ERKEKLER...
07 Haziran 2011, 02.53 A- A+
Dünya'nın en ünlü aşçılarının erkek olmasına rağmen, neden bazı erkekler
eşlerine evdeki mutfak işlerinde yardımcı olmazlar?
-Erkekler evde neden tüm özel işlerini dahi eşlerine yaptırırlar?
-Erkekler dışarıda “her işi biz yaparız” demelerine rağmen, neden bir bardak suyu kalkıp mutfaktan kendileri alamazlar?!
-Erkekler dışarıda koştururken, eve geldiklerinde neden sanki yürümekten aciz sakatlar gibi davranırlar?
-Erkekler evde neden bu denli tembel olurlar?
Çalışan bir aileyi ele alırsak: Çalışan karı koca aynı saatte evden çıkıp, aynı saatte eve geldiklerinde; kadın mutfağa koşarken, neden erkek hemen televizyon karşısına geçip, yan gelip yatmaktadır?
Aynı saatte evden çıkıp, aynı saatte evlerine gelen karı kocaların arasında erkek “yoruldum dinlenmem lazım” deyip rahatça koltuğa uzanıyor da, kadın aynı şeyi yaptığında neden kıyamet kopuyor?
Üstelik çocuklar sadece anneye aitmiş gibi, “sorumluluğu da anne olarak” kadının üzerinde olmasına rağmen, neden erkekler eşlerine yardımcı olmuyorlar?
Son zamanlardaki boşanma vakalarına baktığımızda, hep bu nedenlerle yorgun düşen kadınların ayrılık istediklerini görmekteyiz.
Eşlerine her konuda yardımcı olan erkeklerin, aile ortamlarında çok daha fazla huzur hâkim olduğu gözlenmektedir.
Diğer taraftan bencil, evinde eşine destek olmayan ve bir tabak hazır yemeği dahi tabağına koyamayıp eşine yük olan erkekler; ne kendileri mutlu olabiliyor, ne de eşlerini mutlu edebiliyorlar. Dolayısıyla ekonomik özgürlüğü olan hanımlarımız da, ilk fırsatta eşlerini boşamaktan başka çare bulamıyorlar.
“Hayat müşterek diyoruz. Fakat evliliklerde en çok kadının fedakârlık yaptığını görüyoruz.”
Ev kadınları için ise durum biraz daha farklı... Her ne olursa olsun kadın çalışmıyor evde oturuyor diye tüm özel işlerini, (giyim, temizlik, bakım vs) eli kolu tutmaz sakat ve hastaymış gibi kadınlarına yaptıran erkekler; bence kadını hizmetçi gibi kullanmaktan başka bir şey yapmıyorlar... Hatta bana kalırsa bu davranışlarıyla da, üstü kapalı ve sinsice kadını aşağılayıp, kendi egolarını yüceltiyorlar.
Avrupalı erklerin neredeyse tamamı kendi işlerini kendileri yaparlar. Evde iş paylaşımında en az kadın kadar erkek de sorumludur.
Bu durumdan kimse şikâyetçi değildir. Çünkü hiçbir ayrım olmadan, ister çalışan hanım olsun, ister ev hanımı evde iş paylaşımı aynıdır.
Bu durum hiç değişmez. Dolayısıyla Avrupalı erkeklerin pek çoğu tek başına rahatlıkla yaşayabilirler.
Oysa bazı Türk erkeleri tek başlarına yaşayamadıklarını ifade ettiklerini sık sık duyarız. Hatta bazı erkeklerin sırf kendilerine baktırmak üzere eş seçtikleri dahi görülmüştür. Duruma bakılırsa bazı erkekler evlenirken hayat arkadaşı değil de, kendilerine hizmetçi seçmektedirler…
Bazı erkekler eşlerini iki tabak yemek için, bir ömür boyu kendine kul köle yapıp, tüm hizmetini yaptırmaktadırlar. Bu hizmetleri ricayla değil de, mecburen yapması gerektiğini ona her fırsatta söylemektedirler. Kaldı ki akıllı bir kadın zaten kendi görevlerini bilir.
Bu sözlerden birkaçını hatırlayalım:
-Sen kadınsın yapmak zorundasın.
-Seni boşuna mı besliyorum?
-Sen ne işe yararsın?
“Kadının saçı uzun aklı kısadır” gibi onur kırıcı ve aşağılayıcı sözleri ise, her fırsatta kadınına söylemeyi çok doğal görürler.
-Evde ne işin var akşama kadar oturuyorsun... (Oysa ev işlerinin dünyanın en zor işleri olduğunu, bir bardak suyunu dahi kendisi kalkıp alamayan erkek nasıl bilecektir?)
Bu tarz erkeklere ne yapsanız yapın yaranamazsınız. O zaten sizde hata aramak için hep bir bahane bulacaktır… Elbette bu vahim durum bir ömür boyu devam ederse, ezilen kadının ruh sağlığının bozulması kaçınılmaz olacaktır.
Çözüm nedir?
Çözüm tek taraflı mutluluk değildir.
Çözüm eşler arasında karşılıklı yardımlaşmadır.
Çözüm ailede bir tek erkeğe yapılan hizmet değildir.
Çözüm sevgiyle iş yaptırmaktır, zoraki değil.
Çözüm kadını onurlandırarak ondan hizmet beklemektir, aşağılayarak, küçümseyerek ve zorlayarak değil.
Bu sevgi ve hoşgörü temellerini kurmak ise, ailede babanın en önemli görevidir.
Baba kadınına nasıl davranırsa, çocuklarda annelerine öyle davranırlar.
Baba anneyi onurlandırırsa, tüm aile ve akrabaları da anneye onurlandırır.
Baba kadınını sayıp yüceltirse, ailesi de gelinlerini yüceltir.
İnşallah.. Amin :)
-Erkekler evde neden tüm özel işlerini dahi eşlerine yaptırırlar?
-Erkekler dışarıda “her işi biz yaparız” demelerine rağmen, neden bir bardak suyu kalkıp mutfaktan kendileri alamazlar?!
-Erkekler dışarıda koştururken, eve geldiklerinde neden sanki yürümekten aciz sakatlar gibi davranırlar?
-Erkekler evde neden bu denli tembel olurlar?
Çalışan bir aileyi ele alırsak: Çalışan karı koca aynı saatte evden çıkıp, aynı saatte eve geldiklerinde; kadın mutfağa koşarken, neden erkek hemen televizyon karşısına geçip, yan gelip yatmaktadır?
Aynı saatte evden çıkıp, aynı saatte evlerine gelen karı kocaların arasında erkek “yoruldum dinlenmem lazım” deyip rahatça koltuğa uzanıyor da, kadın aynı şeyi yaptığında neden kıyamet kopuyor?
Üstelik çocuklar sadece anneye aitmiş gibi, “sorumluluğu da anne olarak” kadının üzerinde olmasına rağmen, neden erkekler eşlerine yardımcı olmuyorlar?
Son zamanlardaki boşanma vakalarına baktığımızda, hep bu nedenlerle yorgun düşen kadınların ayrılık istediklerini görmekteyiz.
Eşlerine her konuda yardımcı olan erkeklerin, aile ortamlarında çok daha fazla huzur hâkim olduğu gözlenmektedir.
Diğer taraftan bencil, evinde eşine destek olmayan ve bir tabak hazır yemeği dahi tabağına koyamayıp eşine yük olan erkekler; ne kendileri mutlu olabiliyor, ne de eşlerini mutlu edebiliyorlar. Dolayısıyla ekonomik özgürlüğü olan hanımlarımız da, ilk fırsatta eşlerini boşamaktan başka çare bulamıyorlar.
“Hayat müşterek diyoruz. Fakat evliliklerde en çok kadının fedakârlık yaptığını görüyoruz.”
Ev kadınları için ise durum biraz daha farklı... Her ne olursa olsun kadın çalışmıyor evde oturuyor diye tüm özel işlerini, (giyim, temizlik, bakım vs) eli kolu tutmaz sakat ve hastaymış gibi kadınlarına yaptıran erkekler; bence kadını hizmetçi gibi kullanmaktan başka bir şey yapmıyorlar... Hatta bana kalırsa bu davranışlarıyla da, üstü kapalı ve sinsice kadını aşağılayıp, kendi egolarını yüceltiyorlar.
Avrupalı erklerin neredeyse tamamı kendi işlerini kendileri yaparlar. Evde iş paylaşımında en az kadın kadar erkek de sorumludur.
Bu durumdan kimse şikâyetçi değildir. Çünkü hiçbir ayrım olmadan, ister çalışan hanım olsun, ister ev hanımı evde iş paylaşımı aynıdır.
Bu durum hiç değişmez. Dolayısıyla Avrupalı erkeklerin pek çoğu tek başına rahatlıkla yaşayabilirler.
Oysa bazı Türk erkeleri tek başlarına yaşayamadıklarını ifade ettiklerini sık sık duyarız. Hatta bazı erkeklerin sırf kendilerine baktırmak üzere eş seçtikleri dahi görülmüştür. Duruma bakılırsa bazı erkekler evlenirken hayat arkadaşı değil de, kendilerine hizmetçi seçmektedirler…
Bazı erkekler eşlerini iki tabak yemek için, bir ömür boyu kendine kul köle yapıp, tüm hizmetini yaptırmaktadırlar. Bu hizmetleri ricayla değil de, mecburen yapması gerektiğini ona her fırsatta söylemektedirler. Kaldı ki akıllı bir kadın zaten kendi görevlerini bilir.
Bu sözlerden birkaçını hatırlayalım:
-Sen kadınsın yapmak zorundasın.
-Seni boşuna mı besliyorum?
-Sen ne işe yararsın?
“Kadının saçı uzun aklı kısadır” gibi onur kırıcı ve aşağılayıcı sözleri ise, her fırsatta kadınına söylemeyi çok doğal görürler.
-Evde ne işin var akşama kadar oturuyorsun... (Oysa ev işlerinin dünyanın en zor işleri olduğunu, bir bardak suyunu dahi kendisi kalkıp alamayan erkek nasıl bilecektir?)
Bu tarz erkeklere ne yapsanız yapın yaranamazsınız. O zaten sizde hata aramak için hep bir bahane bulacaktır… Elbette bu vahim durum bir ömür boyu devam ederse, ezilen kadının ruh sağlığının bozulması kaçınılmaz olacaktır.
Çözüm nedir?
Çözüm tek taraflı mutluluk değildir.
Çözüm eşler arasında karşılıklı yardımlaşmadır.
Çözüm ailede bir tek erkeğe yapılan hizmet değildir.
Çözüm sevgiyle iş yaptırmaktır, zoraki değil.
Çözüm kadını onurlandırarak ondan hizmet beklemektir, aşağılayarak, küçümseyerek ve zorlayarak değil.
Bu sevgi ve hoşgörü temellerini kurmak ise, ailede babanın en önemli görevidir.
Baba kadınına nasıl davranırsa, çocuklarda annelerine öyle davranırlar.
Baba anneyi onurlandırırsa, tüm aile ve akrabaları da anneye onurlandırır.
Baba kadınını sayıp yüceltirse, ailesi de gelinlerini yüceltir.
İnşallah.. Amin :)
YORUMLAR
Ne_yazsam arkadaşa bende katılıyorum,
iki yazında çok bunalımlı, isyankar,nefretle sevgi karışımı idi.
İnan hayat üzülmeye değmeyecek kadar kısa ve güzel.
Her acıdan senin için en mutlu olduğun anları hatırla sadece,
Ben öyle yapıyorum, inan işe yarıyor.
Gerisini boş ver at çöpe...:)
Sağlık ve Mutluluklar dilerim...
Valla Ben Polonyadayım Buradaki Erkeklerin Hepsi Sünepe :)) Yani Kızlar Hepsini Kul köle Etmiş... Ama Bir Türk Erkeğiyle karşılaştıklarında Sert Akılcı Boyun Eğmeyen :) Biz Daha cazip Geliyoruz Onlar İçin....
Biz Ata Toplumundan Geliyoruz Tabi Kadınlarda Kıymetlidir Ama Önce Erkeğin Sözü Geçer Olay Bundan İbaret...
Ayrıca Diyorsunuzda İşleri Avrupada Ortak yapıyorlar evet doğrudur... bunun yüzüne dir ki Clublerde Kocasından Ayrı Gelmiş Bir sürü evli kadın geceyi başka erkekler ile geçiriyorlar...
Sevgilisi olan kızlar Başka erkekler ile geceyi geçiriyorlar...
Bunun adı Modernlik ise Ben Almayayım...
aşağıdaki cümleler hariç, bbiri bizim evi gözetlemiş te ,bizi yazmış sanki:)
-Sen kadınsın yapmak zorundasın.
-Seni boşuna mı besliyorum?
-Sen ne işe yararsın?
“Kadının saçı uzun aklı kısadır” gibi onur kırıcı ve aşağılayıcı sözleri ise, her fırsatta kadınına söylemeyi çok doğal görürler.
hariç dediğim bu cümlelerin aksine ,enişteniz beni yere göğe koyamaz, vakitli vakitsiz bir över bi överdi ki anlatamam...ben salağıda gaza gelip ,daha övgü alabilmek herhalde, evde sabah simitini bile kendim yaptığımı hatırlarım.))mesleğime ilaveten dikiş nakış örgü v.s söylemeye bile gerek yok..yani yok yok.. salaklığıma doymayım.
eee sonunda ne mi oldu?Kızım fitilimi ateşledi.. anne,- yapamıyorum, şuram acıyor , bunu beceremem zor falan desene deyiverdi. devamını da ben getirdim tabi...sabredin kardeşlerim derim ben.Şimdi,yıllar sonra bizim evde durum tam tersine döndü..sabaha kadar ben gamyunda, eşim oyunlarım bozulmasın diye tepsi içinde yemeğimi yanıma getiriyor,çay bitmeden kahve, kahve bitince ayran falan sırada...zor oldu ama oldu..sabredin.
imza; eşinin parasına asla muhtaç olmayan , iyi bir mesleği olan 2 çocuklu bir anne.
oglan cocuklarinizi egitmekten baslayabilirsiniz bir erkekleri egitmeye baslamak adina.
ancak unutmayiniz kii ve farkina variniz kii herkes tam ideal degildir.30sene de gecse ideal olmadigini anlayabilirsiniz.
bence konu ne kadar idare edebilirim veya edemem,ne kadar taviz verebilecek gücüm var veya yok.
değer mi değmez mi gibi gibi.
yalnız kalmayan tadını bilmezz.
BEKARA kadın boşamak kolaydır..(afedersiniz ama söz böle)
keyifli günler dilerim herkeslere..
etki tepki meselesi.dilerim bir erkekd e AHH KADINLAR diye başlamaz bloğa:))
haklı ntaraflarınız olmakla birlikte cok gaddarca buldum yazınızı.ayrıca ltf unutmayınız ki erkekleride yetiştiren biz kadınlar değilmiyiz....
Hava çok güzel dışarıda biraz yürüyelim mi deyince,ayağım ağrıyor yürüyemem diyor ve ben eşimle ilk tanıştığımız zamanlar uzun yürüyüşlerimize uzun sohbetlerimiz eşlik ederdi,bunu hatırlayarak mutlu oluyorum :))
Sofrayı toplarken bana yardım etmesini isterim,yav bir ağırlık çöktü kalkamıyorum dediğinde yine ilk tanıştığımız zamanlarda bana kahvaltı hazırladığını hatırlıyorum ve mutlu oluyorum :DD
Evin ve mutfağın ihtiyaçlarını ben karşılıyorum,ağır torbaları taşırken,eskiden,sen yorulma canım söyle beraber gidelim dediğini hatırlıyorum.Off mutluluktan uçuyorum öyle böyle değil :P
Fragman süper oluyor,sürükleyici bir film olacak gibi diyorsun.Ortalara gelmeden action sahnelerine yer veriliyor,sonra drama bağlıyo filan falan.Korku ve şiddet içeren öğeler olmadığı sürece sonuna kadar izlenecek bir film.
ne_yazsam Teyzeciğim ellerinden öperim.Annelerimize bişey diyemiyoruz üzülmesinler diye,eşlerimize de sözümüz geçmiyor belliki.Buralarda içimizi döküyoruz.Bi günde bunları unutup kurtlarımızı mı döksek ne :)))))
Ama biz kadınlar taa küçüklüğümüzden iş yapmaya alıştığımız için (yemek,temizlik,ütü vs..)dışarda görevlerimiz çalışma hayatımız olsa bile eve geldikmi hemen yine ev işlerinin ucundan tutuyoruz.
Bu yüzden erkek çocukalrımızı yetiştirirken asla o sana göre bir iş değil yerine ''oğlum gel sende salata yap,gel sofrayı kurmama yardım et,hadi bu günde sen banyoyu lavaboyu ov...''gibi yaptırımlarla bu işlerin sadece bayanlara ait bir iş olmadığını öğretmeliyiz..:))
bunun sonucunda eminim kii gelecekte asla böyle problemler yaşamayan çiftler olur.
Herkese sevgi dolu günler dilerimm..
slm zeytin yazın güzeldi tebrik ediyorum sanırım sen ben kadın ve erkek leri savunacak tek kışıyız: sevgili seytin sen kadınların, ben erkeklerin sözcüsü olarak devam durmak yok:))
evet malesef kadın ve erkek eşitliğimiz hiç yok , ben kendi adima rahatım çünkü haksızlıklara karşı olan birisi olarak burda cins ayırt etmedığım için kadının hakkını da savunurum erkeklerin de , tebrik edıyorum yazını zeytın başarılrının devamını diliyorum. saygılar...
not -- 3 abin e söle tv den uzak dursunlar yazarım valla :)
bu sorunu el birliği ile çözücez inş. :))