gamyun.net'i doğru görüntüleyebilmek için tarayıcını güncellemelisin, güncelleyemiyorsan başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsin.

BLOG

GÖZ GÖRMEYİNCE

06 Nisan 2011, 10.56
A- A+

Geçen sene bu zamanlar baharın daha yüzünü yeni yeni göstermeye başladığı günlerden biriydi,bu bloga başladığımda aradan geçen 1 sene olduğunu ama yaşadığım olayın bende bıraktığı hüznü ve içlerinden ayrılırken bıraktığı gülümsemenin aynı şekilde devam ettiğini farkettim.

Haftasonu saat 11 .00 civarlarında çalan telefonumun sesine uyandım telefonun diğer ucundaki arkadaşım hemen hazırlan bir yere gidiyoruz demesiyle unutamayacağım duyguların başlayacağı güne merhaba diyordum hiç bir şeyden habersiz ,30 dk kadar sonra arkadaşlarım gelmiş biz yola koyulmuştuk bile anlaşmış olmalılar ki kimse nereye gittiğimiz hakkında tek bir ipucu bile vermiyordu,gidince görürsün diyerek geçiştiriyorlardı.

Arkadaşlarımın geldik demesiyle arbadan indik içeri girdiğimizde derin bir sessizlik hakimdi ilk defa geldiğim bir yerdi benim için gerçekten süpriz olmuştu,hoşgeldiniz diyen sese doğru yönlenip elimi uzattığımda elimi arıyan karşımdaki ses beni fazlasıyla buruk bir hale dönüştürdü,hoşbulduk dedim sıkıca sarılarak hoşbulduk hoş bulduk diye avazım çıkana kadar bağırmak istedim

 Görevlinin beyefendi buyrun size tesisimizi gezdireyim dediğinde gördüklerim karşısında şaşkınlığımı gizlemeye çalışıyordum,yaklaşmış olduğumuz odalardan birinden gelen müziğe kulak vermeye çalıştığımda odaya girmiştik bile ağlamamak için gözlerimle sıkı bir pazarlığa giriyordum, yüreğimin hıçkıra hıçkıra ağlamak istemesine rağmen, ben ilk defa orda utandım kendimden, ilk defa duyarsız olduğumu gözlerimin görmediğini ilk defa o an yaşadım.

Karşılıklı sohbetler kah atılan kahkahlarla kah hüzünlenerek tanımaya çalışıyordum oradaki insanları, hepsinin kocaman bir yüreği olduğunu gördüm,hayata ne kadar azimle bağlı olduklarına şahitlik ettim.Hava kararmaya başladığında görevlilerden birinin arkadaşlara kitap okumak istermisiniz sesiyle içimde bir mutluluk yüzümde bir gülümseme belirdi onlar için birşeyler yapabilme fırsatı bile beni heyacanlandırmıştı.okuduğum kitap bittiğinde içimdeki huzurun ve mutluluğun adı tarif edilemezdi.

Bulunduğumuz yerden ayrılıp eve doğru yönlendiğimizde yolda iç sesimle yaptığım sohbetten çıkan şeyi paylaşmak istedim sizinle gözleri görmediği halde mutlu olduklarını gördüm, asıl gözleri görmeyenin ben olduğumu anladım.

 

YORUMLAR

07 Nisan 2011, 00.14

Ciddi bir suçluluk duygusu ve hafif bir kıskançlıkla okudum yazıyı. Çok içten yazdığını ve tek seferlik bir deneyim olmadığını, bu güzelliği yaşamaya ve yaşatmaya hala devam ettiğini biliyorum.

Unuttuğumuz ya da fırsat bulamadığımız çok önemli bir konuyu gündeme taşıdığın için teşekkürler.

07 Nisan 2011, 08.05
Güzel bir paylaşım tşk ederim.Galiba bazı noktalar da gözleri görmeyen bizler, senin bu görmediklerini görmene sevindik ..:)
07 Nisan 2011, 21.26
Bizde var olanların yokluğunu veya yok olma ihtimalini bile kabullenemiyoruz. Belki çok acımasızca geliyor bize anlamamak, yerine koymamak- empati yapamamak, eksikliği algılayamamak. Asıl eksiklik onların yaşadıklarını asla tam olarak anlayamayacağımız. Kaç defa denedim bilmiyorum; gözlerimi kapatıp çok iyi tanıdığım evin içinde eşyaları ve eylemleri gerçekleştirmeyi hiç birinde başaramadım... Ama yinede birtanem canım kadar sevdiğimin yaşadıklarını anlayamadım. Oysa her seferinde onun yerine kendimi koymak için deniyor ve yardım etmeye çalışıyordum((( Terzinin bir tarafı sökük olurya biz insanlar zaaflarımızla yaşamak zorundayız. Paylaşımın için teşekkürler.
Yorum yapabilmek için ÜYE GİRİŞİ yapmalısın