Gezilesi İstanbul
26 Nisan 2011, 10.21 A- A+Bazı bloglarda istanbul'u anlattı arkadaşlarımız.Kimi arkadaşlarımızda istanbul'a olan hayranlıklarını dile getirdiler yorumlarında.Gerçekten İstanbul'da yaşayanlarımız yani bizler kız kulesini,galata köprüsünü yada boğazları uzaktan izleyenler gibimi düşünüyoruz istanbul'da yaşamak konusunda.
Ah İstanbul'umuz...Öyle zengin bir tarihi barındırıyor ki bünyesinde.Gündüzü bir başka,gecesi daha bir başka.Yazı farklı,baharı,hazan mevsimi,kışları daha bir farklı.Boğazları ayrı bir güzel,galata kulesi başka bir ihtişamlı.Hisarlarınımı anlatsak,yer altı sarnıcınımı? Sultan Ahmet Meydanında,Ayasofya camisinemi bakacaksın yoksa Sultan Ahmet camisinemi.İki arada kalıyorsun her biri ayrı harika.Dolmabahçe sarayını gezsen,Topkapı sarayı ve Çırağan saraylarını merak ediyorsun.Kapalı çarşının hangi kapısından girmek lazım,yada Mısır çarşısınımı gezmek gerek.Ortaköy'ümü anlatsak,Üsküdar'ımı,Kadıköy'ümü? Anlat anlat bitmez güzel İstanbul'umuzun tarihi ve doğal güzellikleriniz.
Peki hiç İstanbul'un anlatmak istemediklerimizi anlattıkmı.Hatırlamak istemediklerimizi hatırladık mı? İstanbul'un arka sokaklarında tükenen gençlerimizi,kadınlarımızı,çocuklarımızı aldıkmı kaleme aynı güzellikleri oranında.Ulaşım sorunu,deprem bölgesi riski taşıması gibi konular hep gündeme gelsede,İstanbul'da asgari ücret geliri ile geçinmeye çalışan ailelerden bahsettik mi?Diyeceksiniz ki belkide geçinemiyorsa dönsün memleketine.Memleketinde iş bulabilen,huzurlu olabilen kaç kişi acaba büyük şehirlerde yaşamak ister ki.Doğu ve Güneydoğuda yaşananlar ortada.Geçim sıkıntısı dahi olmasa orda bir şekilde İstanbul'a gelmek zorunda kalıyor insanlarımız.Anadolu ve Karadeniz dersek zaten iş imkanları kısıtlı.Hatta düşünsenize asgari ücretli geliri olupta kiracı olanlarımızı.Sabahları işe giderken toplu taşıma araçlarını kullananlarımızın,heleki hatlı dolmuş ise bu vay haline...Yıllarca aynı binada yaşadığı halde birbirini tanımayan komşulara ne demeli? "Komşu komşunun külüne muhtaçtır." diyen atalarımız bugün kü komşuluk ilişkilerine şahit olsalardı sanırım "Allah komşuna muhtaç etmesin" derlerdi sanırım.
Bir defasında Ankara'dan bir misafirim geldi.Tarihi Eminönü balıkçılarından ekmek arası balık yemeyi özlemiş.Zeytinburnu'ndan bri hevesle çıktım yola.Trafikte oyalana oyalana 1 saatte zor geldik Eminönüne.etrafta ne kadar otopark var ise yer bulamadık.Mecburen geri dönerken Kumkapı'da ısmarladım balığı.Belki takılmamam gerek buna ama takıldım işte.İstanbul'da yaşıyorsun ama misafirine bir balıkekmek yediremiyorsun.O kadar içler acısı İstanbul'un durumu.Haddinden fazla araç,haddinden fazla bina,haddinden fazla insan ve haddinden fazla sorun.
İstanbul çok güzel şüphesiz.Ama hep şunu demişimdir.Yaşanılası değil,gezilesi şehirdir İstanbul. Saygılarımla.
YORUMLAR