Arkası yarın - 3
24 Mayıs 2011, 10.57 A- A+Merve, çeşidi bol bir kahvaltı sofrası hazırlamış ve serabı bekliyordu, serap kahvaltı sofrasına geldiğinde “kızım sen benim yazmaya başladığım romanı beğenmedin mi gerçekten ?” “canım, anladıysam arap alayım valla, neden böyle şeyler ile vakit öldürüyorsun ki ?” “yazmanın neresi kötü Merve, beni bilirsin sürekli bir şeyler yazarım, elimde değil bu konuda kendime engel olamıyorum !, aslında ne yapmak istiyorum biliyormusun Merve?, bu yazılarımı internette yayınlamak, ve gelecek yorumlara göre hikayeyi kurgulamak istiyorum” “kuzum kimse böyle bir hikayeye ortak olmak istemez, garip yorumlar alıcaksın, canın sıkılıcak hiç heves etme bence !” “yok yok kafaya koydum ben, mutlaka bunu yayınlacayağım, var mı bildiğin bir site ?” “serappp akıllı ol diyorum sana, yapılacak yorumlara dayanabilecekmisin ?” “aman Merve denemekten zarar gelmez değil mi?” “yahu bir daha yazma diyecekler, ne gerek var diyecekler, saçma sapan yazı, neden buraya yazıyorsun, boşuna vaktimizi alma diyecekler, insanlara beğendirmek zordur bilmez misin sen ?” “iyide benim böyle bir derdim yok ki” “var veya yok, yinede yorumlar senin canını sıkacaktır kuzum” “ne yani, bu sitede ne yapmak istediğimi anlayacak kimse yok mu canım ?, hep eleştiriler mi olucak ? mutlaka yapmak istediğimi anlayacak birileri çıkacaktır” “tamam, ben karışmıyorum istediğini yap, sonra gelip bana ağlama, hem şimdi bırak bunları, bugün seni çok ilginç bir kadınla tanıştıracağım hazır ol !, şimdi ben bir duş alıcam, sen kahvaltını et canım…”
Hazırlıklar tamamlanmış, ve yola çıkılmıştı. Serap merak içindeydi, ilginç bir kadın demişti Merve, kim di bu ilginç kadın ? Merve sorularını cevapsız bırakıyordu, “merak iyidir, biraz sabırlı ol, heyecanlandın değil mi ?” deyip sürekli gülüyordu, istiklalden aşağıya doğru yürümeye başladılar, bugün pek sakindi istiklal, insanlar nerede diye sordu kendi kendine serap, garipsemişti bu olayı, o sırada telefonu çaldı… Bilmediği bir numaraydı, heyecanla açtı telefonu…
- Serap hanım merhaba
- Merhaba, buyurun, kimsiniz ?
- Göndermiş olduğunuz CV yi inceledik, uygun bir zamanınızda sizinle görüşmek istiyoruz..
- Tabii, elbette yarın size uğrarım.
- İyi günler.
Serabın sevinçten gözleri dolmuştu, sevincini Merve ile paylaşmak istiyordu, fakat Merve başka şeylerle ilgileniyor, sürekli sağa sola bakıyordu sanki bir şeyler arıyordu. Bir zaman sonra.. “evet, işte geldik” dedi “burası neresi Merve ?” “geleceğin bu kapının ardında canım, öğrenmeye hazırmısın ?” “kızım falcıyamı getirdin beni?” “ya bir sus, gel benimle !”. Köhne bir binanın önünde durmuşlardı, kapının üzerinde kocaman bir ışıklı tabela vardı “Bilmediğin bir geleceği yaşama” yazıyordu, merak uyandırıcıydı, içeri girdiklerinde uzunca bir merdiven karşıladı onları, 1 kat 2 kat derken 5. kata kadar çıktılar, ve bir daire karşılarına çıktı, kapısı yoktu, ortam çok sessizdi, tütsüler vardı dört bir yanda, kırmızı perdeler, yanan mumlar, ve garip bir müzik eşliğinde odanın içersinde dolaşıyorlardı, o sırada , uzun boylu, top sakallı, ve saçları omuzlarına kadar olan bir erkek karşılarına çıktı, hızlı bir şekilde, onlara bir odayı işaret etti ve “sizi orada bekliyor…” dedi. Heyecanla gösterilen odaya yürüdüler, içeri girdiklerinde, yerlere serilmiş minderlerin üzerinde oturan bir kadınla karşılaştılar, sarı saçları ve masmavi gözleri vardı, gözlerine çektiği sürmesi, omzundaki iyiliği ve kötülüğün temsili yingyang dövmesi ilgi çekiciydi, çok güzel bir kadındı.
- Merhaba serap, hoş geldin, benim adım LAMİYANA…
- Şey, adımı nereden biliyorsunuz ? yani ben çok şaşkınım özür dilerim..
- İsmini bildiğim için mi bu heyecanın ? sen, bundan değil, duyacaklarından kork serap !
- Nasıl yani ? gidelim Merve ben bir şey duymak istemiyorum lütfen !!! (demiş ve geri adım atmaya başlamıştı ki)
- Yeni işin hayırlı olsun serap.
Bunu duyan serap, daha fazla şaşırmış ve kendini falcı lamiyana’nın karşısında bulmuştu. Neler anlatıcaktı ? geleceğine dair neler söyleyecekti ? merakı her saniye artıyordu. Ve bu ilginç sohbet başlamıştı…
.
.
.
.
Devam edicek.
YORUMLAR
Selam
Öncelikle yazıda bahsettiğiniz Serap karakteriyle sanırım, kendi duygularınızı yansıtmışsınız.:) Ve daha önceki ‘’gereksiz arkası yarın zincirinizdeki’’okuyucuların yorumlarında, sizi eleştirenlerden rahatsızlık duyup, canınızın sıkıldığı da ortada:) Sakın yakınmayın. Çünkü gerçekten gereksiz yazılar yazıyorsunuz. “ne yani, bu sitede ne yapmak istediğimi anlayacak kimse yok mu canım ?, hep eleştiriler mi olucak ? mutlaka yapmak istediğimi anlayacak birileri çıkacaktır” Muhakkak çıkacaktır ve çıkıyor. Şayet olumlu eleştirilerin çoğu, anladığından yada waww mükemmel yazı görüşüne sahip olduklarından değil, sizin arkadaşlarınız olduğu içindir. Buna eminim:)
Gamyun bloglarını okumayı severim. Ama sizin ‘’ sevgili günlük’’ ve ‘’ arkası yarın’’ serilerinizi gördükçe inanın bloglara olan beğenim her geçen gün azalıyor. Herkes yazamaz, bırakında bu işi daha iyi yapanlar yazsın… Ya da kendinizi biraz geliştirip, birde o zaman yazmayı deneyin. Ama lütfen, öncelikle daha düzgün bir Türkçe kullanmaya çalışın:)
dallasta bile bu kadar entirika yoktur ,:D:D:DD
Yüreğine sağlık arkadaşım çok güzel devam et.
Deniz size bişey söylemek istiyorum; bize ne gibi faydası olacak devam etmesin artık demenizi hoş bulmadım, emeğe saygı lütfen! Bunu bi hikaye, bi roman olarak düşünün, cümlelerin düzgün kullanılması, heyecan katması, merak uyandırması bence yazamayan insanlar için cesaret verici ve faydalıdır. Siz bu sitede çok faydalı!! iş yaparken (okey,tavla vs. oynamak) bu yazılarında faydasını anlayın bence, hiç bir emek boşa çıkmaz ve başkaları tarafından durdurulmaya çalışılmaz! Memnun kalmamış olabilirsiniz sevmediğimiz bir dizi gibidir saygı duyarım, devamını okumazsınız olur biter :)
İyi günler herkese...
ELİNİZE SAĞLIK BENCE COK GÜZEL VE BU YAZININ DEVAMINI ISTIYORUMMM..SIKILAN OKUMAK ISTEMEYEN OKUMASIN KARDEŞİM HER YAZILANI OKUMAK ZORUNDAMISINIZ HEM O KADAR GEREKSIZ YAZI VARKEN BUNUMU GEREKSİZ BULDUNUZ...DEVAM EDIN VE SONUNU GORELIM LÜTFEN:) YADA LUTFEN BANA MAİL OLARAK GONDERIN ORDAN OKUYAYIM BARI :))