Anneler Günü
06 Mayıs 2011, 01.27 A- A+Anneler günü yine geldi çattı. Sevemiyorum bu günü kutlamayı… 15 senedir üstü kapalı biçimde, geçiştirerek kutlamalar yaptım. Ve hep 1 hafta öncesinde kutlayabildim bu günü. Yanımda annesiz bir çocuğun gözlerinin içine baka baka kendi annemin bu özel gününü nasıl olur da içtenlikle kutlayabilirdim. Buna bencillik değilde ne denirdi?
Önceleri bu denli aklım ermiyordu. Ben bu sevinci paylaşırken, yanımda dünyaya geldiğinden bile mutsuzluk duyan birinin , neler hissedebileceğini düşünemiyordum. Annesizliğin ne demek oldugunu nereden bilebilirdim ki… Yıllar geçipte kendimi onun yerine koymaya başladıkça.. ‘’ Allah’ım ne büyük ızdırap! Anacığını öpüp koklayamamak, hiçbir zaman başını göğsüne yaslayamamak, o nadide varlığı hissedememek.. Ne acı!’’ dedim ve daha neler neler…
Dört sene evveldi. Yeğenimle mutfakta oturmuş , sohbet ediyorduk. Konu bir şekilde ‘’anne’’ kavramına geldi. Kelimeler boğazında düğümlenircesine anlatmaya başladı hislerini…
‘’Biliyor musun? Yıllardır her anneler gününde ben kahroluyorum. Beş yaşındayken annesiz kaldım. O günden beri hep en yakın gördüğüm anneannemi, babaannemi ve hatta aramızda altı yaş olmasına rağmen yeri geldi seni bile annem gibi görmeye çalıştım. Üzüldüğümde yanımda annem olsaydı belki daha çabuk toparlanırdım, böyle mutsuz bir insan olmayabilirdim . Hiçbir sevgi bana yetmedi. Annesizliğin boşluğunu hiç kimse dolduramadı. Ne sevgili, ne arkadaş, ne de akraba… Hiç kimse teyzeee! Hiç kimse anneciğimin yerini dolduramadı… Arkadaşlarıma gittiğimde annelerinin etrafında pervane oluşu, en yersiz şımarıklıklarına bile tebessüm etmeleri, başları dara düştüğünde dert ortaklarının hazırda bir anne oluşu! Ama nereden anlayacaksın ki… Sen bir gün olsun annesiz kalmadın ki. Benim neden agresif olduğumu sorgulayıp duruyorsun. Annesizlik çok zor teyzeee çok zorrrr!’’
Bu konuşma esnasında yüreğim öyle çok yanmıştıki. Ne anneydim ne de öksüz bir insan. Neler demeli de durumu toparlamalıydım. Ne yapabilirdim acaba acısını bir nebze olsun hafifletebilmek için… Hayatım boyunca yaptığım en zor konuşmaydı.
Bu seferde annem aklıma geldi. Biri annesiz kalmış bir çocuktu diğeri ise evladını kaybetmiş bir ana. Ne kadar zor bir durum yarabbim. Yıllar geçiyor ama acılar hafiflemiyor işte. Hafifledi diyerek teselli bulunmaya çalışılıyor.
Bu günü kutlayanlara istinaden bir o kadar kahrolan, acısı deşilen çocuklar ve analar var. Rabbim kayıpları olanlara sabır versin. Ve yinede tüm annelerin:
ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN!
YORUMLAR
Sevdiklerimiz ve sevenlerimiz için her gün özel, her gün hatırlamaya değer. Ticari kaygılarla, duygu sömürüsü kullanılarak tüketime yönlendirilmeye çalışılıyoruz ve ne yazık ki bu tuzağa bilerek ve isteyerek düşüyoruz. Ancak hiç değilse, senin yukarıda bahsettiğin şekilde, bu günlerden mahrum kalan kişilerle empati kurabilelim. Yine senin yaptığın gibi onların duygularını hiç değilse özellikle, bu özel günlerde hatırlayabilelim.
Teşekkürler.
Lise yıllarında bir gün annemi çok üzdüm, sebebini hatırlamıyorum bile. Büyük ihtimal ergenlik döneminin sancılı günlerinden hırsımı annemden çıkardığım önemsiz bir olaydı belki. Babam bana" kızım, annen bir evlat daha doğurabilir, ama sen bir anne daha doğuramazsın, sözlerine dikkat et, ben de annemi üzdüm, şimdi beni affet diye sarılamıyorum ona, senin de birgün beni affet diye sarılamayacağın zaman gelir, o zaman daha çok üzülürsün" dedi. o zamandan bu yana. Anneme karşı sözlerimde, sesim yukselecek olursa babamın bu cümlesini hatırladım...
Annem, benim yaşlarımda iken, kocası dahil 4 çocuğa bakıyormuş :) Ve şimdi kendi yaşında,torunlarla kalabalıklaşan daha kalabalık bir aileye bakıyor; işten yorgun gelmişsem, iş yaptırmaz bana, beni kitaplarla uğraşırken görürse bir bardak çayla kapıda belirir. Sanki hala liseye giden o kız çocuğuymuşum, onun küçük kızıymışım gibi, sanki hiç büyümemişim gibi. Annesi olmayan birini düşünüyorum da, annesini kaybettiği gün büyümek zorunda kalmıştır. Yürüdüğü her yolda biraz eksik, biraz yalnız ve biraz buruk yüreği...
Annelerimizin, anneler günü kutlu olsun... Allah onların eksikliğini göstermesin.