SEVDA ŞEHRİİİ
02 Haziran 2011, 18.58 A- A+
Ey sevda şehri dinle beni son kez.
Değişikliğinin sebebini anlat hadi.
Sen bu değildin bana karşı. Bu kadar vurdumduymaz olmadın hiç. Neden unuttun beni?
Nerde kaldı sıcaklığın?
Neden uzak duruyorsun bana?
Neler söylüyordun aşk hakkında. Neden susuyorsun şimdi diye soramıyorum artık sana.
Yıllar boyu tükettiğim sevda sözcükleri neden ziyaret etmiyor kalemimi.
Dilim tutulmazdı ya hatırladığım o günlerde.
Konuşamıyorum bile bakınca fotoğraflarına sevgilinin.
Mühür vurulmuş buluyorum dudaklarımı. Kalbim atmıyor her seferinde.
Aklım tutuluyor. Kendime gülüp geçesim geliyor. Garip bir şekilde ürperiyorum sesini duyduğum anlarda.
Körfezinde oturuyorum.
Tatlı tatlı esiyor rüzgârın. Hep derdim ya kendine özgü rüzgârın bile farklı diye. Farklı yerlere giderdim her estiğinde. İçim ürperdi ansızın. İlk kez titredim dalgalara vuran ayın ışıltılarını izlerken.
Martı seslerini aradım da bir türlü gelmediler ya da ben sadece sevdaya odaklandığım için senden başkasını duyamaz oldum.
Her seferinde daha da uzaklara attı ruhumu. Kendimden uzaklaştırdı rüzgârın beni. Sordum bende kendi kendime. Acaba farkında mı diye. Yapılanlar doğru mu diye düşünmüyorum.
Sevdayı bulduğum yerlere kovalıyorum ruhumu belki sıcaklığını bulur diye dua ediyorum.
Hafif bir burukluk çörekleniyor yüreğime. Uzaklığa dem vuruyor esen rüzgâr. Her şey sessizliğe sürüklüyor bedenimi.
Yokluğa yenik düşmüş oluyor kalbim. Ürpertiye kapılıyorum ansızın. Pırpır atmaya başlıyor kalbim
heyecandan kızarıyor yanaklarım. Yıllar öncesinin o güzelim hatıralarına gidiyor aklım.
lk kez heyecanlanıyorum.
Fark ediyorum ki ne kadar büyürsem büyüyeyim aynı kalacaksın diyorum kendime baktığım anda.
Seni aynı yerde saklayacağım istemesen de…
Belki de aynı şehirde kendimden uzakta yaşayacağım.
Bu sefer ben terk edeceğim şehrimi.
Yalnız bırakacağım buraları.
Ne yağmurun ıslatacak beni ne de rüzgârın titretecek…
Değişikliğinin sebebini anlat hadi.
Sen bu değildin bana karşı. Bu kadar vurdumduymaz olmadın hiç. Neden unuttun beni?
Nerde kaldı sıcaklığın?
Neden uzak duruyorsun bana?
Neler söylüyordun aşk hakkında. Neden susuyorsun şimdi diye soramıyorum artık sana.
Yıllar boyu tükettiğim sevda sözcükleri neden ziyaret etmiyor kalemimi.
Dilim tutulmazdı ya hatırladığım o günlerde.
Konuşamıyorum bile bakınca fotoğraflarına sevgilinin.
Mühür vurulmuş buluyorum dudaklarımı. Kalbim atmıyor her seferinde.
Aklım tutuluyor. Kendime gülüp geçesim geliyor. Garip bir şekilde ürperiyorum sesini duyduğum anlarda.
Körfezinde oturuyorum.
Tatlı tatlı esiyor rüzgârın. Hep derdim ya kendine özgü rüzgârın bile farklı diye. Farklı yerlere giderdim her estiğinde. İçim ürperdi ansızın. İlk kez titredim dalgalara vuran ayın ışıltılarını izlerken.
Martı seslerini aradım da bir türlü gelmediler ya da ben sadece sevdaya odaklandığım için senden başkasını duyamaz oldum.
Her seferinde daha da uzaklara attı ruhumu. Kendimden uzaklaştırdı rüzgârın beni. Sordum bende kendi kendime. Acaba farkında mı diye. Yapılanlar doğru mu diye düşünmüyorum.
Sevdayı bulduğum yerlere kovalıyorum ruhumu belki sıcaklığını bulur diye dua ediyorum.
Hafif bir burukluk çörekleniyor yüreğime. Uzaklığa dem vuruyor esen rüzgâr. Her şey sessizliğe sürüklüyor bedenimi.
Yokluğa yenik düşmüş oluyor kalbim. Ürpertiye kapılıyorum ansızın. Pırpır atmaya başlıyor kalbim
heyecandan kızarıyor yanaklarım. Yıllar öncesinin o güzelim hatıralarına gidiyor aklım. lk kez heyecanlanıyorum.
Fark ediyorum ki ne kadar büyürsem büyüyeyim aynı kalacaksın diyorum kendime baktığım anda.
Seni aynı yerde saklayacağım istemesen de…
Belki de aynı şehirde kendimden uzakta yaşayacağım.
Bu sefer ben terk edeceğim şehrimi.
Yalnız bırakacağım buraları.
Ne yağmurun ıslatacak beni ne de rüzgârın titretecek…
YORUMLAR
"İşine gelince sevip,Zoru görünce bırakmamalı"!......