Anne Ben...
06 Haziran 2011, 03.27 A- A+Anne ben boğuluyorum… Dayanamıyorum bu katran karası hayata… Yeni yıla umudumu bağlayamıyorum… Tutunamıyorum yeni umutlara… Elinde şekerle bekleyen kötülükler var burada…
Anne ben üşüyorum… Yalnızım bu düzeni bozuk dünya da… Soğuk vuruyor tırnak yarası olmuş bedenime… Hayatın en pis, en acımasız, en gaddar sözüyle vururken sevdiğim, sevdiğimin nefesiyle üşüyorum… Ve yeni baştan yazmalıyım sevda sözcüklerini… Yeni baştan yazmalıyım yalnızlıklarımı…
Anne ben ağlıyorum… Öyle üzerime geliyor ki hayat, hayal bile kuramıyorum artık… Kendimi ağlarken buluyorum arka odalar da… Sıkıntılarımı haykırıyorum dudaklarımdaki tuzu emerken… Kimseden habersiz teselli kucakları arıyorum…
Anne ben korkuyorum… Dışarıda beni bekleyenler var… Pencerem de nöbet tutan yalnızlıklar… Gitmekten korkuyorum anne… Geri dönememekten… Zamanın daralmasından… Yanlış yapmaktan değil anne, nefsime hakim olamamaktan… Suçu,akrep ile yelkovana atmaktan…
Anne ben soruyorum… Neden ben diye… Bu koyu çetrefilli mutsuzluk neden benimle… Bu afili yalnızlık, bu aşk, bu gel-gitler, bu çözümü olmayan sorular…
Anne ben tükeniyorum… Gün be gün eriyorum… Farkın da olmadan kendi ruhumu emiyorum… Kayboluyorum kendi kurduğum şehirlerim de… Güneşi göremiyorum anne… Tükenişin rengi üzerimde…
Anne ben ölüyorum… Son çığlıklarımı haykırıyorum… Son çırpınışlarımı… Son bir hamle yapma cesaretini topluyorum… Duraklama dakikalarını oynuyorum… Ters köşeye yatırmak istiyorum celladı… Anne duyuyorum beni çağırıyorlar… Hem güneşi bırak, tükenişin rengini de göremiyorum artık… Pencerem de nöbet tutan yalnızlıklar da yok… aşk ta umurumda değil… Gözyaşlarım da süzülmüyor dudaklarıma… Artık ben boğulmuyorum, üşümüyorum da, ağlamıyorum, korkmuyorum, sormuyorum…
ANNE BEN ÖLÜYORUM…
YORUMLAR
çiçek koklamayı
unutma
En zorlu anındayken bile hayatın
gökyüzüne bakmayı
unutma
gökyüzü senindir
gökyüzü herkesindir
Bir gün
çok bunalırsan
denizin dibinde
yosunlara takılmış gibi
soluksuz
sakın unutma
gökyüzüne bakmayı
gökyüzü senindir
gökyüzü herkesindir . . . >>
Böyle yazmış bir şair. Hayatın en zorlu anındayken bile ... Hepimizin yaşayabileceği şeyler. Kırılıp dökülmeler. Ayrılıklar... Yalnızlıklar... Ve en fenası ; Umutsuzluklar . . .
Ama bunlardan daha önemli bir şey var ki, umarım anlaşılır bir biçimde yazabilirim. Ve umarım size yarar.
Hayatın en zorlu anlarında , bir aynanın karşısına geçip kendimize iyice bakmak... Ama içsel gözle . Ama içimize bakmak... Gerçekçi. Dürüst bir gözle bakıp, ben ne yaptım neleri yanlış yaptım ki, şimdi acı çekiyorum diye sorabilirsek. Ve bu soruların yanıtlarını gerçekçi ve dürüst bir şekilde bulabilirsek.
Daha da önemlisi : Bundan sonra Neleri yapmayacağımızı , hangi yanlışları tekrarlamayacağımızı bi güzel belirlersek ve kararlılıkla uygulayabilirsek,
O yaşadığımız acılar, zamanla tatlıya dönüşmeye başlar. Yanlışlarımızın ve acılarımızın sayesinde daha iyiyi , daha doğruyu yakalamış oluruz. Eskiler buna ACIYI BAL EYLEMEK demişler. Zamanla iyi ki o yanlışları acıları yaşamışım dahi diyebiliriz . Onların sayesinde OLDUĞUMUZU olgunlaştığımızı görürüz.
Ve görürüz ki; ne olursa olsun, NE OLURSA OLSUN hayatın; hayata küsülecek kadar acı olmadığını kalıcı bir şekilde duymaya başlarız. Bir daha aynı acılara dönmediğimöiz gibi hayatın tadı da artık bizden ayrılmayacaktır o zaman.
Biraz uzun oldu, ama yazı sahibini anladığım içindir.
Bir an önce aynanıza bakın . Hatalarınızı görün , onlarla da barışık olun . Onlarla vedalaşana kadar , hatta sıcak bir tebessümle bakın yanlışlarınıza.
HOşça kalın.