruyorum,emanetlerini ne derece muhafaza ediyoruz diye geçiyor aklımdan.Anzak'lar ''taaaaa'' AVUSTRALYA'dan Okyanus'ları aşıp ATA'larının öldüğü toprakları ziyaret etmeye gelip,onları anarken,kaçımız ÇANAKKALE'ye gidip o ruhani havayı soluduk,mezarsız kahramanlar için yapılmış şehitliğe giderek kaçımız ''fatiha'' okuduk.Kaçımız CUMHURİYET'in ne şartlarda oluştuğunun farkındayız.Sorgular, sualler bu böyle gider işte,sanırım biz hala uykuda ve İZİNDEYİZ!!!Vakt-i zamanında Ghandi bir söz söylemiş ve demiş ki.''Bir insan eğer gerçekten uyuyorsa uyandırmak mümkündür.Ama eğer uyumuyor da,uyku taklidi yapıyorsa,dünyanın bütün gayretlerini sarfetseniz nafiledir''.
Neticede o gün yaşanan ve günümüze taşınan tek gerçek var,ÇANAKKALE GEÇİLMEDİ, Kınalı ALİ'ler buna izin vermedi.Ruhları şad olsun,dualarımız onlarla olsun...
''ÇANAKKALE ZAFERİ,Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik misalidir.Emin omalısınız ki,ÇANAKKALE MUHAREBELERİ'ni kazandıran bu yüksek ruhtur.....M.Kemal ATATÜRK
NOT:Kınalı ALİ'nin ailesinden gelen mektup hala ÇANAKKALE müzesinde sergilenmektedir.Bilginize.....
YORUMLAR
Çanakkale Zaferi hakkındaki yazınız için teşekkürler.
Çanakkale savaşında Türklerin başkomutanı kimdir ???
Ayrıntılar az sonra...)))
Çanakkale zaferi, hastalanmış, hatta ölmüş gözü ile bakılan Türk Milleti'ne şan, şeref ve güven kazandırmakla kalmamış, özbenliğini yeniden kazanmasına da yardımcı olmuştur. Ayrıca, Türk Milleti'nin askerlik kabiliyetini, fedakârlık ruhunu, vatan ve millet sevgisini, manevi gücünü bir defa daha tüm dünyaya göstermiştir.
Tarihimizin bu önemli zaferinde şehit olanların ruhları şad olsun...
Teşekkürler.
Bundan 96 yıl önce 18 Mart 1915 saat 11.00 de denizden başlayan taarruz saat 17.45 de düşmana ağır kayıplar verdirerek, boğazın denizden geçilemeyeceğinin gösterilmesiyle bitmiştir. Sonrasında 25 Nisan 1915 de en kanlı savaşlar başlamıştır. 3 ay boyunca göğüs göğse kanlı çarpışmaların ve ağır kayıpların yaşandığı bu savaşta, düşmanın Çanakkale’yi karadan da geçilemiyeceği gösterilmiştir. En güçlü savaşçılar olarak bilinen Australia and New Zealand Army Corp “ANZAK” birliklerinin yanı sıra İngilizler ve Fransızlar Kasım 1915 de ağır bir yenilgiyle savaşı bitirme kararı almışlardır.
275 kg’lık top mermisini 2 kez üst üste tek başına kaldırarak topun namlusuna yerleştirerek, OCEAN adlı İngilizlerin en büyük zırhlısını batıran Onbaşı Seyit ÇUBUK günün sonunda resim çekilmek için aynı ağırlıktaki mermiyi kaldırmaya çalışıp başarısız olunca şöyle demiştir “Paşam karşımda düşman olsun yine kaldırırım” diyen onbaşıya, Mustafa Kemal “o koca gülleyi kaldırdığın gibi beni de kaldırabilirmisin” sorusuna verdiği yanıt ise Koca Seyit’in yanıtı şu olmuştur. “Sizin büyüklüğünüz, ağırlığınız gülle ile ölçülemez, sizi ben değil, dünya birleşse kaldıramaz”.
Nice Kınalı Ali’lerin nice Koca Seyit’lerin kaybedildiği savaşlarda, bu vatan için kanını dökmüş, vatanı uğruna şehit olmuş her bir asker için ayrı ayrı Allahtan rahmet diliyorum, her birini minnetle anıyorum. Emanet ettikleri bu toprakları umarım bundan sonra da sahip çıkarak onları onurlandırmaya devam edebiliriz.
Bugün sizden böyle bir yazı bekliyordum, yanılmadım. Yine duyarlılığınızı gösterdiniz. Sevgili arkadaşım Dennis’in de bizlerle paylaştığı bu öykü hüzünlenerek beni okul yıllarıma götürdü. Teşekkürler.
Hepimiz askeriz seve seve bu vatan için canımızı veririz...
Birde ricam var blogları ayarlayan operatör arkadaştan ,böyle özel günlerde özel günler için yazılan yazıları gün sonuna kadar anasayfada görülecek şekilde saklarmısınız yazan her kim olursa olsun,okuyup okuyup ibret alalım...
“Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.”
M. Kemal ATATÜRK
*18 Mart Çanakkale Deniz Zaferimizi ve Tüm Şehitlerimizi Minnet ve Şükranla Anıyoruz....*
Sorusuna cevap veren olmadı.
Cevap: Başkomutan Alman General Limon Wan Sanders di.. savaşı kasten kötü yönetti.Bazı kişiler "Çanakkale savaşının baş komutanı ENVER PAŞA'dır".derler..1. Dünya Savaşına girişimizin baş sorumlusu,Sarıkamış'ta 90.000 şehidimizin olmasına neden olan beceriksiz bi Komutan... Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Onların sayesinde aldığımız bu rahat nefes için dua ediyoruz.Şehit atalarımızın ruhları şad olsun.
Bende bu konuda farklı bir bilgiyi paylaşayım,aslında bir çoğumuz tarafından bilinen ama bazılarımız tarafından da acaba bu isim nereden geliyor diye kendimize sorduran Anzak(ANZAC) isminin nereden geldiği konusu.Australian and New Zealand Army Corps'ın baş harflerinden ortaya çıkmış bir kısaltma.Avustralya ve Yeni Zellanda Kolordusu yani.Yıllardan beri haberlerde izleriz hep,ANZAK torunlarının ÇANAKKALE'ye yaptıkları ziyaretleri,yazıda da belirtiğim üzere benim canımı en çok sıkan konu,Anzak'ların okyanusları aşıp gelirken,resmi rakamlara göre bizim ÇANAKKALE'yi ziyaret sayımızın minimumda kalması.Geçmişini iyi anlayamamış,benimseyememiş,tanıyamamış toplumların bir süre sonra çoğu konuda uğradığı erozyonu sanırım bizde kısmen yaşıyoruz.Deniz,güneş,kum tatilleri kulağa tabiki hoş geliyor fakat arada bu tarz ziyaretleride yapmak bakış açımızı değiştirecek kanaatindeyim.
Of ya az kalsin yorum yapamayacaktim diğer nick yorum sayisini tamamlamış ( ne zaman yaptiysa 5 yorumu ). ŞEHİTLER ÖLMEDİ VE ASLA ÖLMEYECEKLER. O, ŞU YADA BU DEĞİLİZ...
MEHMETLER, NENE HATUNLAR, KINALI ALİLER, TÜRKİYE'MİN VE DÜNYADA EŞİ BENZERİ OLMAYAN YURDUMUN ANADOLUNUN BİTMEYECEK HAZIR NEFERLERİYİZ...
Tüm dünyanın gözünü diktiği ve bitirmeye çalıştığı cehennem ateşinde açan güldük biz, öldürüldükçe yeniden doğduk biz. TÜM ŞEHİTLERİMİZE BİNLERCE KERE TEŞEKKÜRLER; BİZE BU KUTSAL EMANETİ BIRAKTIKLARI İÇİN.
BİNLERCE KERE ÖZÜR TÜM ŞEHİTLERİMİZDEN; EMANETLERİNİ HAKKI İLE KORUMAYI BECEREMEDİĞİMİZ İÇİN...
GÜZEL PAŞLAŞIMIN İÇİN TEŞEKKÜRLER...
Elinize yüreğinize sağlık,nede güzel yazmışsınim,inanın göz yaşlarına boğuldum,şu anda çocuklarım uyuyor,uyandıklları zaman güne sizin yazıanızla başlayacaklar,ama şunuda soruyorum kendi kendime bütün bu zorlukları ,bu mücadeyi yaşadığım bu günler içinmi yaptılar.Atamı ve tüm şehitlerimiz rahmetle ,saygıyla anıyorum.