AMA AŞKIMMMMMMM!!!
12 Nisan 2011, 09.06 A- A+Tamam tamam 1 dk. 1 dk. ''yinemi TRAPPER yazmış'' demeyin...Vallahi de billahi de en azından bir süre için sondan 1 önceki yazım:)Aslında bu konuyu hep yazmak istemiştim ama bir türlü fırsat olmadı,evet bu sefer popülist bir yaklaşım göstereceğim,toplumun tamamının ilgi göstereceği ve her nedense herkesin yorumlayabileceği, fikir beyan edebileceği bir konuya parmak basıp hatta el atacağım,ama bu konuyu isimlerle sınırlamak istemiyorum,yani ''işte bu konu ana hatlarıyla şunu anlatıyor buna bir başlık yazayım da açıklayıcı olsun'' söylemine de gerek yok zaten aşağıdaki diyaloglar konuyu net bir şekilde açıklatıp algılatacak.Şimdi tamamen bir mizansen oluşturalım,kurgulayalım,bu mizansende tabiki kız-erkek var ve onların ilişkilere bakış açısı,bu diyaloglarda mutlaka kendinizinden birşeyler bulacaksınız,ya ilk kısmında ya da ikinci kısmında.Aşağıda kahramanlarımızla yapılan söyleşileri göreceksiniz,3-2-1 EKŞINNN(ACTION) diyip başlayalım...
Söyleşi yapılan BAYAN'ın rumuzu:KAYMAKLI ALT ÇİZGİ EKMEK ALT ÇİZGİ KADAYIFI,yaşı:22 buçuktan 23 ,medeni durumu:ev kedisi.KAYMAKLI_EKMEK_KADAYIFI rumuzlu kişiye sorulan soru:KADAYIF HANIM bize sevgilinizle nasıl tanıştığınızı ve bir gününüzün nasıl geçtiğini anlatırmısınız?
''Anlatayım efem,aşşşkkkkımla okey oynarken tanıştık,bana taş atarken birden özelime hangi taş lazım diye yazınca kalbimi çaldı.O yüzden kırmızı9'u hiç unutamıyorum,kırmızı9 attı ve bittim,çok fedakardı,oyunu kaybettti ama beni kazandı,o günden sonra arada kavga-gürültü olsa da ayrılmadık hiç.Sabahları erken kalkıyorum genelde,meeeseeeneeee,sıkaypi ve gamyunu açıyorum,aşkımm da erken kalkıyor ama o işe gidiyor önce,gündüzleri işten,akşamları evden giriyor.o daha geç girdiği için ben OKEY oynuyorum ama oyuncuların bayan olmasına dikkat ediyorum,çünkü benimki arıza çıkarıyor,4 bayanı aynı masaya toplamak yaklaşık 1 saatimi alıyor,sonra oyun bitiyor ve tam o saatlerde aşkım geliyor.Aşkım bana elit rumuz aldığı için gelir gelmez genelden 15 dk. aşkımızı özgürce yaşıyoruz,kalpler,çiçekler,böcekler,bide aşkım bana o kadar güzel floodlar hazırlamış ki,çok romantikkk,daha sonra özelimi açık unuttuysam yaklaşık 3 ile 5 dk arası fırça yiyorum,olsun erkek tir döver de,sever de dimi ama,(hatta bazen beni ARKADAŞLIK LİSTESİNDEN SİLİYOR,SOĞUKLUK GEÇİNCE YİNE EKLİYOR) .Sonra meeseenneee ye geçiyoruz,oradan sesli ve kameralı konuşuyoruz,yeni bulduğumuz ikonları birbirimize yolluyoruz,aşkım bana arada kıpraşım yolluyor çok heyecanlanıyorum,sonra öğlen yemeği için kısa bir süre ayrılıyoruz,öğleden sonra tekrar görüşüyoruz,aşkım benim meeseenee ve site şifremi bildiği için hergün 5 dk. girer bakar,o fasıl da bittikten sonra gelecek planlarımızı konuşuyoruz,yaklaşık 2 yıldır görüşmedik ama inşallah bu yaz görüşmeyi planlıyoruz,sonra akşam oluyor ama aşkımın evindeki camera akşam çalışmıyor,ben onu göremiyorum.İşte 1 günüm böyle geçiyor''.
Söyleşi yapılan BAY'ın rumuzu:SANAL ALT ÇİZGİ KAZANOVA ALT ÇİZGİ NURİ,yaşı:duruma ve kişiye göre değişim gösterebiliyor.medeni durumu:bilinen medeni durumla gerçek medeni durum farklı SANAL_KAZANOVA_NURİ rumuzlu kişiye sorulan soru:Sevgilileriniz'den KAYMAKLI_EKMEK_KADAYIFI adlı kişiyle nasıl tanıştınız ve bir gününüz de ona ayırdığınız zaman nasıl geçiyor?
''Öhöhöhö soruyu biraz sitemli sordunuz ama olsun,yanlış hatırlamıyorsam okey oynuyorduk,okey de hep dikkat ederim,koltuğumun altında ki nin özeli açık bayanlardan olmasına,oyunun sonuna doğru özelinden beklediği taşı sorup onu bitirerek iletişime geçerim.KADAYIFLA'da böyle tanıştık,saf ve iyi bir kızdır,2 yıldır tanırım kendisini,günde en az 3 saatimi ona ayırmaya çalışırım,malumunuz bunun gibi 2 tane daha var,sonra evde eşim çocuklarım falan bazen vallahi 24 saat bana yetişmiyor.KADAYIF'ın saflığını seviyorum,asi değil,söz dinliyor,ikna etmek kolay,bütün şifrelerini bana verdi zaten,genele yaptığım bir kalp,meeseeeneee den yollayacağım bir icon bile mutlu ediyor onu da,son günlerde biraz sıkıştırıyor beni,akşamları neden az görüşüyoruz,neden akşamları telefonun kapalı falan diye ama ben bir şekilde konuyu değiştiriyorum,benim işimde zor yani,3 farklı nik,3 farklı hikaye,1 eş, 2 çocuk birbirine karıştırmadan idare edttim şu ana kadar,ha bu arada söyleşi gizli olacak dimi,sonra sakata gelmeyelim''
Söyleşi yapılan çiftin isimleri,AYÇA ve KENAN:,yaşları:25 ve 28,ilişkilerinin boyutu:2 hafta sonra aile arasında nişan yapılacak.Genç çiftlerimize sorulan soru:Çok tatlı bir çiftsiniz,ilişkiniz ne noktada ve beraber olduğunuz günleri nasıl değerlendirirsiniz?ORTAK CEVAP:
''Çok iyi anlaşıyoruz,haftanın en az 3 günü görüşüyoruz,hafta sonu ve hafta içi iş çıkışı en az 1 kere,sinemaya gitmeyi çok seviyoruz,bazen maçlara bile gidiyoruz hafta sonu,haftanın 1 günüde akşam çıkıp yemek yiyip,canlı müzik yapan bir yere gidiyoruz,ikimizde birbirimize süpriz yapmayı seviyoruz,arada tabi ki tartışmalarımızda oluyor fakat gözlerimize baktığımızda herşeyi unutuyoruz,el ele tutuştuğumuzda sanki dünyalar bizim oluyor,yakında nişanlanacağız,ailelerimiz de bize destek veriyor,kısacası şu herşey çok güzel gidiyor,maşallah diyin ha''.
YUKARIDA'Kİ DİYALOGLARLA İLGİLİ UZMAN ZEKERİYA VERİMLİ'nin GÖRÜŞÜ:Internet'in yaygınlaşmasıyla beraber''internet aşkları'' diye bir kavram hayatımıza girdi.Örneklerden de görüldüğü üzere,birinde oldukça sağlıksız bir durum ortadayken,diğerinde gayet düzgün,olması gereken örnek bir model var karşımızda.İnsanların yalnızlığı,toplumda ki edindiği yer ve konumlardan hoşnut olmamaları,özgüven eksikliği artı kendinde olmayanların bir şekilde yaşanması gerektiğine olan inanç bu insanların büyük kısmını internet dünyasında eksik giderme arayışına itti.Derin ''duygusal boşluk'' yaşamaları yüzünden de aşka,sevgiye,ilgiye ihtiyaç duydular,bu durumda ''internet aşkları'' adı verilen aslında aşkın doğasına tamamen aykırı bir kavramı ortaya çıkardı.Aslında internet ortamı,insanların tanışması için bir vesile olabilir,fakat yüz yüze gelene kadar ki bölüm aşk değildir,kişiler görüştükten sonra bu tanışma aşka dönüşebilir ama bu olasılık şu anki verilere göre 1000 de 17 dir.Çünkü görüştükten sonra,karşısındaki insanla ilgili kafasında kurduklarıyla gerçekler örtüşmeyebilir.Ama bu insanlar sonucu ve yaşadıklarının gerçekten ''aşk'' olmadığını bildikleri halde içinde bulundukları ''duygusal boşluk'' yüzünden inanmaya çok hazırdırlar ve bu yüzden de titreşimle,iconla,camerayla aşk yaşayabileceklerine kendilerini inandırdılar.Bu yüzden çok fazla yuva yıkılmış,birliktelik sona ermiştir.Ve her ne hikmetse bu durumu yaşayanlar yaşadıklarının bu durumu diğer yaşayanlardan farklı olduğunu söylerler ama hikaye hep aynıdır ve istisnai durumlar dışında hüsranla biter.Ama ikinci örnekte anlatılan ilişki sağlıklı bir ilişkiye örnektir.
ÇOK ÖNEMLİ NOT:Yukarıda anlatılan hikayeler tamamen hayal ürünüdür ve kişiler gerçek kişiler değildir.KAYMAKLLI_EKMEK_KADAYIFI,SANAL_KAZANOVA NURİ_,AYÇA,KENAN VE UZMAN ZEKERİYA VERİMLİ bu hayal ürünü mizansenin sadece kahramanlarıdır.Üye aramadan aranmaması önemle rica olunur:)
YORUMLAR
Sanırım ifade edemedim düşüncelerimi :) paylaşım güzel. ve tebessümle okudum ..Trapper 'in paylaşımlarında verdiği sosyal mesaj herzaman yol gösterci olması bakımından değerlidir. Ben sanal aşkın inkar edilmesine karşıyım .Kişiselleştirmeden sadece bakış açısı:
- PLlatonik aşka saygı duyarken; platonik aşkın kendisiyle çarpımı olan SANAL AŞKI nasıl yok sayabiliriz..?
- Fuzuli'nin yaşadığı sanal aşkı nasıl inkar edebiliriz .?
- Sanal cinnetleri manşete taşırken,sanalla başlayan ve saadetle biten birliktelikleri nasıl görmezden gelebiliriz?
- Bir şekilde yaşanmışlığımız olan ki; benimde oldu, bu yaşanmışlığa ve bana bu duyguyu yaşatan kişiyi yok sayarak nasıl vidanımızla sulh içinde olabiliriz?
- Sanal oyunlara, bahçelerde domates yetiştirmeye evet derken, gerçek hayatımızda bile tartışılan AŞK ı nasıl olurda sanalda infaz ederiz?
Sanal aşkı yok saymak,hiç kusura bakmayın sanalda dostluğu, arkadaşlığı,sevgiyi samimiyeti yok saymaktır..Sanal aşıklara gülebilirizde ama onların duygularını hor görme büyüklüğünde değiliz hiç birimiz ...
Ben paylaşımdan yine üstüme düşeni aldım .. ellerine sağlık .. yanlış yoldaymışım .. taşlayarak değil taş vererek giriliyormuş gönül kapasından :)
:) GÜLMEKTEN SONUNU OKUYAMADIM AMA OKUDUĞUM KADARIYLA TRAPPER SONUNDA ETEĞİNDEKİ TAŞLARI DÖKMÜŞ RAHATLAMIŞTIR UMARIM DİE Bİ YORUM YAPIYIM :)))
KALANINI OKUYUNCA Bİ YORUM DAHA YAPARIM ...
Yazdıklarımız yaşadıklarımızdan kesitler içerir çoğu zaman, zaten, kim yemediği bir yemeğin tadını tarif edebilir ki?
Kelimeler ne kadar güzel değil mi, yazılıp, ENTERa basmadan once son bir kez göz atıp, etkileyici olmayan yerleri düzeltilip karşımızdaki insana sunulacak hale geliyor. Gülümseme, utanma, kızma vb. ifadelerle süslenip mimikleştiriliyor. Google'da yapacağınız SEVGİLİYE ŞİİRSEL CÜMLELER aramasında bulunan bir kaç çalıntı tümceyle gözlerimize layık bir ziyafete dönüştürülüyor. Kimbilir, gerçekte 2 kelimeyi bir araya getiremeyen birisiniz ama klavyenizi kuşandığınızda kral leonidas gibi yanınıza halt edecek hale geliyorsunuz.
Ömrünüzce böyle güzel sözler işitmemişsiniz hödük sevgilinizden, akıl baştan gidiyor. Msn de, skype de konuşmalar, webcamera açmalar başlıyor. biraz büyü bozuluyor gibi oluyor. Klavyenin kavalyeliği bitiyor,tanımadığınız herifin tekiyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Hala uyanamamışsanız, bi de buluşuyorsunuz onunla. Girişken tavırlar, Mükremin Çıtır'ın Saldıray Abisi gibi bir adam karşınızda. Arada sırada buluştuğunuz, ortaköyde kumpir yediğiniz, haftanın filmlerinden birini hemen sol yanınızda oturup izleyen ama şiirsel cümleler yazamayan o eski hödük sevgilinizi özlediniz değil mi?
Bir de ortaya çıkan yalanlar var, sanal sevgiliniz evliymiş, iki tane de dünyalar tatlısı evladı varmış, size elit üyelik aldığı parayla ufaklığa oyuncak da alabilirmiş, sizinle eşli banko oynadığı vakitler de çocukların ev ödevine de yardım edebilirmiş bununla yuzleşmek ne acı olur du değil mi? Adam mimarım diyordu ne, inşaat işçisiymiş.
Kötü bir tablo cizdim, bir de güzel yanı var. 25 yılı aşkın ömrünüzde, çevrenizde hep okuldan, işten,aileden tanıdıklar olmuş, DİĞER GÜN GÖRECEĞİNİZ İNSANLARINIZA anlatamadığınız, kimseye gösteremediğiniz bir "ben" var içinizde. Sizin cümlelerinizden anlayacak, benzer öykülerden geçmiş, aynı acılar denizinde yüzmüş biriyle sohbet ediyorsunuz.Hiç tanımadığınız birine iç dunyanızı açıyorsunuz, onunla konuşurken, düşünüyor, düşündükçe gelişiyorsunuz. Yarım kalan kitaplar yeniden açılıyor, şiirler şarkılar ve içinizdeki dünya daha anlaşılır oluyor.Spora başlıyorsunuz belki, belki daha iyi bir işe girmeniz iin sizi teşvik ediyor. Siz de sırdaş oluyorsunuz o hiç görmediğiniz dostunuza. Bu anlattığım sanal aşk değil, yalan soylemeniz, maske takmanız, kendinizi tıp fakultesine gitmeden doktor ilan etmeniz gerekmiyor. Neyseniz o sunuz işte. Güzel olmaz mıydı?
"aşkın ve dostluğun mayası aynıdır" demiş Arkadaş Z.Özger... İnternet iletişimin başladığı, birbirini tanımak adına ilk adımın atıldığı yer şanslıysak sohbet eder arkadaş olabiliriz fazlası değil bence.Sevgililik başka birşey sanki. Bir insan avuçlarında hissetmediği bir ele nasıl seni özlediö der? Hayatın içinde birlikte karar almadığı,yaşamı paylaşmadığı, omzunda ağlamadığı birine nasıl aşkım der anlamıyorum.
Sosyal hayattaki başarısızlıklarımızı gizlemek, eksiklerimizi çirkinliklerimizi örtbas etmek için en güzel fotogtafımızı profilimize yerleştirip, en güzel kızı tavlamak için attığımız kırmızı 9, foyamız ortaya çıkınca kalp kırıklarından akacak kırmızı kanlara dönüşecek.
Bugünü kurtarmak adına söylenene tek bir yalan, kısa bir sürede başka yalanları doğuracak. . Oyun masalarında kız/erkek tavlamak adına düşülen hallere, söyleyenen yalanlara gülüyorum. Bir de dillere destan bir aşk yaşıyoruz derler, destan mı ? Görebildiğim her daim AŞK KOMEDYASI olmuştur.
slm, hg, nrdn, ys kaç, ne iş?, mrb,a.slm, yaw, ewt gibi eğitim düzeyinin düşüklüğünü gösteren, anadilinde bile yazamayan, ama kız tavlamaya gelince louis aragon kesilen klavye kavalyelerine ben de diyorum KAYMAKLI_EKMEK_KADAYIFIndan uzak durun. Eşinize çocuğunuza, kimbilir 3-5 yıllık ömrü kalmış annenize ayırın sanal sevgilinize ayıracağınız atıl zamanlarınızı. Yahu tek suçlu SANAL_KASANOVA_NURİ mi? Kadayıf da bir şekilde yanlızlığını gideriyor, belki kanmak istiyor, o da razı alıyor kırmızı 9 u. Mesajım sana kadayıf bacım, sana kırmızı 9 u atan adam yarın da başkasına atacak o taşı, bilesin.
Blog yazarına ve yorumculara saygılar, sevgiler...
alt çizgileri yorumunda yaptığın gibi _ yaparak gösterseydinde beni bu ne diyo acaba alla alla die düşündürmeseydin yazıya daha çabuk adapte olacaktım
gitmeden önce son yorumundada döktürmüşsün yine :)
kurgu olarak sunduğunuz yazınız tamamen gerçekleri yansıtmaktadır.emeğinize sağlık...
saygılarımla...
Öncelikle "böyle bir forumun olması çok güzel" diyerek hikayeme başlamak istiyorum. Anlatacağım şeyler tamamen sanalda yaşanmıştır ve biraz karışık gelebilir. Evet başlıyorum...
Geçen senenin ortalarında bir rus arkadaşlık sitesinden rus bayanına mesaj çekip icq ile konuşmalarımıza başladık. Bu arada ortak dilimiz ingilizce başka türlü yazışamıyoruz. Kendisi ile her gün konuşur olduk ve birbirimizi tanımaya çalıştık. Hangi şehirde oturduğunu ve hangi üniversitede okuduğundan tutun ailesine kadar bilgilere sahip oldum. Artık konuşmalarımız rutinleşti ve ben birgün kendisinden hoşlandığımı ve görüşmek istediğimi söyledim (Daha sonra kendisi de benden hoşlandığını ifade etti). Fakat onun Türkiye'ye gelmesini her türlü masrafını karşılayacağımı belirtmeme rağmen o ısrarla "ben gelemem sen gel" diyerek her defasında konuşmalardan sıyrıldı. Birgün bende ısrar ettim Türkiye'ye gelmemesinin sebebini öğrenmek için "ben kızım seni daha tanımıyorum ve türkler hep seks yapmak istiyorlar" deyip noktaladı. Bunun üzerine ben iyiniyetimi göstermek adına Rusya'ya gideceğimi söyledim ama daha sonradan vazgeçtim ve sanalda kalmasını istedim fakat bu şekilde bir yere varılmayacağını anlayıp bir daha konuşmadım vedalaştım.
Aradan 6 ay geçti, bu süreçte benim icq ve vkontakte listemde kendisi duruyordu. Birgün bana yazdı ben dayanamadım cevap verdim ve birkaç ay daha konuştuk hemen hemen önceki gibi samimiyete ulaştık ama kendisi yine Türkiye'ye gelmeyeceğini ve benim gelebileceğimi söylüyor. Bende artık yeter deyip bir konuşmama kararı daha aldım ama bu sefer kısa sürdü, yine benimle iletişime geçti. Geldik günümüze...
İkimizinde bir ilişkisi yok ve konuşmalar çok iyi gidiyor. Yakın zamanda skype ile görüntülü görüştük ve ben kendisine bir çok iltifatta bulundum. Onunda hep sorduğu soru şuydu: "Neden bir rus kızı, neden ben?" diye. Bende üst üstte yaşadığım kötü ilişkilerden bahsettim ve artık Türk kızlarını düşünmüyorum dedim. Gerçi pek inandığını sanmıyorum ama doğruyu söylemiştim oysa. Ama ben yinede kendisinin buralara gelmesini istedim sonu yine aynı; gelmiyor.
Şimdi diyeceksiniz ki neden sen gitmiyorsun önce diye(?) Çok düşündüm ve gitmemin beni tehlikeye sokacağına karar verdim. Rus organ mafyası vs. var. Nerden bilebilirimki kızın mafya ile çalışmadığını, öyle değil mi ama? Üstelik ben Rusya'yı hiç bilmiyorum, başıma bir şey gelse kimseyi de tanımıyorum. Gidip de gelememek var neticede. Belki bana paranoyak diyeceksiniz ama bunlar pek de olağan şeyler aslında.
Söyleyeceklerim bu kadar, değerli fikirleriniz ve yorumlarınız için şimdiden teşekkürler.
...ALINTIDIR...
Fuzili'nin yasadigi ask ile sanal ask arasinda bir baglanti kuramadim?
Sanal bahceleri suan muftu iktidarimizin eseridir.ALLAH'a cok sukur insanlari tarim,tarla,ekin isleri ile ugrasmasinda ne olursa olsun mantigi;-)
Sanal da tanismak arkadas olmak farkli birsey evlenip ya da ask yasamak farkli birsey bana gore..
Ayrica sanane,banane,kimene gibi tanimlamalar cok yanlis cumlelerdir.Bende o zaman derim ki;'GIT ASKINI OZELLERDE ILAN ET' demek en dogal hakkimdir.
Öncelikle fikrini hür şekilde ifade eden bütün arkadaşlara teşekkür ederim.Ayrıca bir konuya da açıklık getirmek isterim,bulunduğumuz ortam ''iletişim'' ortamı olduğundan birçok kişiyle tanışıp zaman geçirme şansına sahibiz,bu geçirdiğimiz zamanın boyutu bazı kişilerle daha farklı,daha çok,daha paylaşımcı,daha samimi olabilir ve bu kişi karşı cins ise zaman içerisinde ona karşı bir merak oluşabilir.Fakat bu merak teknolojinin bize sunduğu bu ortam ile sınırlı kalırsa,taraflar yıpranır ve belkide görüşüldüğünde güzel oluşabilecek bir ilişki başlamadan son bulur,kişiler görüşmeden yaşadıklarını isimlendirmeye kalkarlarsa da yıpranırlar,biz sevgiliyiz,biz aşığız,biz şuyuz biz buyuz,bunlar bir süre sonra realist söylem olmaktan çıkarlar ve duygusallığını bu ortamda yaşamaya alışan kişi buranın sınırlarını aşamaz.O yüzden demem odur ki,birbirini merak eden kişiler şartlar elverdiği sürece biran önce görüşürlerse belirsizlik ortadan kalkar fakat fakat fakat bazı insanlar var ki,sadece burada birşeyler yaşamayı seviyorlar.Sorumluluk az,daha az para harcıyorlar,sevgilimin yanında ne giyecem derdi yok,medeni durumları muallak ve bu insanlar biliyorlar zaten o kişiyle görüşmeyeceklerini,işte bunun adı kabul etmesinizde ''duygusal boşluk''.
Bir de şu denmiş.''Eeee sanaldan evlenen var'' :) Ya Allah aşkına böyle bir tabir olabilirmi?.Bu insanlar görüşmeden sadece pc ler yardımıyla birde sanal imam bulup nikahmı kıyıyorlar:)Bu insanlar görüşüyorlar yani adım atmışlar.Zaten bende farklı birşey demiyorum ki,burası tanışmak için vesile olabilir fakat görüşene kadar ki kısım asla AŞK ile açıklanamaz.Görüştükten sonra AŞK'a dönüşür ya da dönüşmez.Nasıl görücü usulü ile tanışıyor insanlar burdan da tanışmaları kadar normal birşey olamaz.Yalnız bunun arasındaki farkı iyi irdelemek lazım.Bu işin aslında belli felsefesi de olmamalı,mantıklı düşünen zihniyetler bu ayrımı yaparlar.Ama bu duruma şiddetle karşı çıkan insanların burada yaşadıklarını düşündükleri ''sözde aşk'ı'' reele dökmeyeceklerinden eminim.Çünkü onlar bu şekilde yaşamayı seviyorlar.Bu ortamdan birini merak eden insan için mesafe kavramı olmamalı,mesafeler daraltılır görüşülür ve adı konur.BEN BİR AYNA KOYDUM,AYNA'da KENDİNİ GÖREN SİNİRLENDİ,AYNA'da SİLÜETİNİ GÖRMEYEN DE YAZININ TADINI ÇIKARDI...Sevgiler...
Gerçekçi olursak, bu dünyanın sadece bilgisayarımızın açma-kapama düğmesine bağlantılı olduğunu asla inkar edemeyiz... Farklı bir dünyaya açılan bir pencere gibi adeta..
Benim görüşüm, sanal tanışmalara vesile olsada, aşkın burda başlamasının mantıksız olduğu kanısındayım... Reele taşındığında olası süprizler kaçınılmaz oluyor...Yani, reelde kafanızı kaldırıp bile bakmıycağınız birine aşık olabilirsiniz yada tanıdığınızdan çok farklı bir insanla da karşılaşma ihtimalide söz konusudur. (Davranış açısından ) Tabikide bu sonuç kişiden kişiye değişiklik gösterebilir...
Sanalda ki aşkın ilerleyişine baktığımızda ise, aslında arayışlar ve boşluklardan oluştuğu aşikar... İkonlar, şarkı göndermeler, birbirlerini kıskanmalar, aa beni düşünüyor salona geldi :) eşli oyunlar bunlar bir süre sonra artık eski heycanını yitirir, artık ortak paylaşım monotonlaşır ve beraber yapılan hiç birşey tat vermemeye başlar...
Bi insanın yüzünü görmeden, elini tutmadan ne kadar bağlı kalabilirsiniz ki.. :) sonra şiddetli geçimsizlikler başlıyor elbette :) Hatalar aranıyor, sebepler yaratılıyor ve bb :)
Sanalda başlayıp, yüzünü görmeden, sesini duymadan ve senelerce böyle devam eden bir aşk ise benim görüşümde Sakıncalı bir boyuttadadır..
Başlangıçta aşka değilde, reelde tanışmalara ve ileride olabilecek mutlu sonlara vesile olabilmeside muhtemeldir..
Gamyun olarak ele aldığımda, Eğlence dünyası, sözüne kesinlikle katılıyorum... o ne der? bu ne der? delirdiğimi düşünürler mi? ağır mı olmalıyım? takıntılarını taşımadan yaşama taraftarıyım... Harici amaçlarsa gereksiz..
yazdığın küfür olsun zevkle okuyayım trapper :))
süpersin çok sağol. keşke o kahramanlar arasına girebilseydim. :))
harfiyen katılıyorum söylediklerine trapper. elbette milletin derdi... diye başlayan cümleler kuran zibidiler olacaktır :))))) aşkı böyle küçük düşürerek kirlettikleri sürece de zibidi kalmaya; KENDİ KENDİLERİNİ KRAL İLAN EDERKEN; PALYAÇO olarak dolaşmaya devam edeceklerdir :)