Derin’le Deniz’i ilk kez birlikte yıkadım dün.
09 Haziran 2011, 16.27 A- A+Daha önce de birlikte yıkandıkları olmuştu, ama o zaman Derin tam oturamıyordu, yok ağlıyordu, yok üşüyordu. Birilerinin Derin’i tutması gerekiyordu, o kişi ıslanıyordu. Kısacası keyifli olmuyordu.
Dün akşam ikisini de küvetin -daha doğrusu duşa kabinin- içine oturttum; seri imalat şeklinde yıkadım: Önce onun kafasına suyu tut; sonra ötekinin. Birinin kafasını şampuanla, sonra diğerinin. Evvela birinin vücudunu sabunla, sonra ötekinin.
Çok komikti. Bunlar küvetin içinde ıslak kedi yavruları gibi otururken kendimi eski kadınlar gibi hissettim. “Demek ki eskiden böyle yıkıyorlarmış çocukları” dedim içimden. Hamama götürüp, ya da banyoda odun sobasını yakıp hepsini inci gibi dizip sıradan geçiriyorlarmış. Babaannemi andım birden. Altı çocuğunu böyle mi yıkamıştı acaba? Başka nasıl yıkanır ki altısı birden? Sıcak su yok, kombi yok.
Çok eğlendiler ikisi de. Kıkır kıkır güldüler. Deniz plastik bardağını doldurup bir kendi kafasından, bir Derin’in kafasından döküp durdu. İkisi de çok yorgundu, çok uykululardı. Ama çok mutlulardı.
Derin, Deniz’e bayılıyor. Parmağını oynatsa gülmekten yerlere yatıyor. Banyoda oynarken suyun dinlendirici sesine bir de o minik kahkahalar katılınca eşsiz bir name çıktı ortaya.
Çok güzeldi. Unutmak istemediğim bir andı. Tarihe de not ettim işte böyle…
...ALINTIDIR...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış :( Yazık ama blog sahibi senin yorumunu bekliyor olabilir