İZMİR'LİYİZ
21 Mart 2011, 10.20 A- A+Paylaşacağım yerleşim bölgesinin, çiçeği, böceği çoktur. Aşk hayat denklemleri ise kitaplara esin kaynağı oluşturur. Gelgelelim bölge insan profili, coğrafi konumu ve malum dönemlerde yarattığı sansasyonlarla, kendisine ve insanına takılan lakaplar düşünüldüğünde “zararsız” konulara nasıl girilmez bir deneyelim.
Türkiye’nin doğu Anadolu hariç diğer bölgelerini görebilme fırsatını yakalayabilmiş biri olarak, güzel yurdumuzun tüm kentleri, kasabaları, tüm beldeleri, köyleri; insanı, tarihi, görsel zenginlikleri ile her biri ayrı yaşanılası yerlerdir. Benim paylaşacağım kent ise, doğduğum, doyduğum ve yaşamaktan onur duyduğum şehir İZMİR’im.
İzmir’i anlatırken İzmir jargonunu da anlatmak lazım, çünkü biraz arızadır İzmir insanı, jargonu bile aykırıdır. İzmir suyunu içmeyen pek anlamaz İzmir lisanını. Çekirdek çiğdemdir, simit gevrek, domates domat. Sabah arka mahallede, başında sepeti, bağırır “Gevvvvvvvvv” Ön mahalleden geçen camekanlı el arabasının çığırtkanı tamamlar kelimeyi “Reeekkkkkkçççççiiiiii” Mahalleli bilir, her ikisinden de sıcacık gevrek, boyoz, yumurta alabileceğini. Geliyom, gidiyom, yapıyom, ediyom, düzeltmek isteyenlereyse cevap gecikmeden gelir “ben seviyom böyle demeyi” :))
Biz Kumruyu da Yengeni de afiyetle yeriz. Kumrunun sadece kuş olmadığı memleketimizde, Sabah 3–4 gibi sıcacık çıkan boyoz kuyruğuna girmeyeni İzmir’li bilmeyiz. Ot almadan pazardan dönene İzmir’li demeyiz. Zeytinyağını da zeytinyağlı yemeği de, zeytini de çok severiz. Elbette bu durumda zeytinyağı gibi üste çıkmayı her konuda iyi beceririz.
Göztepe-Karşıyaka, 35 – 35.5 kavgalarımız meşhursa da, kale gibi tek yürek olmayı en güzel biz beceririz. Evet haylazız ama saygıda kusur etmeyiz, küstahsak da zarafetimizden, efendililiğimizden ödün vermeyiz. Tanısak tanımasak herkesle günaydın der, hayırlı işler dileriz.
Tarihimizi iyi bilir, önemimizi fark ederiz. Emanetimiz
altında olanları korumaya yeminliyiz.
Atamızın en yakın takipçileriz.
Zeybek havası duyduk mu hem duygulanır gözyaşı dökeriz hem de efelerimiz için birlikte kalkıp oynamayı görev biliriz. Erkek kız hep birlikte kahveye gideriz. Ömer ağada arada birde nargile içeriz. Seçilmeyiz, seçeriz. Biz hala (!) mini etek, askılı bluz giyip şortla gezeriz. Üstüne alınan olursa bakışımızla sindirir geçeriz, hani olmaz ya, durum büyükbaş hayvan bakışına dönerse, Allah ne verdiyse hep birlikte girişir yola devam ederiz. Gece 3 de eve dönsek rahatsız edilmeyeceğimizi biliriz. Biz erkek ile kadın değil insan biliriz. Üniversitede okul çıkışlarında öğrendiğimiz tavlanın, okeyin her hilesini birde size öğretiriz. Trafik sıkışıklığı ile Cuma akşamüzeri saat 16.30 dan sonra Çeşme, Kuşadası, Foça yollarında tanışırız. Herkes gibi Cuma cumartesi eğlenmekte neymiş Çarşamba en favori eğlence gecemiz.
Bir kez bile faytona binmeyeni, kordondan geçmiş kabul etmeyiz. Sıkıntıya gelemeyiz, bankada kuyruk varsa, sıramızı pasaportta köpüklü kahve içerek bekleriz. Balık–rakı-meze, patates-bira, şarap-peynir birlikteliklerini gavurluğumuz (!) icabı takdir etmeyi iyi biliriz. Balkonlarımızdan vazgeçebilmek için illaki havanın çok soğumasını bekleriz. Balkon sefalarının bittiği aylarda kabanlarımızı giyer, sümüklü çocuk misali (!) komşumuzun bahçesinde mangal başına geçeriz. Meltemi hiçbir yerde İzmir’deki gibi hissedemeyiz.
Türk, Rum, Ermeni, Musevi kardeş kardeş geçinir gideriz. Büyülü şehrin, büyücü insanları yolu İzmir’den geçenleri büyüleyemedimi bir daha içimize kabul etmeyiz. Ancak İzmir’de bir kez nefes alanın artık iflah olmayacağını da iyi biliriz.
Kimse kusura bakmasın ama (!) Biz İzmir’liyiz :))
YORUMLAR
Berlen teşekkür ederim. Güzel İzmir'imi hatırlattın bana da. Şu an görev icabı başka bir şehirde yaşıyorum. Unutmuşum memleketimin güzelliklerini, özledim valla İzmir'imi. Senin yazını okurken boyoz kokusu geldi burnuma, İmbattan esen rüzgarı hissettim iliklerimde ve limandaki çayın tadını aldım damağımda. Bu kadar mı güzel anlatılır... Kalemine sağlık valla.Sevgiyle kucaklıyorum seni hemşerim.
Hele şu sıcakkanlılık meselesi... Bostanlıda bir sabah yürüyüşe çıkmştık eşimle. Sabah sporu yapan, koşarak yanımızdan geçen tüm insanlar günaydın dedi. eşim çok şaşırdı ve çok hoşlandı bu durumdan o da başladı selam vermeye tanıdık tanımadık herkese(kendisi İzmirli değildir de...) sardı İzmirin sıcaklığı onuda. Biz böyle basarız insanları bağrımıza işte...
İzmirli olanıda olmayanı da ayırmayız.Bir selamın insanın gününü nasıl değiştirdiğini biliriz. Mutlu yaşarız ve etrafımıza da mutluluk saçarız.
Güzel İzmirimin güzel insanları Sahip çıkın memleketime kaptırmayın kendini bilmezlere, kalın sağlıcakla ve sevgiyle....
ÇOK KISKANDIMMMMMMMMMMMMM:)))
OLSUN AMA BENİMDE YAVUKLUM İZMİRLİ:)))
Trabzon'u Trabzon yapan Trabzonspordur.
Arkadaş canlısı, güvenilir, samimi, şakacı insanların yaşadığı. Hamsi ve Mısır ununun çok tüketildiği,Trabzon Ekmeği, Trabzon Pidesi, Akçaabat Köftesi,Sümela manastırı,Temel ve fikraları, Akçaabat köftesi,Horunu,Sürmene Bıçağı,Kara Lahana dolması ve guymak,sempatik-sert karışımı hayat dolu insanlarızdır.
Biz biriktirir, suratınıza vururuz herşeyi..
Biz kabuğumuza çekiliriz sinirlenince..Desem de inanmayın;-)
Biz sorunca söyleriz..
Ben sinirliyken; yaklaşılmaması gereken tehlikeli madde taşıyan tırlar gibiyimdir!
Türkiye'nin 7 bölgesine AŞIĞIZDIR...!
Berlen arkadaşın yazısı gibi güzel olmadı..
Ama "ÇAKMASI" olduğu kesin;-)))))
ben izmirli olarak yazınızı çok begendim.İZMİRLİ degilde başka şehirden gelmiş olsaydım ve sizin yazınızı okumuş olsaydım .çok aydınlanırdım.adeta rehber olmuş.sade ve akıcı dille yazılmış.babamın işi geregi küçük yerlerde bulundugumuz sıralarda ,çok kişiden İZMİRLİLERİN havalı ,hoppa,kendini begenmiş olduklarını duydum. .bizleri tanıyınca sade ve içten olduklarımızı anlayıp ,sıkı dostluklar kurduk ve hala da devam etmekte..